GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Yasama Yılı:3
Birleşim:104
Tarih:15.05.2013

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Görüşülmekte olan 460 sayılı Kanun Tasarısı'nın 5'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği değişiklik önergesi üzerine söz aldım, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Önergeye ilişkin gerekçemizi izah etmek gerekirse, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi amacıyla verilecek bu teşvikin illerin yerine ilçeler itibarıyla uygulanmasının daha doğru olacağını düşünmemizdir. Sosyoekonomik gelişmişlik yönünden önde gelen illerimizin bile birçok ilçesi çok geri kalmış durumdadır. İl merkezleriyle ilçeler arasında gelişmişlik yönünden genellikle büyük farklar olduğu bir gerçektir. O nedenle, bu teşvikin hem amacının gerçekleşmesi hem de hakkaniyet açısından mutlaka ilçe bazında olması gerektiğini düşünüyoruz. Belki Hükûmet açısından böyle bir karar almış olabilirsiniz Sayın Bakan ama ileride bundan vicdan azabı duyacağınıza ben şahsen inanıyorum çünkü gerçekten, verilen değişiklik önergelerinin doğruyu izaha yönelik, doğru bir uygulamaya yönelik önergeler olduğuna inanıyorum.

Zaten madde gerekçesinde, işverenlerin yurt dışında çalıştırdığı sigortalılar için ödenen prime esas kazanç üzerinden primlere 5 puanlık indirimin öngörüldüğünü söylüyor. Buna ilave olarak, bölgesel istihdama geçilmesi uygulaması kapsamında Bakanlar Kuruluna, 6 puana kadar uygulanacak indirim oranı, indirim süresi ve Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi'ne göre uygulanacak illeri belirleme yetkisinin verildiğini söylüyor.

Bu düzenlemelerde süresi sona eren 5084'teki prim teşvikinin devamı, ülkenin her yerinde verilen teşvik yerine, teşvik verilmesi ihtiyacı olan alanlar, diğer bir ifadeyle il ve ilçelere yönlendirilmesi lazım. Esas olan bunun dikkate alınması. Sosyoekonomik açıdan gelişmişlik yönünden önde gelen illerimizde, biraz önce ifade ettim, aynı şeyler söz konusu, hâlen daha birçok ilçenin geri kaldığını görüyoruz.

Sayın Bakanım, biraz önceki konuşmamda ben çok açık ve net söyledim: Özellikle sizin de ilgi alanınıza giren istihdam göstergeleri pek iyi gitmiyor. İşsizlik bugün açıklandı, gerçekten sıkıntılı bir dönem geçiyor.

Zaman zaman varlık barışıyla ilgili hususların burada konuşulduğunu gördüm. 2008'de böyle bir şey çıktı, doğrudur ama 2008'e kadar olanını temizlemiş oldunuz. Sayın Başbakan Yardımcısı bu konuya esas teşkil edecek, dışarıda 150 milyar dolar civarında bir rakam olduğunu söylüyor, bunun da sanıyorum 30 veya 50 milyar dolarının Amerikan hazine tahvillerinde olduğunu ifade ediyor. 2008'de bu yapıldı, ondan sonra da bu devam ediyorsa, bu demek ki AKP döneminde bir şekilde yurt dışına çıkarılmış bir para. Sayın Başbakan Yardımcısı da bunu net bir şekilde ifade ettiğine göre iyi takip ettiği anlaşılıyor, iyi bildiği anlaşılıyor. Bunun da net bir şekilde kamuoyuna açıklanması lazım. Bunu siz dünyadaki ekonomik gelişmelerin iyi olmadığını, Türkiye'nin bundan istifade etmesi için dışarıdaki paranın Türkiye'ye getirilmesi ve bundan ekonomik anlamda rahatlama sağlanması olduğunu düşünüyorsunuz ama bir dönemde de bunun 2008'den sonra AKP döneminde dışarı bir şekilde kaçırılan bir para olduğunu ben düşünüyorum. Neden düşünüyorum? Çünkü siz PKK'nın bile giden elemanlarına "Nasıl geldilerse gitsinler." diyorsunuz, bu paralar da nasıl gittiyse gelsin anlamında. Kimdir; yandaş mıdır, yöndeş midir, nedir, ne değildir, bunların çok açık ve net bir şekilde anlaşılması lazım. Kaldı ki, ben biraz önce zatıalilerinize Oslo görüşmelerinde bu işlerin var olup olmadığını sordum. Gerçekten, ben Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetinin bir bakanının bu kürsüye gelip Oslo görüşmelerinde PKK'lıların dağda geçirdiği sürenin emeklilik haklarına sayılmayacağına dair bir beyanı net ve açık bir şekilde burada ifade etmesini istiyorum, ben rahatlayacağım. Yoksa bunu ben gidip Sayın Yalçın Akdoğan'dan, vesaireden soracak değilim. Siz Hükûmetin içindesiniz, siz bilmiyorsanız "Devlet adına gönderdiğimiz..." dediğiniz insanlar orada bunu görüştü. Yarın bunun ses kayıtlarından, bir başka yerden duyulması hoş bir şey olmaz herhâlde. Siz Hükûmetin bir bakanısınız. Bu sizin neyinize giriyor, alanınıza giriyor. Ben burada sizin ifade ettiğiniz şeyle rahatlamak istiyorum. Lütfen gelin, burada bu beyanı bulun.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. Önergemize destek bekliyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)