GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:09.05.2012

BDP GRUBU ADINA EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 201 sıra sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile ilgili olarak söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, Meclis Başkan Vekilimiz Sayın Meral Akşener'e yapılmış olan saldırıyı kınıyor,  hepinizi saygıyla selamlıyorum. 

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim, bir kamu görevini yürütecek kişi veya kurulun ilgili seçmenlerce, çok sayıda aday arasında yapılacak tercihlerle belirlenmesidir. Başka bir açıdan bakıldığında, seçim olgusu, yönetilenlerin yönetenleri belirlemesiyle sonuçlanan hukuksal yöntemler ve işlemler bütünü olarak görülmelidir.

Seçim sisteminin iki temel işlevi vardır: Birincisi, ülkeyi yönetecek hükûmetin işlevine yönelik olan istikrar ilkesi, diğeri ise seçimde yer alan siyasi parti ve bağımsız adayların güçleri oranında Parlamentoda temsil edilmelerini sağlama işlevine yönelik olan adalet ilkesi ya da başka bir adla demokratik temsil ilkesidir. Demokratik temsil ilkesi, kullanılan her oyun temsil ettiği siyasi tercihin Parlamentoya yansımasının en ideal biçimidir. 

Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye'ye gelmelerine gerek kalmaksızın Türkiye'deki seçimlere ilişkin oy kullanmaları ile ilgili hazırlanan yasa değişiklik teklifinin yerinde bir teklif olduğunu söylemek istiyorum. Özellikle Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımız her seçim döneminde gümrük kapılarına kadar gelmek zorunda kalıyor, çileli bir yolculuğun sonunda oylarını kullanabiliyorlardı. Bu yasa teklifiyle beraber vatandaşlar kapılara kadar gelmek zorunda kalmayacaklardır. Ancak yasa değişiklik teklifinin demokratik bir zihniyet yapısıyla hazırlandığı konusunda aynı şeyleri söylemek mümkün değildir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; parlamenter sistemlerde seçimler halkın iradesinin büyük oranda sandığa yansıtılabildiği oranda demokratiktir. Demokratik koşullara göre hazırlanmış bir seçimde bütün parti ve bağımsız adaylar aynı koşul ve şartlar altında seçimlere katılırlar. Bu bağlamda incelendiğinde yasa değişiklik teklifinin 2'nci maddesinin 11'inci fıkrası "Yurt dışından ağzı mühürlü olarak gelen oy torbalarını genel esaslara uygun bir şekilde yurt içerisinde oy verme süresi bittikten sonra; bir başkan, bir memur üye ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partilerin bildirdikleri isimlerden oluşturulacak yeteri kadar sayım komisyonu kurmak suretiyle denetimi altında açtırarak sayım ve dökümünü yaptırmak, tutanak tutturmak ve birleştirme işlemlerini yapmak, ayrıca geçici gümrük kapısı seçim kurullarından gelen sonuçları birleştirmek ve Ankara İl Seçim Kuruluna iletmek." olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin antidemokratik bir temelde düzenlendiğini düşünmekteyiz.

Aynı şekilde tasarının 6'ncı maddesindeki "?yabancı ülkedeki seçmen sayısı gözetilerek oy kullanma gün süresi, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınarak Yüksek Seçim Kurulunca kısaltılabilir." ibaresi oy kullanma hakkının kullanılmasında sıkıntılara yol açabilecektir. Yurt dışında tüm yurttaşların kolaylıkla ulaşabilecekleri her yere sandık kurulamadığı ve sandıklar belirli merkezlere kurulduğu için sürenin kısaltılması birçok seçmenin oy kullanamamasına neden olabilir.

Yine aynı maddede "...son milletvekili genel seçiminde Türkiye genelinde en çok oy alan üç siyasi partinin bildirdikleri isimlerden oluşturulan sandık kurulu, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınarak Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulunca kurulur ve aynı usulle yedek üyeler seçilir. Siyasi partiler üye bildirmez ise eksiklik kamu görevlileri arasından seçilecek üye ile doldurulur." şeklinde ifade edilen kısımdaki "son milletvekili genel seçiminde Türkiye genelinde en çok oy alan üç siyasi partinin bildirdikleri isimlerden oluşturulan sandık kurulu" ibaresi "seçime katılan tüm siyasi partilerin ve bağımsız adayların bildirdiği bir asil bir yedek üye" şeklinde düzenlenmelidir.

Adaletsiz bir şekilde düzenlenen ve Seçim Kanunu'ndan kaynaklanan yüzde 10 barajından dolayı bilindiği üzere partimiz seçimlere bağımsız girmek zorunda kalmaktadır. Bu düzenlemenin Barış ve Demokrasi Partisini hedef aldığı son derece açıktır. Bu değişikliğin seçime katılan tüm siyasi partileri ve bağımsız adayları içermesi gerekmektedir. Bu bağlamda, seçime katılan tüm siyasi partiler ve bağımsız adayların 1 asil 1 yedek sandık görevlisi bulundurma hakkının olması gerekmektedir.

Milletvekili seçimleri sadece siyasi partiler için değil, aynı zamanda bağımsız adaylar için de aynı derecede eşit imkânların sağlandığı bir mecrada yapılmalıdır. Bu anlamda, yasa değişikliği hem hukukun genel ilkelerine hem de Anayasamızın eşitlik ilkesine aykırı bir durum arz etmektedir. Seçime bağımsız olarak giren adayların da en az siyasi partiler kadar hakkı ve hukuku vardır. Bunun önüne konulan tüm engeller halkın iradesinin sandığa tam olarak yansıtılmaması anlamına gelecektir.

Kamu hizmetlerinin tüm vatandaşlara ücretsiz sunulması gerekirken yasa değişikliğinin 9'uncu maddesi "21/2/1963 tarihli ve 210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanununa bağlı değerli kağıtlar tablosunun sonuna <15. Mavi Kart 5,00 TL> ibaresi eklenmiştir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu ibare ile vatandaşlar kamu hizmetlerine belirli bir ücret vermek zorunda kalarak ulaşabileceklerdir. Oysa tüm kamu hizmetlerinde olması gerektiği gibi Mavi Karta sahip olma koşullarında da herhangi bir ücretlendirme yoluna gidilmemelidir.

Yasa değişikliği ile ilgili bir diğer eksiklik de görev alanlarının ve görevlendirme sınırlarının tam olarak belirtilmemesidir. Kamuda görevli memurların ya da geçici olarak kamu hizmeti gören vatandaşların görev alanlarının tam ve kesin olarak belirtilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, görev alanlarının yanında yetki alanlarının da net çizgilerle çizilmesi gerekmektedir.

Tasarının 17'nci maddesindeki, 5978 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesinin değiştirilmesine ilişkin teklifin (f) bendinde belirtilen "Başkan tarafından verilecek diğer görevleri yerine getirmek." ifadesinin başkanlara çok geniş bir yetki verdiği son derece açıktır. Bu tür ifadelerin suistimal edilebileceği ve haksız görevlendirmelere yol açabileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla, bu madde başkanın vereceği görevlerin sınırlarını net bir şekilde belirtecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Aynı sorun tasarının 18'inci maddesinde de mevuttur. 5978 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 14/A maddesinin (d) bendi ve 14/B maddesinin (f) bendinde yer alan  "Başkan tarafından verilecek diğer görevleri yerine getirmek." ifadesi de verilecek görev sınırlarını net bir şekilde belirtecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demokratik ülkelerde şaibeli seçimlerin olmaması gerekir. Değişiklik bu hâliyle son derece şaibeli seçim sonuçlarına zemin hazırlaması hasebiyle tehlikeli bir içeriğe sahiptir. Bunun önüne geçilmesi için, sözünü ettiğimiz değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Ayrıca yurt dışı seçmenlere bağımsız adaylara oy verme imkânlarının sağlanması, hukukun genel prensiplerine, seçimin adil ve dürüst yönetimi ilkesine uyumlu olacaktır. Bağımsız adaylar için ayrı bir oy pusulası düzenlenerek, yurt dışındaki seçmenlerin de bağımsız adaylara oy verme hakkı ve imkânı sağlanmalıdır.

Tekrar hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Dora.