GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU TASARISI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:121
Tarih:19.06.2012

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 277 sıra sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı'nın 24'üncü maddesiyle ilgili önergemiz üzerinde söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce, Dağlıca'daki 8 tane şehidimizi, Hakkâri'deki 1 şehidimizi ve Urfa'da can veren 13 tane mahpusu -onları da- saygıyla anıyorum ve içimiz kan ağlıyor, üzüntülerimi belirtmek istiyorum. Hadi, terör hepimizin başının belasıdır, bütün partiler için bunu söylüyorum ama değerli arkadaşlar, cezaevlerindeki bu ağır koşulların, inanılmaz, tahammül edilmez koşulların öldürmüş olduğu 13 kişiye gerçekten çok daha fazla dikkat etmemiz lazım çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey olduğu zaman bir adalet bakanı, bu işten sorumlu olan insan, yerinde oturmaz; istifasını sunar, gider.

Değerli arkadaşlarım, lütfen, bunu ciddiye almanızı rica ediyorum. Bu, dünyada eşi emsali görülmedik bir olaydır ve cezaevlerindeki koşullar gittikçe kötüleşmektedir. Ben biliyorum ki içinizde belki de bu hapishanelerde yatmış olanlar vardır ve o şartların ne kadar kötü olduğunu takdir etmenizi istiyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu 24'üncü madde denetimle ilgili bir madde. Aslında Türkiye'de her alanda yeterli bir deneyim ve birikim var ama Türkiye'de kurallara uyma ve uygulama kararlılığı ve denetim eksikliği var. En önemli eksiklik belki de denetim konusunda yaşanmaktadır. Denetim bağımsız olacak, denetim elemanları, müfettişler bağımsız olacak, güvence içinde çalışacaklar ama maalesef, böyle bir yapı yok.

AKP döneminde denetim konusunun giderek daha da zayıfladığı ortadadır değerli arkadaşlarım. Tüm kamu kurumları altüst edilirken teftiş sistemi de neredeyse işlevsiz hâle getirildi. Köklü teftiş kurulları kapatıldı. Bakın, en önemli ve en yüksek, en şeffaf denetim kurumlarından biri Başbakanlık Yüksek Denetleme Kuruluydu, artık yok. Ne oldu? Kapatıldı, iktidarın oylarıyla seçilen Sayıştayın içinde eritildi.

Soruşturmalarında Hükûmete yakın kişilere dokunan, bulgulara ulaşan ve bunları yazan müfettişlerin kendileri soruşturma konusu oldu. Müfettişler kamudan yana olmak zorundadır ve kendilerini güvencede hissetmeleri gerekir ama tam tersi oldu, müfettişlik kurumu yıpratıldı, yok edildi.

Değerli milletvekilleri, AKP denetimden hep kaçtı. Bakın, bu ülkedeki yolsuzlukların, düzensizliklerin, iş kazalarının en büyük sebebi denetimsizliktir, denetim eksikliğidir. Bakın, bu Hükûmet yolsuzlukla mücadele için bir strateji belgesi hazırladı, orada deniliyor ki: "Denetimlerde, soruşturmalarda izin durumu gözden geçirilecek." Kamu nedense bunu bir türlü yapmıyor. Başbakanın, bakanların istemediği bir kişiyi bırakın soruşturmayı, mahkemeye çıkarmak bile imkânsız hâle geldi. Böyle denetim olur mu?

Yerel yönetimlerde görüyoruz, muhalefet partilerinin yönetimde olduğu belediyelerde müfettişler eksik olmuyor. Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyelerindeyse, AKP'li belediyelerdeyse soruşturma izni verilmiyor. Her şeyde olduğu gibi, denetim sistemi de AKP'lileştirilmiştir.

Değerli arkadaşlarım, peki, bu denetimsizliğin iş yaşamına yansıması nedir? İş kazalarıdır, işçi ölümleridir, sakat kalan işçilerdir ve kayıt dışı çalışmalardır. On yılda 10.804 ölüm yaratılmıştır. Türkiye'nin en önemli sorunu kayıt dışılıktır. Bu on yılda kayıt dışılıkla ilgili bir mesafe alındı mı? Siz kayıt dışı çalışmanın yaygın olduğu bir yerde iş sağlığını ve güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Resmî kayıtlarda olmayan insanın sağlığı ve güvenliği olur mu değerli arkadaşlarım? Öncelikle yapılması gereken, kayıt dışılığın önlenmesi ve örgütlü, sendikalı çalışmanın koşullarının yaratılmasıdır. Sonra, objektif ölçülerle objektif denetimleri yapacaksınız. Bu yapıyı kurmadığınız sürece Türkiye'nin iş kazaları ve işçi ölümleri sıralamasındaki yerini değiştirmek mümkün olmaz.

Değerli arkadaşlar, önergemiz ile askeri iş yerlerinde de objektif sisteminin geçerli kılınması amaçlanmaktadır. Teftiş sistemi bağımsız olmalıdır. Millî Savunma Bakanlığına bağlı müfettişlerin denetimi yerine Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin de bunları denetlemesine olanak sağlanmalıdır.

Bu düşüncelerle önergenin kabul edilmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.