GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:09.05.2012

ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; evet, seçimlerin temel hükümlerine dair yasayı görüşüyoruz. Yurt dışındaki seçmenlerin oy kullanmasına dair düzenleme var ama yeni bir anayasa yazımı arifesinde ülkemizdeki demokratikleşme önünde en temel problem olarak duran yasalardan birisi olan siyasi partiler, seçimlerin temel hükümleri yasalarındaki barajlar, siyasi yasaklar ve antidemokratik hükümler ortada dururken bu şekilde bunları görüşmeyip ayrıntı sayılabilecek bir düzenlemenin önümüze gelmesi aslında Hükûmetin ne kadar yeni, demokratik, halkın ihtiyaçlarına yanıt verecek bir anayasa yapma isteğini ortaya koyuyor.

Tabii, seçimler ve siyasi partiler konusu olunca rejimler de ister istemez  akla geliyor. Rejimler denince de bugün en çok, hemen herkesin ağzında konuşulan "faşizm" kelimesi... Özellikle yurt dışında yaşayan Türkiyeli yurttaşların büyük çoğunluğunun Almanya'da olması düşünüldüğünde? Önceki gün dünya tarihinde önemli bir gündü, 8 Mayıs Hitler faşizminin yenilgiye uğradığı bir tarihti ve biz bu vesileyle tabii 27 milyon, çoğunluğu da Sovyet işçisi ve halkı olmak üzere, bu faşizmin yenilgiye uğratılmasında, dünyayı istila etmesinin önlenmesindeki hayatlarını kaybedenleri anıyoruz. Anıyoruz ama faşizm bir tehlike olmaktan çıkmış mıdır, derseniz, tehlike olmaktan çıkmamıştır. Faşizmin ideolojisi, politikaları bugünlerin partilerinde ve politikalarında boy göstermekte. Özellikle dünya egemenliği peşindeki Amerika'nın, NATO gibi onun bir saldırı kurumunun ve Türkiye'deki uzantıları diyebileceğimiz anlayışların ve egemen iktidarın bu politikaları uyguladığını her geçen gün operasyonlarla karşımıza çıkartıyor. Âdeta Hitler faşizminin bugünkü resmini buralarda görüyoruz.

4 Nisan 52 tarihi Türkiye'nin NATO'ya giriş tarihidir ama aynı zamanda bu, ülkemizde gladyo, kontrgerilla, özel harp örgütlenmelerinin de operasyonlarının da başladığı tarihtir. O tarihlerde komünizmle mücadele dernekleri, yine aynı şekilde halkı galeyana getirecek birtakım kontr eylemler, mesela Selanik'teki Atatürk Evi'nin bombalanması, 1955 6-7 Eylül olaylarının tezgâhlanması, bütün bunların Menderes Hükûmeti döneminde oluyor olması, tabii, "Menderes'in devamcısıyız, Özal'ın devamcısıyız." diyen bugünkü Hükûmet söyleminin bunları da düşünmesi ve hesap etmesi gerekir. Özellikle 6 Mayısta Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasını bugün her yerde lanetle anıyorken, hatırlıyorken, yurt dışından, Amerika'dan "Acımayalım." diye mektup yazdığı bugün ortaya çıkan Özal'ın bu tutumunun onaylanıp onaylanmadığı da izaha ihtiyaç duymaktadır.

O nedenle bugün, Meclisimizin kurduğu bu darbeleri araştırma, ortaya çıkartma, hesaplaşma komisyonunun ülkemizde bu kontrgerilla eylemlerini, NATO örgütlenmelerini ve bunların uzantılarını da ortaya çıkartacak bir çalışma içerisinde olması gerekiyor. Özellikle Suriye'ye NATO müdahalesi isteyen Başbakanın, yine, aynı şekilde, aynı mantıkla Amerika'nın, NATO'nun bir üssü hâline gelmiş olan Kürecik'teki erken uyarı üssüne Meclise rağmen izin verenlerin yani yeni Orta Doğu'nun mimarlığına soyunanların da bütün bunları halka açıklaması gerekiyor. Biraz önce burada da konuşuldu yani özgür tiyatro isteyen, özerk tiyatro isteyenlere verilen yanıt yani "Bizi yermeye devam ederseniz size zerrece bir şans tanımayacağız." diyen bir mantığın aslında tekçi anlayışların dilde, dinde, kültürde, inançlarda, her alanda aslında bu zihniyetin izlerini bulmak mümkün.

Şimdi, değişim, en çok değişimi dilinden düşürmeyenlerin hiç de değişmediğini hem açılım politikalarında gördük hem de "Uzlaşmayla anayasa yapacağız." deyip işi getirip başkanlık sistemine bağlayanların söylemlerinde de gördük. Ama değerli milletvekilleri, bakın, Avrupa'daki seçimleri bütün sağcı, liberal politikaları savunan partiler bir bir kaybetmekte ve aynı şekilde solcu, halkçı program ve partiler başarı kazanmakta; ülkemizde de bu olacaktır, ülkemizde de AKP devri er geç kapanacak ve ezilen halklar, işçiler, emekçiler kendi halkçı programlarıyla bu ülkede de iktidar da olacaklar, hükûmet de olacaklardır diyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tüzel.