GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KOCAELİ MİLLETVEKİLİ HURŞİT GÜNEŞ VE 113 MİLLETVEKİLİNİN, İZLEMEKTE OLDUĞU DIŞ POLİTİKANIN TEHLİKELİ VE GERÇEKLERDEN UZAK OLDUĞU, ULUSAL ÇIKARLARLA BAĞDAŞMADIĞI VE YASAMA ORGANI İLE HALKTAN GİZLENDİĞİ İDDİASIYLA DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU HAKKINDA GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGENİN ÖN GÖRÜŞMELERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:8
Tarih:12.10.2012

AK PARTİ GRUBU ADINA MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - Sayın Başkan, çok değerli arkadaşlar; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yaklaşık birkaç ay önce yine bu kürsüde aynı konuları tartışmıştık. Yine Cumhuriyet Halk Partisinin bir Sayın Bakanımız hakkında gensoru önergesi vardı. Enine boyuna bu konuları konuştuk. Değişik siyasi partilerin değişik tutumları oldu, eleştiriler oldu, oylama oldu. Aradan çok kısa bir zaman geçti, baktık, yine Meclise bir gensoru önergesi gelmiş. İşin doğrusu ben önce buna inanamadım, bir şaka olduğunu düşündüm. Netice itibarıyla, tabii ki bir, İç Tüzük'e göre demokratik haktır, buna saygı duyuyoruz ama değerli arkadaşlar, dış politika ciddiyet ister. Özellikle ülkemizin etrafında bir taraftan terör belası bir taraftan Suriye'deki gelişmeler ve tüm bölgedeki dinamiklere baktığımız zaman özellikle böylesine hassas bir dönemde Cumhuriyet Halk Partisinin yine Meclis gündemine getirdiği bu gensoru ne Türkiye'nin ciddiyetiyle ne bu Parlamentonun ciddiyetiyle ne de Türk dış politikasının ciddiyetiyle bağdaşır.

Bugün değerli dostlar, içinde bulunduğumuz şu coğrafi jeopolitik konumda ve tarihî bağlantılarımız, misyonumuz çerçevesinde ve de bizden beklentiler doğrultusunda Türkiye'nin çok güçlü, çok dinamik, proaktif; edilgen değil, etken bir dış politika izlemesi gerekiyor. (CHP sıralarından gürültüler) Elbette bunun şartları var. Bunlardan bir tanesi, değerli arkadaşlar, öncelikle ülkede siyasi istikrarın olması gerekiyor. Çok şükür, on yıldır Türkiye'de siyasi istikrar var, milletimizin desteğiyle AK PARTİ İktidarı var, siyasi istikrar var ülkede.

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Belli, belli!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bu da yetmez, güçlü bir ekonomiye sahip olmanız gerekiyor ve son on yıldaki ekonomik büyüme bugün dünyada tüm ülkelerin hayranlığını kazanmış ve âdeta imrenilen bir ülke hâline geldik.  (CHP sıralarından gürültüler)

Onun dışında, değerli arkadaşlar, elbette güçlü bir demokrasiye sahip olmanız gerekiyor, bunun için de güçlü bir de muhalefetin olması gerekiyor, tabii ki sosyal yapınızın da güçlü olması gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, tabii ki böyle bir zamanda, böyle bir zamanda güçlü bir dış politika izleyebilmeniz için, bu ülkede güçlü bir liderliğe sahip olmanız gerekiyor ve güçlü bir vizyonunuz olması gerekiyor.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Avrupa Birliği raporunu okudunuz mu?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Çok şükür, bugün, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan sayesinde, artık, Türkiye'de, güçlü bir liderlik vardır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Türkiye'de, bugün, bu güçlü liderliğin hangi boyutlara gittiğini görüyoruz.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Tek adam liderliği, doğru.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Haklısınız, kıskanabilirsiniz. En sonki AK PARTİ kongresinde gelen tüm siyasi liderler Recep Tayyip Erdoğan'ın, sadece Türkiye'nin lideri olmadığını?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Schröder'den başka kim geldi Allah aşkına ya!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - ?artık kendilerinin de, bölgenin de lideri olduğunu söylediler, bundan rahatsız olabilirsiniz, bundan doğal bir şey yok. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - El Kaide'nin lideri, teröristlerin lideri; bunlar mı dünya liderleri?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Schröder'den başka hiç kimse gelmedi, o da Gazprom'un CEO'su olarak geldi.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar, tabii ki?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Barzani geldi sadece. Maliki geldi mi? 

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - ?Hükûmetimiz, Başbakanımız liderliğindeki Hükûmetimiz, burada oturan arkadaşlarımız ve de bu dış politikayı son yıllarda, gece gündüz, yatmadan, uyumadan -gazetecilere sorun- uçaklarda uyuyarak dünyanın her bir yerini dolaşarak aktif bir şekilde yürüten bir Bakanımız var. Biz, bunlarla -arkadaşlarımızla- gurur duyuyoruz tabii ki.

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (İstanbul) - Uyusun efendim, uyusun bir an evvel!

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Türkiye'de ne yaptınız, Türkiye'de?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bunlar da yetmez yalnız. Ülke öyle hassas dönemlerden geçebilir ki o dönemlerde birlik beraberlik gerekir, yani iktidarla muhalefetin birlik, beraberlik içinde hareket etmesi gerekir. Örneğin terör konusu: Bu konuda birlik, beraberliğe ihtiyacımız var hep birlikte. Terörle mücadelede de, diğer konuların çözümünde de birlik, beraberliğe ihtiyacımız var.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Diyarbakır Emniyet Müdürüyle beraber mi!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Aynı şekilde Suriye konusunda, değerli arkadaşlar, Suriye konusunda da hepimizin farklı görüşleri olabilir ama birlik beraberliğe ihtiyacımız var. Ben bu konuda özellikle Milliyetçi Hareket Partisine çok teşekkür ediyorum, Grubum adıma ve şahım adına. Farklı görüşlerde olabiliriz, elbette farklı bir siyasi parti, dış politika görüşlerimiz de farklı olabilir, uygulamalarda da farklılık olabilir ve burada çıkıp medeni bir şekilde eleştirilerini de yapıyorlar ama gerek Suriye ile ilgili tezkerede gerekse bugün Sayın Bakanımızla ilgili olan gensoruda da açık bir şekilde o birlik beraberlik mesajını veriyorlar, kendilerine çok teşekkür ediyoruz.

Peki, Cumhuriyet Halk Partisinin tutumu ne bu süreçte değerli arkadaşlar? Cumhuriyet Halk Partisinin tutumuna baktığımız zaman, içeride sürekli engellemeye çalışma; terörle mücadele etmek istiyoruz, engellemeye çalışıyorlar. Bugün Suriye'ye karşı ülkemizi savunmaya kalkıyoruz, engellemeye çalışıyorlar.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Oslo'da kim görüştü PKK'yla? Siz görüştünüz. Ayıp ayıp!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bugün, maalesef Cumhuriyet Halk Partisi sorumsuz bir şekilde bu ülkeyi yıpratmaya ve zayıflamaya çalışıyor değerli arkadaşlarım. (AKP sıralarından alkışlar)

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Biz ulusal çıkarları savunuyoruz, emperyalist çıkarları değil.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Hele hele, biraz önce söylediğim gibi, dünyanın hayranlığını, takdirini kazanmış, ülkemizin her alanındaki başarısının yanında maalesef Cumhuriyet Halk Partisi, bu başarıları gölgelemeyi bir tarafa bırakın, ülkeyi zayıflatmak için gece gündüz çalışıyorlar.

Peki, Cumhuriyet Halk Partisinin içerideki bu tutumunun yanında dışarıdaki tutumuna bir bakalım değerli arkadaşlar.

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Sen Avrupa'da yaşıyorsun, Türkiye'de yaşamıyorsun.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Evet, Avrupa'da yaşıyorum ve örneklerini size vereceğim burada.

Peki, Cumhuriyet Halk Partisinin dışarıdaki tutumu ne değerli arkadaşlar söyleyeyim size: Sürekli Türkiye'yi şikâyet, sürekli Türkiye'yi karalama ve dışarıda da sürekli Türkiye'nin itibarını zedelemek için gece gündüz çaba sarf ediyorlar.

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Onu siz yapıyorsunuz. Yazıklar olsun size!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Örnek vereceğim: Avrupa Birliğine yazdıkları mektuplara bakın değerli arkadaşlar, aynı şekilde, gerek oradaki temsilcileri, gerekse buradan giden heyetlerin Avrupa Birliği nezdindeki Türkiye'yi karalama çalışmaları apaçık ortadadır, mektuplarda apaçık ortadadır değerli arkadaşlar.

Peki değerli arkadaşlar, son günlerde gündeme gelen, sürekli gündeme gelen Sosyalist Enternasyonal davası var, bir deklarasyon var. İzin verirseniz buna da gelmek istiyorum.

ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Barzani'yi söyle. Barzani'yi kim alkışladı?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Şimdi, Sosyalist Enternasyonaldeki, değişik ülkelerdeki sosyalist partilerden, sosyal demokrat partilerden arkadaşlarım bana söylediler ki "Oraya giden Misyon da, Heyet de aynı şekilde Türkiye'yi karalamak için ellerinden geleni yaptılar."

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Ayıp, ayıp! (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Peki, bunu yaparken deklarasyon konusundaki tutumları ne oldu değerli arkadaşlar? Biliyorsunuz deklarasyonda iki tane hassas konu var; bir tanesi Suriye konusu, bir tanesi de PKK konusu.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Oslo'da biz görüşmedik, siz görüştünüz.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Şimdi, PKK'nın, terör örgütünün, Filistin'de haklarını savunan Filistin Kurtuluş Örgütü gibi gösterilmesine Cumhuriyet Halk Partisinin sesi çıktı mı değerli arkadaşlar? Buna engel olabildiler mi? Olamadılar.

Peki, diğer taraftan, bugün de konuşuyorlar; sürekli Suriye, Suriye, Suriye konusunda konuştuklarına bakın.

Peki, Suriye konusundaki, Sosyalist Enternasyonaldeki o deklarasyondaki paragraf ne diyor? AK PARTİ'nin söylemiyle, Sayın Bakanımızın, Sayın Başbakanımızın söylemleriyle tamamen örtüşen bir paragraf. Peki, bunu niye engellemediniz? Buna niye sessiz kaldınız?

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Engellemediğimizi nereden biliyorsun?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, peki, bunun sebebi ne olabilir? Bunun sebeplerini sizinle paylaşmak istiyorum, olasılıkları paylaşmak istiyorum, alternatifleri.

Bir; Cumhuriyet Halk Partisi Heyeti Sosyalist Enternasyonale yaranmak isteyebilir. Neden? Çünkü uzun zaman Sosyalist Enternasyonal dedi ki: "Cumhuriyet Halk Partisi gerçek sosyal demokrat değildir; sözde, çakma sosyal demokrat." demiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Ya sana ne Sosyalist Enternasyonalden?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Ve Ankara'ya gelen heyetleri, Ankara'ya gelen heyetler ve Avrupa Konseyinde ve diğer platformlarda bize şunu söylediler: "Böyle giderlerse bunları atacağız." ve AK PARTİ'yi de kendilerine üye olmak için resmen davet etmişlerdir. Peki, bu birinci olasılık.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) -  Bu doğru değil.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - İkinci olasılık ne olabilir? Biliyorsunuz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sosyalist Enternasyonalde Başkan Yardımcısı seçildi; yani yaklaşık 35 tane başkan yardımcısından 1 tanesi seçildi. O zaman ikinci olasılık; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını orada Sosyalist Enternasyonalde Başkan Yardımcısı yapabilmek için Cumhuriyet Halk Partisi bu deklarasyondaki bu iki maddede sessiz kaldı.

REFİK ERYILMAZ (Hatay) -Ya sana ne Sosyalist Enternasyonalden? Sen El Kaide'yi anlat, El Kaide'yi!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Peki, üçüncü olasılık ne olabilir değerli arkadaşlar?

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - O silahları kim verdi Sayın Bakan?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Üçüncü olasılık da şudur: Cumhuriyet Halk Partisi, o deklarasyondaki gerek PKK konusunda, terör konusunda, gerekse Suriye konusundaki o paragraflara katılıyor, o yüzden sessiz kaldı değerli arkadaşlar. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinin Türkiye'deki ve dışarıdaki ikili standart politikalarının da bir göstergesidir.

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Bütün bölgeyi karıştırdınız, yazıklar olsun size! 

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, benim temennim son olasılıktır, o son olasılık da Cumhuriyet Halk Partisinin delegasyonunda çok değerli emekli büyükelçilerimiz var, dil bilen arkadaşlarımız var, hepsine de saygım var, o heyet bu deklarasyonu ya okumadı ya atladı ya uyudu, benim temennim budur.

Yalnız, şu konuda bizi kandırmasınlar: Bu tür deklarasyonların taslağı önceden gruplara, delegasyonlara dağıtılır. Ondan sonra "Bu konudaki düşüncelerinizi bize aktarın." denir ve nihai gününde bu deklarasyon kabul edilir. Ben temenni ederim bu çünkü toplum bunu da tolere eder çünkü biliyor ki Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisinin bu milletimiz için çalışmadığını, tembel olduğunu, gece gündüz uyuduğunu bilir. O nedenle zaten uzun yıllardır Cumhuriyet Halk Partisine iktidarı vermemişlerdir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

HASAN ÖREN (Manisa) - Biraz evvel demedin mi "Gece gündüz dışarıda çalışıyorlar." diye?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Peki, değerli arkadaşlar, on yıldır Avrupa Konseyindeyiz.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sen Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nu okudun mu Mevlüt Bey? AKP'ye ne diyor?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Avrupa Konseyindeki şu anda Cumhuriyet Halk Partisinin tutumu ne? Değerli arkadaşlar, her platformda Türkiye'yi şikâyet etmek; komisyonlarda, siyasi partilerde, raportörle beraber yaptıkları çalışmalarda Türkiye'yi şikâyet ediyorlar değerli arkadaşlar.

EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - İnsan Hakları Mahkemesine davaları kim açtı?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Ve oradaki ilgili ilgisiz her raporun taslağına değerli arkadaşlar, Türkiye aleyhinde değişiklik önergesi veren arkadaşlarımız var maalesef, maalesef değerli arkadaşlar ve en son cuma günü Türkiye'yi Belarus'la aynı konuma sokan bir önergelerini AK PARTİ'li arkadaşlarımızın yoğun çalışmaları sayesinde çok şükür değerli arkadaşlar o tasarıdan çıkardık.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, bir tarihe geri dönmek istiyorum, dört yıl öncesine. Sayın Şandır çok iyi hatırlar, MHP'li arkadaşlarımız, Sayın Türkeş de çok iyi hatırlar.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Bizi her şeye şahit yapma!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Biliyorsunuz, 2007 seçimlerinden sonra 2008 yılında değerli arkadaşlar, halkın yüzde 47'sinin oyunu almış AK PARTİ'ye karşı bir kapatılma davası açıldı ve bu kapatılma davası sürecinde içeriden "İyi ki bu memlekette yargıçlar var." deyip elini ovuşturan arkadaşlar vardı; tabii ki, buna karşı görüş belirtenler var, Avrupa Konseyinden de bu konuda endişe duyduğunu belirten bir deklarasyon. Bu deklarasyon yayınlandığı zaman değerli arkadaşlar -21 milletvekilinin imzasıyla- o zaman çıkarılan bir söylenti neticesinde "AK PARTİ'liler istedi." diye, heyet başkanı da ben olduğum için bize karşı ciddi bir hakaret kampanyası, en üstten, Cumhuriyet Halk Partisinin en üst seviyesinden diğer arkadaşlara kadar; küfürler, hatta bunu vatana ihanete kadar götüren açıklamalar ve buna benzer birçok suçlamalar. Aynı şekilde bunlara destek veren gazeteler de bunları köşelerinde yazdı, Ertuğrul Özkök'e kadar.

Peki, değerli arkadaşlar, dört sene sonra ben size başka bir deklarasyondan bahsedeceğim. Bu deklarasyon da Meclise giremeyen 7 tane milletvekili hakkında daha ağır cümlelerle, özellikle bir ilk cümlesi var ki "En ağır şekilde telin ederiz." ya da "Kınarız." anlamına gelen bir kelimeyle başlayan bir deklarasyon ve 2008'deki deklarasyonla içeriği aşağı yukarı aynı olan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin maddeleri ya da mahkemenin kararlarını hatırlatan bir sözleşme. Ve değerli arkadaşlar, bu deklarasyonu Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız hazırladı. Ve değerli arkadaşlarımız, bu deklarasyona ilk imzayı atan arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisinden burada bulunan çok değerli arkadaşlarımız. Birinci sırada Sayın Bilgehan var, ikinci sırada Sayın Baykal var ve parti sözcüsü Haluk Koç var ve 30 tane milletvekili, Avusturya'dan, Fransa'dan ve değişik ülkelerden kendi gruplarından veya Türkiye karşıtı olan milletvekillerinden imza aldılar değerli arkadaşlar.

Peki, ben şimdi şunu sormak istiyorum: Madem bunda siz haklısınız, bunda hiçbir şey yok, dört sene önce bize niye saldırdınız? Madem dört sene önce bize saldırdınız, peki bugün aynısını, hatta kendiniz imza atarak? Farz et ki dört sene önce haklısınız -Tuğrul Türkeş de bizi o zaman eleştirmişti, Oktay Vural da eleştirmişti, hatta bir televizyon programında tartışmıştık Oktay Vural Bey'le. Şimdi onlara da sesleniyorum- dört sene önce bizi eleştirmiştiniz, şimdi Cumhuriyet Halk Partisinin yaptığı buna ne diyeceksiniz?

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Evet diyeceğiz.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bizim de bir arkadaşımız var, o yüzden sessiz mi kalalım diyeceksiniz yoksa aynı tepkiyi gösterebilecek misiniz?

YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (İstanbul) - Siz para verdiniz.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu neyin göstergesidir biliyor musunuz? Biz Avrupa'da bugüne kadar hep şundan şikâyet ettik: İkili standarttan ve ikiyüzlü siyasetten, çifte standarttan. Ama maalesef bu Cumhuriyet Halk Partisinin ikiyüzlü ve çifte standart içinde olduğunun en büyük göstergesi ve belgesidir değerli arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, biz eskiden, on yıldır Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası örgütlerde kimle mücadele ederdik biliyor musunuz?

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Apaydın'a gel Apaydın'a!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Ermenistan'la, değerli arkadaşlar, Rum kesimiyle ve Yunanistan, Fransa gibi Türkiye'nin karşısında olan? Size çok samimi söylüyorum, bugün o ülkelerden Türkiye'ye karşı bir tazyik göremiyoruz. Maalesef bugün Avrupa Konseyinde de, diğer ülkelerde de, diğer platformlarda da, uluslararası örgütlerde de artık Cumhuriyet Halk Partisiyle uğraşıyoruz; Türkiye'yi şikâyetlerinden, Türkiye'yi karalamalarından ve Türkiye'yi küçük düşürme hareketlerinden. Yazıklar olsun size! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Sana yazıklar olsun, sana!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Dört senedir ağlayacak bugünü mü buldun? Yazıklar olsun sana!

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yazıklar olsun!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, hakkını yemeyelim arkadaşların yalnız. Bir konuda Ermenilerle, Fransızlarla iş birliği yaptılar. Biliyorsunuz 2010 yılında, 2009'da ilk defa Avrupa Konseyinde bir Türk, bir Müslüman Başkan seçiliyordu. Cumhuriyet Halk Partisiyle Ermeniler ve Fransızlar engellemeye çalıştılar değerli arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) İşte bunların milliyetçiliği bu. Atatürk milliyetçiliği bu mu?

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Siz Ermenilerle iş birliği yaptınız.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Oylamalarda var, oylamalarda var. Belgelerle konuşuyorum, yalan söylemiyorum ben.

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Apaydın'a gelsene sen, Suriye'ye gelsene.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi size soruyorum: Bu nasıl muhalefet? Böyle muhalefet olur mu? Böyle hassas zamanlarda 9 tane vatandaşımızı katleden İsrail'i haklı göstermeye çalışan bir muhalefet olur mu?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - O zaman siz İsrail'e ne yaptınız?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bugün 30 binden fazla insanı katleden Suriye rejimini destekleyen bir muhalefet olur mu? Olur mu değerli arkadaşlar?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - En fazla savunma sanayi harcaması yapan sizsiniz.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bakınız, sabahtan beri arkadaşlar söylediler; Apaydın Barınma Merkezi.

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Sebep olanları kongrenize çağırıyorsunuz.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Apaydın Barınma Merkezindeki? Değerli arkadaşlar, bugün bir çocuk bile Google'a girdiği zaman, zumladığı zaman, değerli arkadaşlar yakınlaştırdığı zaman, Apaydın Kampı'nda neler olduğunu, neler bittiğini?

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) - Evlatlarımızın katillerine sahip çıkanları kongrenize çağırdınız.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Tabii doğruları söyleyince böyle hoplarlar, zıplarlar. Doğaldır değerli arkadaşlar, mazur görmek lazım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Apaydın Kampı'nda neler olup bittiğini Google'dan bile görebilirsiniz bugün. Ama ben ona da şunu söylemek isterim: Apaydın Kampı'ndaki insanların yüzde 75'i kadın ve çocuklardır. Hatta, eğitim de veriliyor çocuklara, kadınlara da kurslar veriliyor. Geri kalanlar değerli arkadaşlar, tabii ki ordudan kaçanlar var.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - İsrail'e siz ne yaptınız, onu da anlatır mısınız Sayın Çavuşoğlu?

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Ordudan kaçan insanlar nerede barınacak? Ordudan kaçan insan Suriye'de kalabilir mi? Onların yakınları orada kalabilir mi?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) -  İhale verdiniz ondan sonra.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Tabii ki biz bunlara sahip çıkacağız, tabii ki sahip çıkacağız.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Orada eğitimi kendi verdiklerini söylediler.

MUSA ÇAM (İzmir) - Amerika taşeronluğuna hayır!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bu kaçan insanlar asker değil, bunlar ordudan kaçmış. Yaptığımız şey uluslararası hukuka da uygundur, CHP'nin anlamadığı bir şekilde insanidir de aynı şekilde. Dolayısıyla biz onlara sahip çıkmak zorundayız değerli arkadaşlar. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar)

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Suriye'deki kan elinize yüzünüze bulaşmıştır. Vebal altındasınız.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tabii ki Sayın Bakanımız da kendisiyle ilgili iddialara söz verecektir, zaman da azaldı. Ben geçen seferde de söyledim, biz Sayın Bakanımızı size yedirmeyiz, hiçbir bakanımızı yedirmeyiz. Kusura bakmayın, açık konuşuyoruz, halkın anlayacağı tabirle konuşuyoruz, diplomatik bir tabirle de konuşmuyoruz. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar) Böyle boş önergelerle gelmeyin. Biz size geçen sefer de demiştik ki: "Acemice hazırladığınız bir gensoru var."

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Yazıklar olsun!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Şimdi, Allah için, başında bu gensoru üzerinde biraz çalışmışsınız, Suriye konusunda eklemeler var ama aşağıya doğru baktığınız zaman gerekçede değerli arkadaşlar yine CHP'nin tembelliği; geçenki gensorudan kes yapıştır yapmışlar, aynısını koymuşlar oraya. İşte, sizin çalışmanız? "Acemi." diyoruz, kızıyorsunuz. İşte, burada, söylüyoruz.

Değerli arkadaşlar, böyle bir muhalefetten ne beklenebilir, ne beklersiniz?

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Yahu, milletvekilleriyle, bu kadar insanla alay ediyorsun. Yazıklar olsun sana!

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Bir şey bekliyoruz böylesine muhalefetten. Böylesine muhalefet bizim için iyidir ama ülke için kötüdür. Ama bizim bu muhalefetten bir beklentimiz var.

REFİK ERYILMAZ (Hatay) - Böyle şey olur mu yahu? Alay ediyor.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Devamla) - Biz çalışıyoruz, siz gölge etmeyin yeter.

Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar)