GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:126
Tarih:28.06.2012

MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkanım, Genel Kurulumuzun sükûnetini sağlayalım Hatibe öyle söz verelim.

BAŞKAN - Arkadaşlar, uğultuyu keselim lütfen. Dinleyelim Hatibi.

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Devam edin?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Saygısızlığa reva mıyız yani teessüf ederim. Sizden duymak istemezdim, meslektaşız sizinle. Çok ayıp oluyor yani.

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - "Devam edin." diyorum, bir şey mi dedim?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Siz buranın amiri misiniz, benim amirim misiniz? Teessüf ederim, hiç yakıştıramadım size.

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Rica ederim. "Devam edin." diyorum.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Yakıştırıyor musunuz? Siz benim amirim misiniz?

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Ya, yanlış mı söylüyorum?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Yanlış söylüyorsunuz.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Gecenin bu saatinde doğru olmaz zaten.

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Siz devam edin.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Çok ayıp ama ya, hiç yakışıyor mu size gecenin bu saatinde?

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Yanlış bir şey mi söyledim?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Evet, yanlış söylediniz. Buranın bir işleyişi, nizamı var. Bundan bihaber misiniz?

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Ben on senedir buradayım.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ama, işte, belli öğrenmemişsiniz.

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Hayır, siz devam edecekseniz edin.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sayın Başkanım, lütfen süremi dikkate alırsanız sevinirim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Ayhan, yeniden başlatıyorum.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 302 sıra sayılı Tasarı'nın üçüncü bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Bu saatte neresinden başlayacağız? Tabii ki zor. Merkez trafoda bir arıza varsa her yere arıza aynı şekilde dağılıyor. Dolayısıyla, problemler giderek artıyor. Bu bir kanun yapım süreci değil. Hukuki prosedürü yerine getirme anlayışı içinde cereyan eden bir olay. Baktığınız zaman? Bugün sabahleyin Komisyonda TÜRKAK'la ilgili yasa tasarısını görüşürken bir şeyi gördüm. Dercedilen hükümlerin içinde bir tanesinde TUSKON kanuna dercedilmeye çalışılıyor, edilmiş. Soruyoruz "Bunu Hükûmet mi koydu?" Tasarı Hükûmetten geliyor. Kamu görevlisi, Hükûmeti temsil eden diyor ki: "Bilmiyorum." Ama MÜSİAD'cı üyeler Komisyonda milletvekili, onlar da kıskanıyorlar "Biz niye buraya dercedilmedik?" diye.

Ben söylüyorum, AKP'de sıkıntı başladı. Bu bir kanun yapım şekli, süreci değil. Çok üzülüyorum ben bu süreçte. Böyle bir şey olabilir mi? Benim ne konuşup ne konuşmayacağımı, ne zaman başlayıp ne zaman başlamayacağımı, başka üyelerin yaptığı saygısızlığı dikkate almadan başka bir üyenin bana yaptığı saygısızlığı dikkate alarak işlemime devam edeceğim. Nerede görülmüş böyle bir şey? Hangi Parlamentoda var?

RECEP  ÖZEL (Isparta) - Ya, gitti artık, tamam, sakin ol.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Muhatabım orada oturuyor.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Gitti? O kadar uzatmanın gereği yok.

BAŞKAN - Sayın Can, lütfen?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şimdi, her şeye müdahil olmayın. Her sefer böyle yapıyorsunuz. Ben ne zaman kürsüye çıksam, sizi orada öyle görüyorum. Hiç yakışık alıyor mu size? Yakışık alıyor mu?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bana mı söylüyorsunuz?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Evet, zatıalinize söylüyorum.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Bir yaşıma daha girdim!

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şimdi, bazı kurumların başkan yardımcılığı 2'den 3'e, bazılarının ki 3'ten 4'e çıkıyor. Şimdi, bu, oradaki başkan yardımcılarının görevden anlamaması, her birinin siyasi olarak arkasında duran olması sebebiyle oradaki yöneticilerin, idarecilerin kendi tanıdıklarını, kendi yakınlarını getirme çabasının Parlamentoda onaylanması arzusudur, talebidir. Biz burada bunu görüşüyoruz. Böyle bir şeyi Hükûmet kabul edebilir mi? Burada birbirine benzemeyen bu kadar hususların görüşüldüğü olabilir mi? Biraz önce iktidara mensup arkadaşlar, muhalefete mensup arkadaşlar, grup başkan vekillerinin de olduğu, arada görüşülürken, bu işin -söylemek istemem. Parlamentoya yakışmaz ama- suyu çıktı denildi. Bu iş zıvanadan çıkmadı ama raydan çıktı. Böyle bir şey bu Parlamentoda olur mu? Türkiye Cumhuriyeti'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisinde işlerin bu kadar hafife alındığı görülmüş müdür?

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Kamu İhale Başkanı da ÖSYM Başkanı da birer tane arkadaş getirecekler, bu kadroyu, bu kanunu onun için çıkarıyoruz.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Burada, AKP'nin yaptığı her hukuksuzluğu, kurumların yaptığı her hukuksuzluğu Parlamentoya onaylatma mecburiyetiniz mi var? Denetim kalkıyor.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Yiyin efendiler yiyin kanunu bu Sayın Ayhan.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şurada elimde geçen gösterdim. Amme Alacakları Kanunu -arkadan çıkarttım burada- 16 kere değişiyor. Biraz önce baktık. Arkadaşlarla getirttik. Kamu İhale Kanunu'na ek ve değişiklikler getiren mevzuat?

ALİM IŞIK (Kütahya) - 30 kez, 30 kez? 30 defa değişti bunların döneminde.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Kaç maddesi var? En az 100 maddede değişiklik yapıldı. "Kamu İhale Kanunu yoktur." deseniz, bundan daha iyi olacak Sayın Bakan. Böyle bir rezalet olmaz.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - En son değişiklik öyle olacak zaten. Kaldıracaklar, bitecek bu iş.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Efendim, Başbakan dağıtsın ihaleleri rahatlayalım.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Hayır, kaldırmak da bir erdemdir ama tek tek kaldırırsanız bir gün öyle bir mevzuatın olduğunu da bilmezsiniz. Sıkıntının özü burada.

Aslında gecenin bu saatinde bozulan moraller, psikolojisi yıkılanlar?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Kimin morali bozuldu?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ne diyorsunuz?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Kimin morali bozuldu?

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Tamam, sorun yok.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Psikolojin mi bozuldu?

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Gelene çatıyorsun gidene çatıyorsun.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sayın Başkan, bana niye müdahale etmek istiyorlar?

AFİF DEMİRKIRAN (Siirt) - Sen herkese müdahale ediyorsun.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, rica edeyim, sessiz dinleyelim.

Buyurun Sayın Ayhan.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Bu Parlamentoda böyle bir davranış biçimi yakışmaz. Bakın, ben özellikle Sayın Grup Başkan Vekilinizin olduğu anlarda, burada, gerçekten de bu işi problemsiz, anlayış içinde her seferinde götürdüğümü kendisine de ifade ederim ama bu işi rayından çıkarmanın bir âlemi yok. Nereden bakarsanız bakın, bu kanun yapma tekniği, bugün her aklına gelenin son dakikada, burada son anda "Gelin, bunu da ekleyelim." Bakın, aslında sizin ne yapmanız gerekir? AKP Genel Merkezine "bu hafta iyi çalışan bakanlar, bu hafta kötü çalışan bakanlar" listesini bazı şirketlerde olduğu gibi asmanız lazım. Yani şimdi, bu kadar bu iş sıkıntıya giriyorsa, her sene son anda yüzlerce maddelik? Geçen sene 40 madde gelen tasarı 252 madde olarak çıktı. Bunun normal olduğunu söylemek mümkün mü? Bunun iyi olduğunu söylemek mümkün mü? Psikolojiniz bozulduğunda burada yapılan saygısızlığı "Bırak, sen devam et." diyebilecek kadar devlet adabı, devlet terbiyesi görmüş insanların söylemesi beni üzüyor. Bu, hoş bir şey değil. Ben, bunu söylerken mutluluk duyduğumu da söyleyemem.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ustalık dönemi eseri onlar.

AFİF DEMİRKIRAN (Batman) - Siz de yanlış anlamayın her söyleneni canım. Doğru okursanız doğru anlarsınız, iyi niyetle söylediğimi anlarsınız.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Doğru söylerseniz, doğru anlaşılır.

AFİF DEMİRKIRAN (Batman) - Beni tanıyorsa iyi niyetle söylediğimi anlar.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ben, niyet okuyucusu falan değilim.

AFİF DEMİRKIRAN (Batman) - Kusura bakmayın, benim tavrım senin niyet okumanı?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Ben, niyet okuyucusu falan değilim. Ben hukuk neyse, buranın İç Tüzük'ü neyi emrediyorsa öyle bu işi yerine getirmek isteyen bir insanım ve öyleyimdir de. Komisyonlarda da Genel Kurulda da beni arkadaşlarım, muhalefettekiler de böyle tanırlar ama niyeti bozuk olanlar öyle tanımıyorlar, onlar farklı düşünüyorlar.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Devlet ciddiyeti diye bir şey vardır.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Onu da sen düşün.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Demin niyet okumayı anlamıyordun, şimdi niyet okuyorsun!

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Efendim, böyle bir usul var mı?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Bu ciddiyetiniz şuradan gözüküyor: Nerede demin çıkartan adamlarınız? Demin 200 kişiyi burada tutuyordunuz. Nerede şimdi Grup Başkan Vekiliniz? bir de orada oturup laf yetiştiriyorsunuz. Ayıptır ya!

BAŞKAN - Lütfen? Lütfen?

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Nerede arkadaşlarınız? Oylama olmayacak diye herkes gitti. E, hani ciddiyet? Bunun söylenmesinden niye rahatsız oluyorsunuz?

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sayın Başkanım, aslında herkes kendisine yakışanı yapıyor.

 MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Yani "Suyunu çıkarttınız." diyen arkadaşa niye laf ediyorsunuz, suyunu çıkarttınız.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Herkes kendine yakışanı yapıyor.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Bakana hakaret ediyorsunuz siz be! Nerede grubunuz? Allah Allah! Yani burası Meclis mi, kanun mu yapıyoruz, oyun mu oynuyoruz? Bir de laf atıyorsunuz utanmadan, ayıptır be!

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Sayın Başkanım, söylediğinize değse "Devam edin." diyeceğim ama değmeyecek gerçekten.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sizin de konuşmanıza değmez, inan ki konuşmayın.

EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum Sayın Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Bakan, buna sizin itiraz etmeniz lazım. Müzakere mi yapıyoruz? Böyle şey olur mu?

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Ayhan.