| Konu: | İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU TASARISI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 19.06.2012 |
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 277 sıra sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı'nın 32/b maddesiyle ilgili önergemiz üzerinde söz aldım, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, ben bu düzenlemeyi anlamakta zorlanıyorum yani herkes kendini kaybetmiş şekilde içip içip işe mi gidiyor? Bu alanda bir patlama mı var? Bir kanunla yani bu kanunla 2 kez aynı yasak getiriliyor, bunu anlamak mümkün değil.
28'inci maddeyle bağımlılık yapan madde yasağı getirildi, iş yerine sarhoş gelmeyi yasakladınız. Yetmedi, bir de 32'nci maddeyle bunu pekiştirme yani "Tazminatsız, ihbarsız işten de atılsın." diye bir madde daha getiriliyor. Yani, 4857 sayılı İş Kanunu'nun "İşverenin haklı nedenle derhâl fesih hakkı" başlıklı 25'inci maddesinde 84'üncü maddeye aykırı davranmak var. 84'üncü madde ne diyor arkadaşlar? "İş yerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve iş yerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır." diyor yani zaten var, zaten atılacak yani İş Kanunu'nda yasak var. Bu yetmiyor, bu kanuna ayrı bir başlık hâlinde yasak ekleniyor. O da yetmiyor, bir de bu 32'nci maddeye bu hüküm ekleniyor. Bunu anlamak mümkün değil. İş Kanunu'ndaki hüküm tazminatsız, ihbarsız işten çıkarmalar için yeterli olmadı mı ki, bu kanuna da 2 kez konuluyor? Bence bu da yetmez, her kanuna böyle bir hüküm koyalım değerli arkadaşlar. Böyle mantıksız bir noktaya geliyoruz.
"Sarhoşluk" kavramı, değişiklik önergemizde de belirtildiği gibi muğlak bir kavramdır. Sarhoşluğun sınırı nedir? Bilimsel olarak böyle bir ölçüt var mı? Yani bir akşam arkadaşıyla bir, iki kadeh içki içen biri ertesi gün işe geldiğinde kanında alkol çıktığında sarhoş sayılabilecek mi, sayılamayacak mı? İş, mahkemeye düştüğünde yargı neye göre karar verecek? Yani her işveren, trafik polisi gibi alkolmetreyle ölçüm mü yapacak? İş sözleşmesini feshederken arkasına bu raporu mu ekleyecek? Bunun ölçüsü var mı? Ya da iş yerlerindeki iş sağlığı dolaplarında ya da ecza dolaplarında artık alkolmetre de mi bulunacak? Ya da işçiler kendisi mi yanında bulunduracak? Eğer bu hüküm kalacaksa bu konuda da bir hükmün buraya eklenmesi belki de düşünülmelidir.
Değerli arkadaşlar -daha önce de belirttiğim gibi- her düzenlemeye bir zihin dünyası, bir düşünce yapısı dayatılıyor, buna dikkatinizi çekiyorum. Bu hüküm de bunlardan birisi. Ülkede milyonlarca insan işsiz, binlerce insan iş bulma umudunu da kaybetmiş durumda. Öğretmen adayları atanamadıkları için intihar ediyor. Tablo böyleyken, insanlar dört elle sarılacak bir iş ararken sanki herkes alkollü bir şekilde işe gidiyormuş gibi kanun düzenlemesi yapılıyor. Bu konuda bir düzenleme zaten var ama her yere bu yazılsın, bu anlayış sürekli vurgulansın ki kendi zihin dünyanız bütün vatandaşların bilinçaltına yerleşsin istiyorsunuz.
Değerli arkadaşlar, bakınız, kırmızı bölgeler AKP İktidarının gündemindedir. Piknik alanları, mesire yerlerinde alkol yasağı her geçen gün yaygınlaştırılıyor. Bunun bir adım ötesi herhâlde turistlere de yasak getirilecektir. Bunu anlamak da kabul etmek de mümkün değildir.
Bu nedenlerle önergemizin kabulü konusunda desteklerinizi bekliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.