GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİNE VERİLEN CEVAPLAR
Yasama Yılı:3
Birleşim:103
Tarih:14.05.2013

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız; Hükûmetimiz ve Bakanlığımız tarafından cevaplandırılması istenen soru önergelerine cevap vermek üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, tabii, Hatay Reyhanlı'da işlenen bu menfur hadiseden sonra kaybettiğimiz 51 insanımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum, milletimizin başı sağ olsun diyorum.

Bu vesileyle, bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla tüm çiftçilerimizin bugününü kutluyorum. Yine, 14 Mayıs Türk Eczacılar Günü vesilesiyle tüm eczacılarımızın bugününü kutluyor, yarınlarının daha güvenli ve daha huzurlu, başarılı olmasını temenni ediyorum.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim Şahin tarafından sözlü olarak yanıtlanması için gereğini saygılarımla arz ederim.

Ensar Öğüt

Ardahan

Kars son yıllarda şehircilik bakımından hızla yapılaşmakta ve nüfus oranı hızla artmaktadır. Bunun yanında Kars, çeşitli meslek kollarından çok dağınık hâlde faaliyet gösteren hurdacı esnafı için önemli sayılabilecek büyüklükteki bir ticaret hacmine sahiptir ve bu ticaret her geçen gün artarak devam etmektedir..."

BAŞKAN - Sayın Müezzinoğlu, Sayın Bakan, bir saniye...

Şimdi, sorular okundu daha evvelden. Siz sadece sayı ve numarasını söylerseniz, sorunun kendini okumayın ki vakitten kazanmak açısından.

Buyurun.

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) - Peki, tamam. Teşekkür ederim.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkanım, soruyu soran sayın milletvekilini, onu da söylerseniz...

BAŞKAN - Hayır, onları söyleyecek, sorunun kendini okumayacak.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Soruyu okumanıza gerek yok. Sorunun sahibini söylerseniz yeterli efendim.

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) - Evet, sorunun sahibi Sayın Ensar Öğüt, Ardahan Milletvekilimiz. Kars Belediye Başkanlığı tarafından, şehir merkezinde bulunan hurdacıların şehir dışına taşınmaları için gerekli çalışmaların yapıldığı, hurda ticareti yapanların bağlı bulundukları Kars Tamirciler ve Tesviyeciler Odası Başkanlığına başvurmaları durumunda hâlen faaliyette bulunan girişimcilerin bulunduğu küçük sanayi sitesi içinde faaliyet gösterebilecekleri, talepleri hâlinde sanayi sitesine ait arsalara kendilerine ait iş yeri yapabilecekleri bildirilmiştir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Mesut Dedeoğlu

Kahramanmaraş"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımız Atama Nakil Yönetmeliği'nin 2'nci ve 17'nci maddeleri ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 74'üncü maddesi çerçevesinde, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri, bakanlık ve bağlı kuruluşlarda durumlarına uygun kadrolara müracaatları kabul edilenlerin atanacakları yerleri, tercihleri doğrultusunda, kurumlar arası atama kurası ile naklen atanabilirler. Ayrıca, stratejik personel dönem ve kura şartlarına bağlı olmaksızın naklen atanabilirler.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Özcan Yeniçeri

Ankara"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2007-2013 yılları arasında Türkiye genelinde güvenlilik sebebiyle piyasadan çekilen yerli üretim ilaç sayısı 2, ithal ilaç sayısı ise 10'dur. Tüm dünyada ilaç güvenliliği ile ilgili meydana gelen gelişmeler Bakanlığımız tarafından yakından takip edilmekte olup Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde güvenlilik sebebiyle satışı yasaklanmış olmasına rağmen Türkiye'de satışı serbest olan ithal ilaç bulunmamaktadır. Ayrıca, ülkemiz ilaç ters etki bildirimlerinin yapıldığı sisteme 1987 yılından beri üyedir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soruların Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Özcan Yeniçeri

Ankara"

Ankara ilinde bu süreçte çocuk felci vakası görülmemiştir. Ülkemizde 1998 yılından bu yana çocuk felci vakası yoktur. 2002 yılında ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisine bağlı ülkelerle birlikte çocuk felcinden arındırılmış ülke sertifikası almıştır. 2007-2013 yılları arasında Ankara ilimizde çocuk felci aşısı üç dozu sırasıyla: 2007'de 75.384; 2008'de 59.779; 2009'da 70.003; 2010'da 67.104; 2011'de 68.606; 2012'de 69.494 ve 2013'te 19.588 ocak-nisan ayları doz uygulanmıştır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Doktor Mehmet Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Mesut Dedeoğlu

Kahramanmaraş

Pakistan'da Pencap eyaletinde bir öksürük şurubunun yol açtığı ölümlerin sayısının 56'ya yükseldiği konusunda haberler yayımlanmaktadır. Bu bilgiler ışığında Pakistan'da ölümlere neden olan bu şurup ülkemizde ruhsatlı veya ruhsatsız herhangi bir şekilde satılmakta mıdır?"

Sayın Başkan, Dünya Sağlık Örgütünün resmî web sitesinde Pakistan'da kullanılan bir öksürük şurubunun ölümlere sebebiyet verdiği yönünde alarm yayınlanması üzerine konu Bakanlığımıza bağlı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından detaylı bir şekilde araştırılmıştır. Yapılan bu araştırma neticesinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirtilen üretim yerlerinden "dextrometorfan" adlı etkin maddenin ve bu etkin maddenin kullanıldığı ürünlerin ithal edilmediği anlaşılmıştır. Bu sebeple, piyasada bulunan dextrometorfan içeren öksürük şuruplarına ilişkin piyasadan geri çekme işlemi uygulanmamıştır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

İsmet Büyükataman

Bursa"

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Bakanlığımıza "Theraflu Forte Film Tablet" adlı son kullanma tarihi 01/2015 olan ürünün K0984 parti numaralı serisi için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna ulaşan şikâyete istinaden yapılan inceleme neticesinde kapalı blister içerisindeki tablet üzerinde nokta şeklinde siyahlık tespit edilmesi üzerine 26/2/2013 tarihinde 2. sınıf B seviyesinde geri çekme işlemi uygulanmıştır. Adı geçen ilaç hakkında daha önce uygulanan bir geri çekme işlemi bulunmamaktadır. Ancak son kullanma tarihi 10/2014 olan ürünün K0909 parti numaralı serisi hakkında içinde yabancı madde bulunduğu şikâyeti üzerine ruhsat sahibi firma tarafından 2. sınıf B seviyesinde geri çekme talebinde bulunulmuş, söz konusu talep 22/04/2013 tarihinde Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Ensar Öğüt

Ardahan"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; fazla tuz tüketilmesi, başta yüksek tansiyon olmak üzere çeşitli kalp ve damar hastalıklarına yol açmaktadır. Araştırmalar, ülkemizde tuz tüketiminin çok yüksek oranlarda olduğunu göstermektedir. Geçtiğimiz yıl yapılan "Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı" çalışmasında vatandaşlarımızın günde 15 gram civarında tuz tükettikleri tespit edilmiştir. Bu rakam, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen günlük 5 gram değerinin 3 katıdır. Çok şükür ki 2011 yılında yapılan "Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörü Sıklığı" çalışmasında Ardahan ilimizin de yer aldığı Kuzeydoğu Anadolu çalışma bölgesinde hipertansiyon, koroner kalp hastalığı ve serebrovasküler hastalık sıklığının diğer bölgelere göre yüksek olmadığı tespit edilmiştir.

Tuz tüketimimizin azaltılması için Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı'nı yürütüyoruz. Bu program kapsamında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızla birlikte gıdalarda tuz oranının azaltılmasına yönelik bir çalışmayı sürdürüyoruz. Bu programın bir ilk adımı olarak ekmekteki tuz oranını azalttık. Bunu diğer gıdalar takip edecektir. Vatandaşlarımızın tuz kullanımı hakkında farkındalığı artırmak için de çalışmalarımız devam etmektedir. Çok yakında tuz paketlerinin üzerinde de sigaradaki gibi uyarı yazılarını da göreceğinizi söyleyebilirim.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Ensar Öğüt

Ardahan"

Dünya Sağlık Örgütü, 2015 yılından sonra dünya genelinde birinci sırada ölüm sebebinin kanserler olacağını öngörmektedir. Ülkemizde de kanser sıklığı ve kansere bağlı ölümler dünyadaki artışa paralel ve benzer oranlarda artış göstermektedir. TÜİK verilerine göre 2002 yılında kansere bağlı ölüm yüzde 12 iken bu oran 2009 yılında yüzde 20'ye ulaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, kanserde görülen bu artışın üç temel sebebini yaşlı nüfusta meydana gelen artış, tütün kullanımı ve obezite salgını olarak açıklamaktadır. Bunların yanı sıra ülkemizde kanser kayıtçılığında yapılan iyileştirmelerle daha önce bilinmeyen vakaların kayda alınması da kanser istatistiklerindeki artışın bir diğer sebebi olarak ortaya çıkmıştır.

En son yayımlanan ulusal istatistiklerimize göre Erzurum ilinde Türkiye ortalamasından farklılık gösteren bir akciğer kanseri artışı söz konusu değildir. Akciğer kanserleri açısından en önemli risk faktörü sigara kullanımı, mide kanserleri için ise genetik yatkınlıklar, helikobakter pilori, sigara ve alkoldür. Bildiğiniz gibi, tütünle etkin bir mücadele programını zaten yürütüyoruz. Mide kanserleri için ise önlenebilir bir diğer risk faktörü olan alkol kontrol programımızı da yakında başlatacağız.

Sağlık altyapı planlamalarımızı vatandaşlarımızın en kolay ulaşacakları yerde, ihtiyaç duydukları her türlü hizmeti alabilecekleri şekilde yaptık. Bu çerçevede yirmi dokuz sağlık bölgemizin merkezlerinden biri olan Erzurum'da bir kanser tedavi merkezimiz olacak.

Sayın Öğüt, akciğer ve mide kanseri sıklığı açısından bazı dünya ülkeleriyle Erzurum ilinin karşılaştırıldığı tabloyu sizlere ulaştıracağım.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

İsmet Büyükataman

Bursa"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 5324 sayılı Kozmetik Kanunu'nun 3'üncü maddesi gereğince kozmetik ürünün piyasaya ilk kez arz edilmesinden önce Bakanlığımıza bildirimde bulunulmakta olup 2005 yılından bu yana Bakanlığımızın bağlı kuruluşu olan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunda bu ürünlerin kayıtları tutulmaktadır. Kozmetik ürünlerin insan sağlığına muhtemel etkileri, içerikleri, ambalaj bilgileri, teknik dosyaları ve üretim yerleri Bakanlığımızca denetlenmektedir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Özcan Yeniçeri

Ankara"

Değerli milletvekilleri, bildiğiniz gibi akciğer kanserlerinin en önemli sebebi tütün kullanımıdır. Ülkemizde dünyaya model olmuş başarılı bir tütün mücadelesini el birliğiyle yürütüyoruz. Ülkemiz insanlarının geleceği adına siz sayın milletvekillerimizin bu konuda vermiş olduğu destek için bilvesile teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sayın Yeniçeri'nin istemiş olduğu verileri tablo hâlinde kendilerine ileteceğim. Ancak ülkemizde ölüm kayıtları TÜİK tarafından tutulmakta olduğundan akciğer kaynaklı ölüm verilerinin TÜİK'ten temin edilmesi gerekmektedir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Özcan Yeniçeri

Ankara"

Kanser, bütün dünyayı düşük ya da yüksek gelişmişlik düzeyine bakmadan, her iki cinsiyeti ve bütün yaş gruplarını etkileyen bir hastalıktır.

Dünyada çocukluk çağı kanserleri bütün kanserlerin yüzde 4'ünü oluşturmaktadır. Türkiye'de her yıl 175 bin vatandaşımıza kanser teşhisi konulmakta olup bunların yüzde 1,7'si, yaklaşık 3 bini, çocukluk yaşlarında görülen kanserlerdir. Lösemiler çocuklarda en sık görülen kanserler olup yılda 1.500 civarında çocuğumuzu etkilemektedir.

Erişkinlerdekinin aksine çocukluk çağı kanserleri yüzde 70-80'in üzerinde tedavi edilebilir ve sağ kalım oranı yüksektir. Ülkemiz genelinde de tedavi oranlarımız gelişmiş ülkelerdekine benzer olup kansere yakalanan çocuklarımızın yüzde 70-80'i sağlığına kavuşmaktadır.

Bildiğiniz gibi, çocukluk çağı kanserleri erişkin kanserlerinde olduğu gibi ücretsiz tedavi edilmektedir. Ankara'ya ait talep ettiğiniz verileri tablo halinde sizlere sunacağız.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

İsmet Büyükataman

Bursa"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evde sağlık hizmeti sunumuna ihtiyacı olan bireylerin muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım ve rehabilitasyonların evinde ve aile ortamında sağlanması ve bu kişilere ve aile bireylerine sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin bir bütün olarak birlikte verilmesi için bakanlığımıza bağlı sağlık kurumları bünyesinde kurulan evde sağlık hizmetleri birimleri 01/02/2010 tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığınca sunulan Evde Sağlık Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönerge hükümleri doğrultusunda hizmet vermeye başlamıştır.

Evde sağlık hizmeti kapsamında Şubat 2013 tarihi itibarıyla ulaşılan toplam hasta sayısı 265.259 olup, bu hastaların 147.188'i aktif olarak hâlen bu hizmeti almaya devam etmektedir.

Bursa ilimizde Şubat 2013 tarihi itibarıyla evde sağlık hizmetinden yararlanan toplam hasta sayısı ise 9.732 olup, 4.704 hasta hâlen bu hizmeti almaya devam etmektedir.

Evde sağlık hizmetleri, 81 ilimizde oluşturulan koordinasyon merkezleri koordinatörlüğünde Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu, evde sağlık birimleri, toplum sağlığı merkezleri, mobil birimler, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları tarafından verilmektedir. Bu hizmetler 715 birim, 961 hizmet aracı ve aile hekimliği çalışanları hariç olmak üzere toplam 4.143 sağlık personeli tarafından sunulmaktadır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Gürkut Acar

Antalya"

Antalya ili merkezi ve ilçelerinde Bakanlığımıza bağlı olarak hizmet vermekte olan yataklı tedavi kurumlarında aktif olarak görev yapmakta olan tabip ve uzman tabiplerin branşlara göre dağılımını gösteren tablo ekte sunulmuştur.

Bakanlığımız Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin ek-2 maddesinin personel dağılım cetveli ilkelerine göre il ve ilçelere sağlık personeli planlamasında temel ilke nüfus kapasitesi olmakla birlikte personel dağılımını etkileyecek ölçüde demografik, epidemiyolojik hastalık insidans ve prevalansı gibi coğrafi ve turizm kaynaklı değişiklikler olması, hekime başvuru sıklığı, illerin tıbbi cihaz ve fiziki mekân kapasitesi, personel dağılımını etkileyecek ölçüde nüfus hareketleri ya da poliklinik sayılarındaki farklılıklar, ulaşım şartları, vardiya hizmetleri gibi etkenler temel alınarak il ve ilçe merkezlerinde hizmet vermekte olan sağlık kurum ve kuruluşlarına hekim, uzman hekim ve sağlık personeli kadrosu tahsis edilmektedir. Ülkemizde Bakanlığımıza bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında kardiyoloji branşında aktif çalışan uzman hekim sayısı dikkate alındığında, uzman hekim branşına ortalama olarak 79 bin nüfus düşmektedir. Kaş ilçesinin genel nüfusu ise 53.500 civarındadır. Antalya Kaş Devlet Hastanesinde hâlihazırda geçici görevli uzman hekimlerle çocuk sağlığı ve hastalıkları branşında hizmet verilmektedir. Bakanlığımızın mevcut insan kaynakları ve Kaş ilçesinin nüfus verileri dikkate alındığında sürdürülebilir sağlık hizmetleri açısından Kaş Devlet Hastanesinde yerel planda sağlık hizmeti sunumunu aksatacak doktor eksikliği bulunmamaktadır. Bakanlığımızın sağlık insan gücü kapasitesindeki artışa bağlı olarak Antalya il merkezindeki ve ilçelerindeki sağlık kurum ve kuruluşlarımıza önümüzdeki dönemlerde de hekim ve uzman hekim planlamalarımız devam edecektir. Antalya il merkezi ve ilçelerinin özellikle yaz mevsimindeki nüfus artışına paralel olarak sağlık insan gücü ihtiyacı nispetinde il içerisinden ve il dışından sağlık kurum ve kuruluşları arasında geçici olarak pratisyen ve uzman hekimler görevlendirilmektedir.

Tabloyu sizlere takdim edeceğim.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim

Özcan Yeniçeri

Ankara"

Ölüm istatistikleri Türkiye İstatistik Kurumu tarafından derlenmekte olup ayrıntılı bilgi ilgili kurumdan alınabilmektedir. Ölüm istatistikleri 2013 yılı Ocak ayından itibaren Bakanlığımızca oluşturulan Ölüm Bildirim Sistemi ile de alınabilmektedir. Yıllar itibarıyla Ankara ilinin ölüm istatistikleri aşağıda yer almaktadır. Ölüm yerine göre 2007, 2008, 2009, 2010, 2011; ikametgâh yerine göre... Bu tabloyu değerli milletvekilimize takdim edeceğim. Yıllar itibarıyla yine doğum istatistiklerini değerli milletvekilimiz istemiş, onun tablosunu da kendisine takdim edeceğim.

Kamu hastanelerinde sezaryen oranı özel ve üniversite hastanelerine göre daha düşük olmasına rağmen bütün doğumlardaki sezaryen oranlarını azaltmak için önlemler almaya çalışıyoruz. Ne yazık ki ülkemizde bu anlamda sezaryen oranlarının yüksek olduğu bir gerçek.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılması konusunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Ensar Öğüt

Ardahan"

Hastanelerimizde yatarak tedavi gören hastaların ilaçlarının temininde Sağlık Uygulama Tebliği'nde belirtilen hükümler doğrultusunda işlem tesis edilmekte olup söz konusu tebliğin dördüncü bölümünde, yatarak tedavilerde reçetelerin düzenlenmesiyle ilgili olarak;

"1) Yatarak tedavilerde kullanılacak ilaçların hastane tarafından temini zorunludur.

2) Yatarak tedavilerde Kurumla sözleşmeli resmî sağlık kurumları tarafından temin edilemeyen ilaçlar için düzenlenen reçetelerde 'Eczanemizde Yoktur, Yatan Hasta' ibaresi ve başhekimlik onayının bulunması zorunludur.

3) Reçetelerde yer alan ilaç bedelleri SUT hükümleri doğrultusunda 5 günlük dozu (ancak, sağlık kurumlarında uzun süre yatmak, tedavi gören tüberküloz hastalarına kullanımın dozu belgelenmek kaydıyla bir aylık miktarda tüberküloz ilaçları reçete edilebilir) aşmamak kaydıyla karşılanır ve ödenen tutar ilgili sağlık kurumunun alacağından mahsup edilir. Ancak günübirlik tedavilerde kullanılan ilaçların hastanelerce temini zorunlu olmayıp, hekim tarafından reçetede günübirlik tedavi kapsamında olduğunun belirtilmesi kaydıyla ilaçlar sözleşmeli eczanelerden temin edilebilecektir." denilmektedir.

Bu hükümler çerçevesinde, sağlık tesislerimizde yatan hastalarda kullanılan ilaçların önergede belirtildiği şekilde hastalarımızca eczanelerden aldırılması söz konusu olmayıp, herhangi bir sebeple sağlık tesisimizce temin edilemeyen ilaçlar tedavinin aksamaması için SUT tebliğinin Dördüncü Bölüm 3'üncü maddesi uyarınca reçete edilerek kurumla sözleşmeli olan eczanelerden, acil olan hâllerde sözleşmeli eczane şartı aranmaksızın temin edilebilir ve reçete bedeli Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sağlık tesisimizin alacağından mahsup edilir.

Yine 4'üncü maddede adı geçen ve günübirlik tedavilerde kullanılan ilaçlar için -kemoterapi ilaçları gibi- sağlık tesislerimizce temin edilme zorunluluğu bulunmayıp, ilgili hekimce reçetede belirtilmek kaydıyla eczanelerden temin edilmesi mümkün olup hastalarımızın reçete bedeli olarak herhangi bir ücret ödemesi söz konusu değildir.

Diğer taraftan, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Taşra Teşkilatı Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönerge'nin "Satın alma işlemleri" başlıklı 34'üncü maddesinde yapılan düzenlemeyle, kurumlarımızda hizmet sunumunun aksatılmadan sürdürülebilmesi için genel sekreterliklerce hastane yöneticilerine alım yetkisi verilebileceği hususu da duyurulmuştur.

Yazımız ekinde soru önergesinde adı geçen sağlık tesislerimizin ilaç tüketimi, mevcut stokları yer almakta olup -tablolarda, ek 1'de görüldüğü gibi- sağlık sunumunu aksatacak şekilde ilaç yokluğunun söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.

Tabloyu değerli milletvekilimize takdim edeceğim.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

İsmet Büyükataman

Bursa"

Bakanlığımıza bağlı merkez ve taşra teşkilatlarında 2012 yılında kadrolu ve hizmet alımı yöntemiyle toplam 506.972 personel çalışmaktadır. Hizmet alımı yöntemiyle temizlik, bilgisayar programları kullanımı ve sekreterlik, koruma ve güvenlik, yemek pişirme ve dağıtım, bakım ve onarım gibi hizmet alanlarında personel çalıştırılmaktadır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Ensar Öğüt

Ardahan"

24 Mart 2013 tarih ve 28507 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği'nin "2.2.1.B-1- Ayakta Tedavilerde Ödeme Uygulaması" başlığında "Hastanın aynı sağlık kurumuna, acil servise başvuruları hariç olmak üzere ayaktan başvurduğu gün dâhil, 10 (on) gün içindeki aynı uzmanlık dalına diğer ayaktan başvurularında; sadece SUT eki EK-2/A-2 Listesinde yer alan işlemlerin bedelleri faturalandırılabilecek olup SUT eki EK-2/A Listesinde yer alan tutar faturalandırılamaz." hükmü yer almaktadır. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere on günlük kısıtlama, sağlık hizmet sunucularının bu süre içerisinde ilk başvurunun devamı niteliğindeki ikinci başvurularda yeniden muayene ücreti fatura etmemelerine ilişkindir. Hastaların sağlık hizmeti sunucularına başvurularında herhangi bir süre kısıtlaması bulunmamaktadır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Reşat Doğru

Tokat"

Bakanlığım tarafından başlatılan Doğum ve Sezaryen Programı ile her gebenin sağlıklı ve güvenli olarak hastanede doğum yapmasını, sezaryen oranlarının makul düzeylerde olmasını sağlamak amacıyla 2007 yılından itibaren tüm hastane doğumları ve sezaryen oranları izlenmektedir. Hastanelerden birer aylık dönemler hâlinde toplanan veriler inceleme ve değerlendirme süreçlerinin ardından gerekli analizler için kullanılmaktadır.

2012 yılında ülke genelinde 652.739 normal doğum, 614.046 sezaryenle doğum gerçekleştirilirken Tokat ilinde 4.960 normal doğum, 3.576 sezaryenle doğum gerçekleşmiştir. Anne Ölümleri İzleme Programı çerçevesinde ise her ilde il anne ölümleri tespit ve önleme birimleri ile il inceleme komisyonu, Bakanlık bünyesinde de Anne Ölümleri Ön İnceleme Komisyonu ve Merkez İnceleme Komisyonu oluşturulmuştur. Sağlık Bakanlığı Anne Ölümleri Ön İnceleme Komisyonunda illerden gelen gebeliğe bağlı tüm ölümler değerlendirilerek ICD 10 kodlama sistemine, nedenlerine ve üç gecikme modeline göre sınıflandırılmaktadır. İllerde, analizler sonrasında ülke ve bölge bazında anne ölüm oranları hesaplanmaktadır. Tokat ilinde 2012 yılında 1 anne ölümü gerçekleşmiş olup anne ölüm oranı binde 13'tür.

Bakanlığım, 2007 yılından bu yana bebek ölümlerini de 0-364 gün yani devamlı olarak ayrı bir sistemde toplamakta ve incelemektedir. Buna göre Tokat ilinin 2012 yılı ilk dokuz ayında, henüz kesinleşmemiş, bebek ölüm hızı binde 7,7 olarak tespit edilmiştir. 5 yaş altı çocuk ölüm hızı ise beş yılda bir gerçekleştirilen Türkiye nüfus sağlık araştırmaları ile tespit edilmekte olup iller bazında yer almamaktadır. Bakanlığımız 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren 5 yaş altı ölümlerini toplamaya başlamıştır. Bu nedenle, 2012 yılı Tokat ili çocuk ölüm oranı verilememektedir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Ensar Öğüt

Ardahan"

Bakanlığımız ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı arasında, ülkemiz genelinde Bakanlığımızın ihtiyaç duyduğu sağlık sitesi ve hizmet binalarının yapımı için bir protokol imzalanmıştır. Ardahan ilimizde yapılan 150 yataklı devlet hastanesi, bu protokol kapsamında TOKİ tarafından yapılmıştır. Hastane inşaatının ihalesi 20/11/2008 tarihinde yapılmış olup 30/10/2010 tarihinde tamamlanmıştır.

Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında, Ardahan ilimize, çağdaş hizmetlerine ve sağlıkta dönüşüm vizyonuna uygun gelişen tıbbi teknolojinin gerektirdiği cihazların en iyi şekilde yerleştirilip kullanılabileceği, nitelikli yatakları olan bir hastane yapılmıştır. Böylelikle, sağlık hizmetinin, yeni yapılan, modern, Sağlık Bakanlığı vizyonuna uygun, nitelikli hastanelerde verilmesi sağlanmıştır. Amaç, halkımızın kaliteli sağlık hizmeti almasıdır. Ardahan Devlet Hastanemiz, kalite ve standartlarını yükseltmek amacıyla yeni binalarına taşınmış ve burada hizmet vermektedir.

Türkiye, tektonik özellikler açısından, Kuzey Anadolu fay kuşağı ve Doğu Anadolu fay kuşağı olmak üzere başlıca iki ana fay kuşağına ayrılır. Bazı büyükşehirlerimizin birinci derecede deprem bölgeleri üzerinde kuruldukları, nüfusumuzun yarıdan fazlasının bu sahalarda yaşadığı bir gerçektir. Bakanlığımızca önemli olan kriter, hastane binalarımızın deprem bölgesinde olmasından ziyade, fay hattı üzerinde olmamasıdır.

Ardahan Devlet Hastanemizin yapımında ve Bakanlığımız planlamalarında bu durum en ince ayrıntısına kadar değerlendirilmekte, depremin getireceği hasarları en aza indirgeyecek şekilde teknoloji kullanılarak, hastanemiz, Bakanlığımız konseptine uygun projelendirilerek TOKİ tarafından yapılmıştır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Ali Halaman

Adana"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki tüberküloz hastalarının sayısı her geçen gün azalmaktadır. Örneğin, Türkiye genelinde toplum sağlığı merkezlerine, verem birimlerine, verem savaş dispanserlerine kaydedilen toplam tüberküloz vakası sayısı 2005 yılında 20.535; 2006 yılında 20.526; 2007 yılında 19.694; 2008 yılında 18.452; 2009 yılında 17.402; 2010 yılında 16.551; 2011 yılında da 15.679'dur.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2015 yılından itibaren dünya genelinde en önemli ve birinci sırada ölüm sebebi kanser olacaktır. Ülkemizde de kanser sıklığı ve kansere bağlı ölümler dünyadaki artışa paralel ve benzer oranlarda artış göstermektedir. TÜİK verilerine göre, 2002 yılında kansere bağlı ölüm yüzde 12 iken, bu oran 2009 yılında yüzde 20'ye ulaşmıştır. Dünya Sağlık Örgütüne göre kanserde görülen bu artışın üç temel sebebi, yaşlı nüfusta meydana gelen artış, tütün kullanımı ve obezite salgını olarak gösterilmektedir. Ülkemizde bunların yanı sıra, kanser kayıtçılığında yapılan iyileştirmelerle daha önce bilinmeyen vakaların kayda alınması da kanser istatistiklerindeki artışın bir diğer sebebidir.

Ülke genelinde, Nisan 2013 tarihi itibarıyla, her ilde en az 1 adet olmak üzere 179 adet toplum sağlığı merkezi, verem savaş dispanseri ve 124 adet kanser erken teşhis tarama ve eğitim merkezi (KETEM) bulunmaktadır.

Adana ilinde ise, 1 tanesi Adana Verem Savaş Dispanseri Derneğine bağlı olmak üzere toplam 4 adet verem birimi ve 1 adet KETEM bulunmaktadır. Mevcut verem birimleri Adana ilinde yürütülen tüberküloz kontrol hizmetleri için yeterli durumda olup, 2013 yılında Adana ili için 3 adet gezici tarama aracı alımı planlanmıştır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Ensar Öğüt

Ardahan"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Bakanlığımızın politikaları doğrultusunda her ilimize taş kırma cihazı tahsisi öngörülmüş ve taş kırma cihazı olmayan ilimizin kalmaması için çalışmalar başlatılmıştır. Bu çalışmalar kapsamında taş kırma cihazı olmayan illerimiz belirlenmiş ve bu doğrultuda ihale çalışmaları başlatılmıştır.

2012 yılında yapılan son ihalemiz, uygun koşullar sağlanamadığı için iptal edilmiştir. 2013 yılında, merkezî alım kapsamında taş kırma cihazı alım ve planlamaları devam etmektedir.

Gümüşhane Devlet Hastanesinde taş kırma cihazı demirbaş olarak mevcut olup, Temel Sağlık İstatistikleri Modülü verilerine göre 2012 yılı içerisinde 18 adet ameliyat yapılmıştır.

Bayburt Devlet Hastanesi için 2013 yılı merkezî alım kapsamında taş kırma cihazı alımı için çalışmalar başlatılmış olup, alımın gerçekleşmesi akabinde cihaz planlaması düşünülmektedir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim.

Mesut Dedeoğlu

Kahramanmaraş"

Değerli milletvekilleri, 2011 yılında yapılan Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörlerinin Sıklığı çalışmasına göre Türkiye'de 20 yaş üzeri erişkin nüfusta diyabetli kişi oranı yüzde 12 olarak hesaplanmıştır. Bu anlamda ülkemizde 6 milyon kadar diyabet hastası bulunmaktadır. Adı geçen çalışmada yaş gruplarına göre diyabet sıklığı 15-24 yaş grubunda yüzde 1; 25 ila 34 yaş grubunda yüzde 2; 35 ila 44 yaş grubunda yüzde 6; 45 ila 54 yaş grubunda yüzde 16, 55-64 yaş grubunda yüzde 27; 65-74 yaş grubunda ise yüzde 30 şeklinde dağılım göstermektedir.

Diyabet, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıklığı artan bir hastalıktır. Diyabet sıklığının artışında en dikkat çeken iki risk faktörü sağlıksız beslenme, buna bağlı artan obezite ve hareketsiz hayat tarzıdır. Bildiğiniz gibi, 2010 yılı sonlarından bu yana diyabetin risk faktörleriyle savaşmayı hedefleyen Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'nı, 2010 yılı başından itibaren de Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı'nı yürütmekteyiz. Bu iki program kapsamında vatandaşlarımızda sağlıklı beslenme bilinci oluşturmak, hareketsiz hayat tarzından kaçınmak yolunda çalışmalarımızı sürdürüyor; diyabetli hastaların erken tanısı, hastalığın neden olabileceği hasarın engellenmesi için de öncelikle sağlık personelinin bu konudaki reflekslerini geliştiriyoruz. Özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı korumak adına okul kantinlerinde sağlıksız gıdaların bulundurulmamasına yönelik düzenlemeleri Millî Eğitim ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ile yaptık. Okullarda diyabet etkinlikleri ile diyabetli çocuklarımızın tedavilerinin aksatılmaması için gerekli tedbirleri aldık. Bu konuda çalışmalarımız hız kesmeden devam etmektedir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Mesut Dedeoğlu

Kahramanmaraş"

Değerli milletvekilleri, acil sağlık hizmetleri kapsamında, 1966 adet 112 acil sağlık hizmeti istasyonu ve 3.346 adet ambulans ile hastalara hizmet verilmektedir. Acil sağlık hizmetleri kapsamında, 2012 yılında 112 ambulansları ile toplam 3 milyon 230 bin 371 hastaya müdahalede bulunulmuştur.

Dünyada başta Amerika, Kanada, İngiltere, Almanya, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde, ambulanslarda doktor bulunmayıp paramedik ve acil tıp teknisyenleri çalıştırılmaktadır. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de ambulanslarda görev almak üzere eğitim gören paramedik ve acil tıp teknisyenlerine 1219 sayılı Kanun ile hastane öncesi acil sağlık alanında hekim olmaksızın acil tıbbi müdahale yetkisi verilmiştir. Buna göre, hekimli istasyonların yanında, içerisinde paramedik ve acil tıp teknisyenlerinin bulunduğu istasyonlarla da hizmet verilmektedir.

112 acil sağlık hizmetleri kapsamında hizmet veren 1.966 istasyonun 1.089 adedi hekim olmaksızın paramedik ve acil tıp teknisyenleriyle hizmet verilen istasyonlarımızdır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorumun Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

Reşat Doğru

Tokat"

Ülkemizde Sağlık Bakanlığına Bağlı 179 verem birimi ve 12 göğüs hastalıkları hastanesi bulunmaktadır. Türkiye genelinde toplam tüberküloz vaka sayısı 2007 yılında 19.694; 2008 yılında 18.452; 2009 yılında 17.402; 2010 yılında 16.551 ve 2011 yılında 15.679'dur. 2012 yılı tüberküloz hastaları istatistik çalışmaları Haziran 2013'te tamamlanacaktır. Tüberküloz hastalarının tedavi sonuçları raporlanırken bir yıl sonraki durumları raporlanmaktadır. Buna göre, tedavisi başarıyla tamamlanan hasta oranı 2007 yılı hastalarında yüzde 91; 17.727 kişi, 2008 yılı hastalarında yüzde 91; 16.558 kişi, 2009 yılı hastalarında yüzde 89,7; 15.379 kişi ve 2010 yılı hastalarında yüzde 89,2; 14.513 kişidir. 2011 yılı hastalarının tedavi sonuçlarına ait istatistik çalışmaları Haziran 2013'te tamamlanacaktır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki soruların Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

Ali Halaman

Adana"

Ülkemizde İstanbul, Ankara ve Zonguldak olmak üzere üç ilimizde meslek hastalıkları hastanesi bulunmaktadır. Bununla birlikte, meslek hastalıklarının erken tanı ve tedavi imkânını artırabilmek için, devlet üniversiteleri ile Bakanlığımız eğitim ve araştırma hastanelerine de ek, meslek hastalığı tanısı koyma ve Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirme yetkisi ve sorumluluğu verilmiştir. Bu kapsamda meslek hastalıkları hususunda hizmet sunabilen sağlık kuruluşu sayısı artırıldığından, 2013 yılında meslek hastalıkları hastanelerinin sayısının artırılması planlanmamaktadır.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

İsmet Büyükataman

Bursa"

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türk TELEKOM iş birliği ile gerçekleştirilen Kadın ve Çocuk Sağlığı Bilgi Servisi 30 Mart 2013 tarihinde lansmanı yapılarak halkımızın kullanımına sunulmuştur. Hazırlanan sisteme, sabit telefon hatları üzerinden 0800 219 00 00 numaralı telefon aranarak yirmi dört saat ücretsiz olarak ulaşılabilmektedir. Şu an serviste, anne ve çocuk sağlığını ilgilendiren konular ve kanser ile ilgili bilgiler yer almaktadır; daha sonra, halk sağlığını ilgilendiren tüm konular dâhil edilecektir.

"Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu tarafından sözlü olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Kadir Gökmen Öğüt

İstanbul"

İstanbul Milletvekili Sayın Kadir Gökmen Öğüt tarafından verilen, terminal dönemde bulunan hastalara ilişkin sözlü soru önergesine istinaden söz almış bulunmaktayım.

Dünya Sağlık Örgütü, palyatif bakımı, yaşamı tehdit eden hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan problemlerle karşılaşan hasta ve ailede, ağrının ve diğer problemlerin, erken tanılama ve kusursuz bir değerlendirmeyle fiziksel, psikolojik, sosyal ve manevi gereksinimlerinin karşılanması yoluyla acı çekmenin önlenmesi ve hafifletilmesine yönelik uygulamaların yer aldığı ve yaşam kalitesini geliştirmenin amaçlandığı bir yaklaşım olarak tanımlamıştır. Bu kapsamda, terminal dönem hastalara, diğer hastalardan ayrı olmamak üzere hizmet verilmeye devam edilmektedir.

Ayrıca, 1/2/2010 tarihinden itibaren Bakanlığımızca evde sağlık hizmetleri sunulmaya başlanmış olup yatağa bağımlı, hastaneye gidemeyecek durumdaki hastalara, ihtiyaç duydukları sağlık hizmetleri evlerinde ve bulundukları aile ortamında sağlık ekiplerimiz tarafından verilmektedir. Evde sağlık hizmetlerine entegre palyatif bakım modeli üzerine çalışmalar Bakanlığımızca yürütülmektedir.

BAŞKAN - Sayın Bakan, şimdi bunu tamamlayın, bitiriyoruz. Geri kalanlar, gündemde yerlerini muhafaza edecek, günü geldiğinde cevaplandırılacak.

Üç arkadaşımız size tekrar soru sordu. Onlara -soru sahiplerine- söz vereceğim, dört dakika kaldı.

Şimdi tamamlayın cümlenizi, bitiriyoruz.

Buyurun.

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Devamla) - Evde sağlık hizmetleri entegre palyatif bakım üzerine çalışmalar Bakanlığımızca yürütülmektedir.

Dr. Addurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesinde ve pilot olarak Ulus Devlet Hastanesinde "Palyatif Bakım Merkezi" adı altında hizmet verilmektedir. Ayrıca, terminal dönem hastaların acil servislerde bekleme konusunda Bakanlığımıza ulaşmış bir şikâyet bulunmamaktadır.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)