| Konu: | BURSA'DA KENDİSİ İLE BİR POLİS MEMURU ARASINDA YAŞANAN VE BASINA YANSIYAN OLAYA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 50 |
| Tarih: | 09.01.2013 |
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Hafta sonu Bursa'da yaşadığımız "Polisi azarladı" haberi üzerine söz aldım.
Bu haber tamamen yanlış, içeriği ve başlığı olarak taraflı, art niyetli servis edilmiştir. Amaç, siyaset kurumunun ve siyasetçinin kamuoyu nezdinde itibarını zayıflatmaktır.
Olay şöyle gelişmiştir: Sokak başına geldiğimiz zaman, polis memuru arkadaşımız içeri almak istemedi. Danışman arkadaşım da "Milletvekilimiz var." deyince ondan sonra şunu söyledi polis memurumuz: "Zaten girseniz de dönemezsiniz." Ben bunun üzerine indim, arkamdan "Beyefendi? Beyefendi?" diye bir arkadaşımız yaklaştı. "Buyurun." dedim. "Ben polis arkadaşlarımızın müdürüyüm. Sizi tanıyabilir miyiz? Bir problem var mı?" dedi. Ben de dedim ki: "AK PARTİ Bursa Milletvekiliyim. Bir problem yok. Ben programa gidiyorum." Bunun üzerine şunu söyledi, altını ısrarla çizerek söylüyorum: "Sizi tanımak mecburiyetinde değiliz." şeklinde bir ifade kullanınca ben kendisine muhatap olarak, yani bir yönetici olduğu, müdür olduğu için, dedim ki bu muhatap soruya: "Bir buçuk sene geçti, sizin tanımanız lazım." Dolayısıyla, olay muhatap olmamam gereken bir soruya verdiğim cevaptan ibarettir.
Dolayısıyla, polis arkadaşlarımızın da baskı altında, zor ve fedakârca görev yaptıklarını biliyorum. Fakat şunu söylüyorum: Benim tanınmaya ihtiyacım yok ama güvenilirliğini ve tarafsızlığını kaybeden, okurunu kaybeden bazı medya organlarının reytinge ihtiyacı var, bu nedenle sansasyona ihtiyacı var.
Kamuoyunun bilgilerine sunuyorum.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Öztürk.