GENEL KURUL KONUŞMASI
| Konu: | SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 15.05.2013 |
EMİN HALUK
AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.Sayın Başkan,
sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan 460 sıra sayılı Tasarı'nın birincibölümü üzerinde şahsım adına söz aldım. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.Sosyal
güvenlik uygulamalarında, süreci içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçlara cevapvermek amacıyla düzenlemeye ihtiyaç olduğunu Sayın Bakan, gerekçede izahediyorsunuz. Tasarı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla ilgili, oradahazırlanmış. Tasarı 10 komisyonu ilgilendiriyor. Tanık korumadan aileninkorunması ve şiddetin önlenmesine, 5510 sayılı Kanun, KİT'lere ilişkin mevzuatve diğerleri. Hazırlanırken bu kadar geniş bir mevzuyu 12 maddeyesığdırmışsınız. Güzel de, problemi çözemiyorsunuz. Bunları çözdükten sonra, oniki senedir, istikrarlı bir şekilde sosyal güvenlik sistemini rayına oturtupmevzuatı kendiniz yürütecek şekilde bunu kuramamışsınız, hakikaten sıkıntılı.O zaman ne
yapmak lazım? Bunu düzgün bir şekilde ele almak lazımdı. Süreç dinamik,Bakanlık olarak, Hükûmet olarak buna hazır olacaksınız. Her olay için, problemçözmek için Parlamentoya geliyorsunuz. Öyle, yetki falan kullandığınız da yok.Emeklilikte
yaştan bekleyenler için her birinizden farklı ses çıkıyor; siz farklısöylüyorsunuz, Sayın Başbakan Yardımcısı farklı söylüyor, Maliye Bakanı toptankarşı. Bunu siz Kabinede konuşmuyor musunuz Allah aşkına Sayın Bakanım?Kamuoyundan gerçekten çok büyük tepkiler geldiği için söylüyorum, yani Hükûmetbunu izah edemiyor, 325 milletvekili olan AKP iktidarı, Hükûmeti bunuyapamıyor, vatandaş bunu bize soruyor. Çıksın, doğru dürüst, tek elden, Hükûmetsözcüsü bir açıklama yapsın, netleşsin. Her biriniz farklı telden çalıyorsunuz.Şimdi, buna bakarsak, biriniz olaya inanıyorsunuz, diğeriniz karşı çıkıyor.Başbakan Yardımcısının ağzını bıçak açmıyor, o kendini suçlu hissettiğindezaten her zaman aynısını yapıyor.Bakınız,
ekonomi iyiye gitmiyor. Ekonomi iyiye gidecek ki siz bir şey yapmışolacaksınız. Herkes primlerini ödeyecek. Ortalık fevkalade ne olacak? Düzgünolacak. Biraz önce söyledim, bakanların biri konuyu Hanya'da değerlendiriyor,birisi Konya'da değerlendiriyor. Birisinin Merkez Bankasıyla ilgili konuşmasınabaktığınız zaman neredeyse küfredecek hâlde sözler çıkıyor, buna ilgili bakankarşılık vermiyor, ses çıkarmıyor ama bakıyorsunuz, Merkez Bankası Başkanındanda bu sözlere karşı hiçbir şey çıkmıyor. Doğru mu söyledi, yanlış mı söyledi,yalan mı söyledi, ilgili bakan onları neden savunmuyor, Kabinede bunlargörüşülmüyor mu, Merkez Bankası Kabineye bilgi vermiyor mu, bunlara bakıyoruz.Şimdi, ben
size çok önemli bir şey soracağım: Bu konuda, PKK'lıların dağda geçensürelerinin emekliliğe sayılması için borçlanmalarıyla ilgili bir çalışmanızvar mı? Oslo'da böyle bir taahhüdünüz var mı? Hükûmet olarak, bir Bakan olaraksizin haberiniz var mı? Bunları bir söyleyin.OKTAY VURAL
(İzmir) - İş garantisi veriyorlar zaten.EMİN HALUK
AYHAN (Devamla) -. Yani, sizler yaşı itibarıyla emekli olamayan, bekleyeninsanlara, onlara bir çift laf söyleyemiyorsunuz, Kabinenin her üyesindenfarklı ses çıkıyor ama öbür tarafta, Oslo'da bunlara ne kadar garantiverildiğini bilen bir Hükûmet yetkilisi yok. Sayın Başbakan "Ben devlete yetkiverdim." diyor, devleti yöneten olduğunu kendisi unutuyor, o zaman burada "Varmı, yok mu?" diye benim size sormak hakkım. Eğer böyle bir şey yarın gelirseHükûmete, siz buna ne diyeceksiniz, burada millete anlatmanız lazım, bunlarıbizim bilmemiz lazım, milletin bilmesi lazım. Hakikaten, PKK'lıların dağdageçen sürelerini emeklilik için yarın borçlanmaya sayacak mısınız, böyle birtaahhüdünüz var mı? Çünkü siz yarın "Bu yok." deseniz de Sayın Başbakan altı ayönce ne diyordu? "Dağdakilerle öpüşenlerin dokunulmazlığı kaldırılsın, idamgeri gelsin." diyordu. Şimdi, baktığımız zaman, PKK'yla yan yana, bütün herşeyi birlikte çözüyorsunuz maşallah. Böyle bir şey olabilir mi Sayın Bakan?Bunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir Bakanı olarak siz, bu kürsüye gelip anlatmakzorundasınız.Ben şimdilik
bunları ifade etmek istedim. Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum Sayın Başkan.(MHP sıralarından alkışlar)