| Konu: | EXPO 2016 ANTALYA KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 31.10.2012 |
CHP GRUBU ADINA GÜRKUT ACAR (Antalya) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; 313 sıra sayılı EXPO 2016 Antalya Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, konuşmamın başında iktidar partisinden konuşan arkadaşlara bir yanıt vermek istiyorum: Antalya, bir bira kenti değil, bira festivaliyle anılan bir kent değildir. Önce, bir kentimizi tanıyalım. Antalya, medeniyetlerden süzülerek gelen, aydınlık, çağdaş bir kenttir; turizm kentidir, turizmin başkentidir. Burada Antalya'yı "Bira festivaliyle anılan kent." diye tanıtmak çok büyük haksızlıktır, ayıptır; bu ayıbı yapanları Antalya halkının vicdanına bırakıyorum.
Hüseyin Samani arkadaşımız buradan "Tasarı haziranda çıkacaktı ama engellendi." diye konuştu. Tabii, siz Meclisi boyacı küpü gibi görürseniz, sadece parmak kaldırma indirme yeri olarak görürseniz böyle açıklamalar yaparsınız.
Bakın, bu tasarının Türkiye Büyük Millet Meclisine geliş tarihi 19 Hazirandır, Plan ve Bütçe Komisyonundan çıkış tarihi 28 Hazirandır. Bu tasarıyı 18 Hazirana kadar Türkiye Büyük Millet Meclisine getirmeyen de Adalet ve Kalkınma Partisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemini yapan da AKP'dir. Sonra "Üç gün içinde bu kanun niye çıkmadı?" diye sorabilen de AKP'li arkadaşlarımız oluyor. Buna ne denir? Takdirlerinize bırakıyorum.
Değerli arkadaşlarım, EXPO 2016 Botanik Fuarı'nın Antalya'ya, Türkiye'ye önemli katkıları olacağı kuşkusuzdur, Antalya'nın marka kent kimliğine, Antalya'nın gelişimine önemli kazanımlar sağlayacağı açıktır. Bu bilinçle de Antalya'nın tüm kesimleri elele vermiş, önemli bir çalışma sonucunda da bunu Antalya'ya, Türkiye'ye kazandırmıştır. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Ama ne yazık ki EXPO'nun Antalya'ya getirilişindeki birlik ve beraberlik kanun tasarısıyla zedelenmiştir. Bizim bu tasarıyla ilgili çabalarımız, çalışmalarımız, bu tasarının geciktirilmesi, engellenmesi için değil, tam tersine birlik ve beraberliğin yeniden tesis edilmesine yöneliktir. Çünkü bu tasarı, sürece emek veren, çaba sağlayan, katkı veren kesimlerin büyük bölümünü yok saymıştır; onları üzmüştür, onları kırmıştır. Ben soruyorum: Antalya Ticaret Borsası niye yok? Mühendis odaları niye yok? Süs Bitkileri Birliği neden yok yönetimde? Başkalarının zihniyetinde yol arkadaşlarını, emek verenleri, çaba harcayanları iş bitince dışlamak, yok saymak olabilir; ama biz, yol arkadaşlarımızı, emek verenleri unutmayız; unutulmasına da, yok sayılmasına da izin vermeyiz; çabamız bunun içindir.
Değerli arkadaşlar, bu tasarıyı getiren AKP'dir, Antalya'yı dışlayan tasarı AKP'nin tasarısıdır, Hükûmetin tasarıdır. Bu tasarıda Başbakanın ve AKP'li bakanların imzası vardır. Bu tasarının özü de, her şeyi Bakanın yani AKP'nin emrine vermektir. Buna rağmen, Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeler sırasında iktidar partisinin Antalya Milletvekili Arkadaşımız bizim bu tasarının düzeltilmesine ilişkin çabalarımızı, önergelerimizi "ihanet" gibi kavramlarla çarpıtmaya çalıştı. Bu, en hafif deyimiyle ayıptır, ben o zaman kendisine gerekli yanıtı verdim. Ancak bu tutumun iyi sorgulanması gerekir çünkü bu, "EXPO" gibi uluslararası bir konuda, Antalya için, ülkemiz için çok önemli katkıları olacak bir konuda bile AKP'nin hangi küçük hesaplar içinde olduğunu göstermektedir.
Değerli arkadaşlar, Antalya'ya ihanetten söz eden arkadaşlara buradan birkaç noktayı hatırlatmak istiyorum.
Bu tasarının 15'inci maddesine göre "Ajans, serginin sona ereceği tarihten sonra 30 Haziran 2017 tarihine kadar EXPO'yla ilgili tasfiye işlemlerini tamamlayacak, serginin sonunda da burası cazibe merkezi olarak devam edecek." deniyor. Peki, kim devam ettirecek? Yine Bakanlık yani Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. Neden belediyelere bırakılmıyor, neden Antalya'nın kendi birleşenlerine bırakılmıyor da Bakanlığa bırakılıyor? Hani devlet ticaret yapmayacaktı, işletmecilik yapmayacaktı. Söz konusu Antalya olunca nedense bu kaynak Antalya'ya bırakılamıyor, Bakanlık işletmeci olmakta sakınca görmüyor. Bu, Antalya'ya haksızlık, Antalya'ya güvensizlik, Antalya'yı yok saymak değilse nedir?
Değerli arkadaşlarım, burada Antalya'ya bir haksızlık, bir çifte standart daha var. İstanbul'da da bir uluslararası etkinlik yapıldı, İstanbul kültür başkenti oldu. Bakınız, İstanbul Kültür Başkenti Kanunu'nda ne vardı? Etkinlik sonunda kasada para kalırsa bu para kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul İl Özel İdaresine bırakılıyor. Bir yandan etkinlik için benzinden vergi toplayacaksınız, yani bütün halktan vergi toplayacaksınız, sonra para artarsa yine belediyeye kalacak. Yani benzinden vergi alınıp belediyeye kaynak aktarılıyor, İstanbul için durum buydu. Peki, Antalya EXPO'da durum ne? Antalya'nın belediyeleri ödeme yapacak, Antalya'nın meslek örgütleri ödeme yapacak ama EXPO'nun sonunda kasada para kalırsa Antalya'ya mı verecekler? Hayır, Antalya'ya bırakılmayacak, genel bütçeye gelir kaydedilecek. Bu ne demek? İstanbul'a gelince benzinden vergi alacaksın, Antalya'nın parasını ise bütçeye yama yapacaksınız, bu doğru değildir. Bir yanda yük Antalya'nın sırtında olacak ama söz hakkı olmayacak, eğer para artarsa da bütçeye gelir olacak. Bu, AKP'nin Antalya'ya bakışının somut göstergesidir. Çayın taşı ile çayın kuşunu vuracaklar, hem de kuşu pişirme parasını da yine Antalya'dan alacaklar. Bu konuyu Antalyalı hemşehrilerimin bilgisine sunuyorum, Meclisin bilgisine sunuyorum, bu çifte standardı kınıyorum, Antalya'ya ihanet asıl budur diyorum.
Değerli arkadaşlar, bir de muafiyetler konusu var. EXPO 2016 için yapılacak alımlar, kiralamalar ihale mevzuatının dışında olacak. Kamu İhale Kanunu devre dışı olacak. Her şey Hükûmetin oluşturduğu Yönetim Kurulu ve yine Hükûmetin atayacağı Genel Sekreterin yetkisinde olacak. İstediğini istediği yerden alacak, istediğini istediği yerden kiralayacak, yandaşların başına EXPO 2016 kuşu konacak. AKP'nin şu anda bu tasarıyla getirdiği budur.
Ben daha önce de gündeme getirmiştim. EXPO 2016 için ne kadar para harcama yapılacak? Bunun için kim, ne kadar para verecek? Yani belediyelere ve meslek örgütlerine düşen pay ne, merkezî idarenin vereceği katkı ne? Bunları öğrenmek herkesin hakkı; çünkü parayı Antalya verecek ama hiçbir kurala tabi olmadan harcama yetkisi Hükûmette olacak, AKP'de olacak. Bu anlayış doğru değildir. Bu muazzam kaynağın kullanımında da Antalya söz sahibi olmalıdır; istenilen budur.
Değerli arkadaşlarım, AKP'nin Antalya'ya bakışı hep şaşı oldu. Antalya'ya sürekli haksızlık yapıldı, yapılıyor. Bugün Antalya'nın her yanı taş ocaklarıyla tarumar edilmektedir. Bugün Antalya'nın bütün suları küçük küçük projelerle yok edilmektedir. Ama bugün Antalya'da bir yüzme havuzu yoktur. Antalya'da sahilde Süleyman Erol Yüzme Havuzu vardı, benim çocuklarım yüzmeyi burada öğrendi. Bu yüzme havuzu bakımsızlıktan çürüdü ve yıkıldı. Bunun yerine şehir merkezinde, 100. Yıl Bulvarı'nda yeni bir yüzme havuzu yapılmaya başlandı. Sonra, uzun zaman buna ödenek sağlanmadığı için karkas yapı çürüdü ve o da yıkıldı. Yerine yenisi yapıldı. Yenisinin de çürümemesi için, çatısı ve yağmurdan korunması için yalıtımı yapılarak kaba inşaatı tamamlandı, ne var ki, bu da stadyum yapılıyor bahanesiyle tekrar yıkıldı.
Değerli arkadaşlarım, şuradaki savurganlığa bakınız. Şimdi, koca Antalya ilinde gençlerin eğitim göreceği, yüzme öğreneceği bir tek yüzme havuzu yok.
Değerli arkadaşlarım, yine bir uluslararası organizasyon için, Akdeniz Oyunları için, o dönem şehrin uzağında kalan 100. Yıl Alanı spor alanı olarak tahsis edildi. Burada çeşitli spor tesisleri de yapıldı. AKP döneminde, rant sağlamak için bir kısmına stadyum yapılacak bahanesiyle 65 katlı, Antalya'nın denizden gelen meltem rüzgârını kesecek dehşet verici bir proje gündeme geldi. Antalya bunu önledi, iyi ki de önledi. Hükûmet, birçok yerde merkezî bütçeden karşılanmak üzere stadyum yaparken Antalya'ya yaptırmamıştır. Yalnızca Antalya için çayın taşıyla çayın kuşunu vurma ilkesini benimsemiştir. Kat karşılığı inşaat suretiyle, yani 100. Yıl'ın bir kısmını özel kişilere peşkeş çekerek, diğer kısmını bunun karşılığında stadyum yaptırma yoluna gitmiştir. Bunun için TOKİ ile Spor Bakanlığı bir protokol yaptı ama içeriği belli değil. Bir yazı yazdım, "Protokolün bir örneğini bize verin ya da Antalya halkına açıklayın." dedim. TOKİ Başkanı yanıt gönderdi, ne diyor:
"İşin sahibi Spor Genel Müdürlüğüdür, biz vermeyiz, oradan isteyin." diyor. Gençlik ve Spor Bakanlığından ise hiçbir yanıt yok. Yazdık, cevap gelmedi; böyle bir anlayışla yönetiliyoruz. Bunları neden anlatıyorum; AKP'nin yönetim anlayışını, çalışma anlayışını dikkatlerinize sunmak için anlatıyorum. EXPO 2016 Antalya'nın hazırlıklarının yalnızca AKP'nin tercihine bırakılırsa başımıza ne işler gelebileceğini görebilmeniz için anlatıyorum. EXPO 2016'nın yalnızca AKP'nin tercihlerine bırakılamayacak kadar önemli olduğunu göstermek için anlatıyorum.
Değerli arkadaşlarım, biz CHP olarak EXPO 2016'nın Antalya'ya ve Türkiye'ye önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Bu nedenle süreci destekledik. Antalya'nın tanıtımına dünya kenti olmasına yönelik her türlü çabaya da destek olacağımızdan kimse şüphe etmesin. Ama bu tasarı ve AKP'nin tutumunun Antalya EXPO'ya göre böyle gölge düşürdüğü açıktır. Herkesin üzerinde birleşebileceği, çiçek ve çocuk konulu bir etkinlikte bile AKP'nin dışlayıcı tutumu nedeniyle birlik ve beraberlik sağlanamıyorsa bunu kamuoyunun ve Antalya halkının dikkatlerine sunuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜRKUT ACAR (Devamla) - Antalya'nın EXPO 2016'yı başarıyla gerçekleştireceğine inancım tamdır. Bu sürece emeği geçen her kuruma, her kişiye teşekkürlerimi sunuyorum. Antalya halkı bir kez daha tüm dünyaya misafirperverliğini gösterecektir, bunda şüphe yoktur.
Bu düşüncelerle tasarının Antalya ve ülkemize olumlu sonuçlar getirmesini diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Acar.