| Konu: | TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 11.10.2012 |
EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 197 sıra sayılı Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı'nın 18'inci maddesi üzerine Barış ve Demokrasi Partisi adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her şeyden önce belirtmek gerekir ki şu an görüşülmekte olan Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı 12 Eylülün antidemokratik, baskıcı özünü içinde barındırmaktadır. 12 Eylül darbesinin ürünü olan sendikal yasalar her yönüyle antidemokratik bir içeriğe sahiptir. Hükûmet toplum tarafından genel kabul gören bu değerlendirmelerden hareketle 12 Eylül darbe mantığının ürünü olan sendikal yasaları değiştirme iddiasıyla bir değişikliğe girişmiştir. Buna karşın gündemde olan değişiklik tasarısı Uluslararası Çalışma Örgütünün 87 sayılı Sendika Hakkı ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi'ne ve 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi'nin gereklerini de karşılamamaktadır. Tüm gelişmiş ülkelerde kabul görmüş ve uygulama alanı bulmuş olan bu ilkelerin ülkemizde de uygulanması ve çalışma yaşamı açısından hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir zorunluluk durumuna gelmiştir. Ancak, gelinen noktada, sendikal hak ve özgürlükleri evrensel düzeyde sağlayacak bir çabadan çok; giderek, her açıdan, var olan durumu ve 12 Eylülün yasakçı ve baskıcı zihniyetiyle hazırlanmış, köhnemiş yapıları korumaya dönük bir yaklaşım içine girildiğini görüyoruz. Özellikle toplu sözleşme yetkisi ve yapısı, görüşme süreci ve grev hakkının kullanılması?
BAŞKAN - Sayın Milletvekilim, lütfen o tişörtü kaldırır mısınız? Yoksa üzerinize giyin. Lütfen ama! Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu burası, hiç yakışıyor mu? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VAHAP SEÇER (Mersin) - Teşekkür ederim hatırlattığınız için. Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu bilmiyorduk, sayenizde öğrendik!
EROL DORA (Devamla) -?konularında sendikaların önerilerinin dikkate alınmadığını; buna karşılık işverenlerin çıkarlarını korumaya ve mevcut durumu sürdürmeye yönelik değişikliklerin öne çıkarıldığını görüyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; referandumla yapılan Anayasa değişikliğine rağmen; sendikaların faaliyetlerine devletin denetimini ve müdahalesini öngören, sendikal güvenceleri sağlamayan, tek düzeyli toplu sözleşme düzeninin korunmasında direnerek konfederasyonların ve sendikaların çerçeve sözleşme, iş kolu sözleşmesi yapma hakkını tanımayan, toplu sözleşme hakkını tüm işçilerin kullanabileceği bir hak olarak tanımlamayan, sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyen iş kolu, işletme ve iş yeri barajlarını koruyan, yıllarca süren yetki uyuşmazlıklarına çözüm getirmeyen bir yasa, reform olarak nitelendirilemez.
Tasarı, içinde olumlu değişiklikler barındırmasına rağmen örgütlenme özgürlüğünü genişleten bir yapıya sahip değildir. Bunun en büyük kanıtı sendika üyeliğinin sadece işçiler için tanımlanmış olmasıdır. Tasarı, emeklilerin, gençlerin ve köylülerin sendika kurmalarına ve üye olmalarına imkân tanımamaktadır. Böylesine bir baraj sendika özgürlüğünün, ILO normlarının ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin ihlali demektir. Sendikal haklar konusundaki yeni yasal mevzuat AB standartlarıyla ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleriyle özellikle memurların toplanma, toplu sözleşme ve grev haklarına sahip olmalarına karşı engeller nedeniyle uyumlu değildir. Bu durum AB 2012 ilerleme raporlarında da bir eleştiri olarak zikredilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kendi iş kolu koşulları ve çalışanların ihtiyaçları doğrultusunda sendikaların yapılanmalarına izin verilmesi gerekmektedir. Diğer yandan, sendikaların kendi içinde demokrasinin daha etkin bir şekilde işleyebilmesi için değişiklikler yapılması daha önceliklidir. Bu bağlamda, sendikalarda yönetim pozisyonunda kadınların var olabilmesi için kadın kotasının konması gerektiğini düşünüyoruz. Sendikalar gibi önemli demokratik örgütlenmelerde kadın-erkek eşitliğinin sağlanması yönünde alınacak önlemler sendikaların daha demokratik, eşitlikçi yapılara sahip olmasını sağlayacaktır. Sendika üye sayısı hakkında sağlıklı istatistikler olmasa da sendikalarda erkek işçilerin sendikalaşma oranı yüzde 7'lerde ve kadın işçilerin sadece yüzde 3 olduğu tahmin edilmektedir.
Unutmamak gerekiyor ki demokratik toplumların temelinde her alanda cinsiyet eşitliği olduğunu belirtiyor, tekrar Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.