| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 126 |
| Tarih: | 28.06.2012 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu grup önerisi üzerine söz aldım, lehinde söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Önerge, belediyelere sağlanan olanaklar ve belediyelere yönelik farklı uygulamalar yapılmasının yarattığı sorunların tespiti, belediyelerin denetiminde objektif ilkelerin geçerli kılınmasını sağlayacak önlemlerin belirtilmesiyle ilgili. Bunda, bu önerinin görüşülmemesi, kabul edilmemesi için bir şey yok. Araştıracağız, bakacağız, böyle bir şey var mı, yok mu hakikaten. Bunda sıkıntılı, sakıncalı bir taraf yok. İktidar partisinin de bundan muzdarip olacağı bir şey olmaması lazım. Çünkü yapılan haksızlıkları bile, nasıl olsa kendileri iktidarda oldukları için, ortadan kaldırmayı beceriyorlar.
Şimdi, gerçekten belediyeler sıkıntı içinde, özellikle küçük belediyeler. Milliyetçi Hareket Partili belediyelere de iktidar sıkıntı vermeye başladı. Bu doğru bir davranış biçimi değil. Dolayısıyla, böyle bir önerinin kabul edilmemesi gerçekten doğru bir olay değil. Ne kaybedeceğiz böyle bir işi araştırsak, iyi muamele edilip edilmediğini, onlara baskı yapılıp yapılmadığını? Belki AKP'li belediyeler de bunu arzu ediyorlar, onların içinde de partinin iç çekişmelerinden kaynaklanan birtakım sıkıntılar vardır. Bu problemlerden dolayı onlarda da sıkıntı çekenler var. Dolayısıyla, böyle bir önergeye iktidarın katılmasının olumlu olacağını düşünüyordum.
Ben gerçekten? Belediyelerin bütçe büyüklükleri, özellikle 1975-2010 arası dönem dikkate alınırsa, yaklaşık, ekonomi içerisindeki payı 4 kat, kamu maliyesi içindeki payı da 2 kat arttı, giderek önemli hâle geldi. Başta belediyeler olmak üzere, mahallî idarelerin, artan kentleşme ve yerelleşme eğilimlerine paralel olarak, kamusal hizmet sunumunda daha etkin aktörler hâline geldiği kesin. Bu durum mahallî idarelerin mali yapısına da yansıyor. Belediyelerin bütçe büyüklükleri, biraz önce ifade ettim, gerçekten arttı. Bu artışta büyükşehir belediyelerinin kurulması da, bununla birlikte merkezî bütçeden bu kuruluşlara aktarılan payların da nesi var? Önemi var. Bazı yerel vergilerin ihdası ve tahsilatının belediyelere devri, genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılan tutarların zaman içinde oran olarak artırılması ve artan vergi yükünün bu kaynak üzerindeki olumlu etkisi ve yüksek oranda kentleşme ne yapıyor? Önemli hâle geliyor. Bu belediyeler, önemli ölçüdeki, önemli sayıdaki belediyeler yasal borç stokunu ve limitini aşmış ve sınıra yaklaşmış. Bu belediyeler de vergi ve prim borçlarını ödemeyerek finansman imkânı yaratmakta ve kamu mali disiplininin de gerçekten bozulmasına neden olmaktadır. Bir yandan belediyelere bu kaynaklar sağlanırken, diğer yandan hızlı şehirleşme süreciyle birlikte yerel ihtiyaçlar artıyor. Bunun yanı sıra, kaynakların verimli kullanılmaması ve kötü mali yönetim de belediyelerin mali yapısını olumsuz etkiliyor ve bu da belediyelerin neyini artırıyor? Borç stokunun artmasına neden oluyor.
Burada ifade etmek istediğim birtakım hususlar var. Şimdi, illerde gerçekten sıkıntı var. "Büyükşehir belediyesini üç il yapacağız." diyorsunuz, Denizli'de beş senedir türkü çağırıyorsunuz. Büyükşehir belediyesinin hangi türünü, hangi şeklini uygulayacağınızı söyleyemiyorsunuz. Neden? Daha önce sadece merkezi büyükşehir belediyesi yapmak arzusunu taşırken ve kamuoyuna böyle sunarken şimdi ne yapıyorsunuz? İlin tamamını büyükşehir yapma gibi bir düşünceniz ortaya çıkıyor. Üç ilken, on üç ile çıkıyor. Sayın Başbakan her geldiğinde Denizli'de söz veriyor, her geldiğinde bu söz erteleniyor. Diğer illerde de aynı. Birçok belediye ve belediye olan yerlerde yaşayan insanlar huzursuzluk içinde. "Bizim geleceğimiz ne olacak? Biz ne yapacağız?" diyorlar, sıkıntı içindeler. AKP'li belediyeler de bunun içine dâhil.
Peki, ne oluyor? Bakanlık bünyesinde yapılan toplantılarda bile AKP'lilerin anlaşamadıklarından dolayı bu büyükşehir olayı, mütemadiyen mevzuat düzenlemesi ne yapılıyor? Erteleniyor. Bu erteleme huzursuzluğu giderek artırıyor.
Tabii, burada yeniden yapılanmada "demokratik özerklik" zırvasının da dikkate alınması yönüne gidiliyor. Bunun bazı AKP'li yerel yöneticilerin ağzından telaffuz edildiğini de duyuyoruz ama buna rağmen, yandaş yazarlar bile AKP'nin bu tür düşünce yapısı içinde olmasından rahatsızlar. Bunun KCK söylemleriyle paralellik arz ettiğini de ifade ediyorlar.
Şimdi, durumu bu şekilde dikkate aldığımızda, AKP'nin çaresizliğini, kendi içindeki dağılımda herkesin farklı bir şey söylediğini, kimisinin demokratik özerkliğe yakın, kimisinin daha farklı bir sistemi benimsediğini ifade etmek mümkün. Çünkü biz mahallî olarak yapılan açıklamalardan tatmin olmuyoruz. "Ben 2023'e kadar belediye başkanı olacağım." diyen arkadaşlar, AKP'li arkadaşlar, AKP'nin istikrarlı ve doğru bir şekilde ifade etmemesinden dolayı illerini bırakıp, kaçıp belediye başkanlığından, gelip milletvekili olma arzusunu taşıyorlar.
Ben bunu şunun için rahat ifade ediyorum, daha önce bu arkadaşlarıma burada da ifade ettim, söyledim: Bir tutarlılık yok, sıkıntı var. Bakın, şimdi, Denizli'nin Güney ilçesinde Eziler Belediyesi, Yatağan Belediyesi Serinhisar'da, Kızılcabölük Tavas'ta, Gölcük'te, bu insanların eli ayağı bağlanmış vaziyette. Ne vatandaş bir şey söyleyebiliyor ne belediye başkanları, hatta AKP'nin belediye başkanları da bir şey söyleyemiyorlar, ifade edemiyorlar. AKP, programsız, bilinçsiz bir şekilde verdiği taahhütlerin arkasında da duramıyor veyahut seçim kaybedeceği alanlarda, her yerde farklı bir büyükşehir modeli uygulama yönüne gitme düşüncesi içinde olmalarından dolayı net bir şekilde durumu topluma ne yapamıyorlar? İfade edemiyorlar.
Bakın, gerçekten, belediyelerde büyük baskı var, belediyelerde büyük sıkıntı var. Ben, birebir, benim bölgemdeki bir belediyeyi, Sayın Bakana gidip rica etsem, bireysel ilişkilerimle, dostluğumla bu meseleyi çözsem, bu problemi çözmüyor, gerçekten sıkıntı var.
Bakın, belediye olmanın da o yeri sosyalleştirdiğini ifade etmek istiyorum. Şimdi, siz, adliyeleri kapatıyorsunuz, HSYK'yı arka bahçeniz gibi kullanıyorsunuz. Bu adliyesi kapanan yerin orada ne olacak belediye olarak? Belediye başkanları burada, işte Sayın Yüksel -aynı bölgenin milletvekiliyiz- geldi, çok mu memnun belediyelerin kapatılmasından? Büyükşehir olunca çok mu iyi olacak? Buna ilave olarak söyleyebiliriz, bakın, adliyelerin kapatılmasından da memnun değiller. Sayın vekiller insan içine çıkmakta zorluk çekiyorlar. Eskiden A şahsı konuşurken şimdi o ilçelerde sıkıntı olur diye B şahsı konuşuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Dolayısıyla, muhalefet belediyelerine işkence yapılmamalıdır ve ne yapılmalıdır? AKP vatandaşa doğruyu söylemelidir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ayhan.