GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BİREYSEL EMEKLİLİK TASARRUF VE YATIRIM SİSTEMİ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:118
Tarih:12.06.2012

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; 35'inci madde üzerinde söz almış bulunuyorum. Daha önceki sözlerim yarım kalmıştı. Biz bu hukuksal maddeleri tartışıyoruz, yasa yapıyoruz ama maalesef çalışma koşullarımız son derece kötüdür.

Değerli arkadaşlarım, biraz önce arkadaşlarım söyledi. Böyle bir çalışma düzeni kabul edilemez, böyle bir çalışma düzeni sağlıklı bir düzen değildir. Bunu mutlaka değiştirmek zorundayız. Bu, aslında bütün milletvekillerini baskı altında tutarak, yalap şalap, işler iyice olgunlaşmadan, pişmeden ve maddeler için insanlar konsantre olmadan, yoğunlaşmadan yasaların geçmesine sebebiyet verecek bir baskıdır. Bakın, gecenin saat 3'ü 20 geçesinde biz burada kanun çıkartmaya çalışıyoruz. Yapmayın! Böyle bir çalışma düzeni olmaz. Dünyanın hiçbir parlamentosunda böyle bir şey olduğunu zannetmiyorum.

Değerli arkadaşlarım, bakınız, AKP bizimle hiçbir konuda uzlaşmıyor. Uzlaşmıyorsunuz. Uzlaştığımız konuları da daima tersinden alıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, bakın iki tane protokol imzaladınız. İki tane iyi niyet ortak tutanağı imzaladınız. Bunlardan bir tanesi, biliyorsunuz ki Cumhuriyet Halk Partisinin başlangıçta yemin etmeme olayıyla ilgili, yemin edilmesini temenni eden bir tutanaktı. O tutanakta imzalarınızı inkâr ettiniz ve dediniz ki: "Tükürdüğünü yaladılar." Biz de dedik ki: "Siz buraya imza atmadınız mı yemin edin diye?"

HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Nereye? Atmadık.

GÜRKUT ACAR (Devamla) - Evet, evet, attınız. Sonra ne oldu? Sonra kendi imzanızı inkâr ettiniz ve "Tükürdüğünü yaladı." dediniz.

Bakın, uzlaşmıyorsunuz. Bakınız, çoğunluk diktası diye bir şey vardır tarihte arkadaşlar. Hitler bu çoğunluk diktasının bir örneğidir. Siz burada çoğunluk diktası yarattınız, bütün kanunlarda bunu uyguluyorsunuz.

Sadece bu değil. Bakınız, tutuklu milletvekilleri için de bir ortak imza attınız. O insanlar bir yıldır milletvekili ama bir yıldır buraya ayak bastırmadınız; siz bastırmadınız, isteseniz yapardınız, yapmadınız. Bilerek yapıyorsunuz, imzalarınızı inkâr ediyorsunuz. Tarihe bir ders olsun, tarihe düşsün diye konuşuyorum burada. Değerli arkadaşlarım, yanlış yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz.

Bakın, kamunun vicdanı diye bir şey vardır, halkın vicdanı sızlıyor. Adalet diye bir şey kalmadı. Ben size söyleyeyim, ben dün görüştüm bu tutuklu milletvekilleriyle. Söyledikleri şudur: "Bu Silivri'de hukuk diye bir şey yoktur, adalet diye bir şey yoktur. Sadece ve sadece, bizi işlemediğimiz suçlar için şimdiden on yıllık bir cezanın karşılığı olacak kadar yatırdılar zaten." Beş yıllık süre, Türkiye infaz sisteminde on yıllık bir cezaya denk geliyor. Bu insanlar örgüt üyesi olmakla suçlanıyorlar, en yüksek alacakları ceza on sene. Zaten bu beş yıl süreyi yattılar, şimdi tahliye edilmeleri lazım. Değerli arkadaşlarım, elinizi vicdanınıza koyun, böyle adalet olmaz, böyle yargılama olmaz. Bu memleketin ben otuz dokuz yıllık fiilen avukatlık yapmış bir insanı olarak söylüyorum size: Yanlış yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz.

Bakın, sadece bu değil. Siz, sizin işinize gelmeyen konuları söyledikleri zaman "Adil yargılamayı etkiliyor." diyorsunuz. Bakın, adil yargılamayı etkilemek nasıl olur biliyor musunuz? Hakkında yakalama emri çıkarılmış adamlar için kanun çıkartırsanız o zaman işte bunu siz etkilemiş olursunuz. (AK PARTİ sıralarından "Bağırma!" sesleri)

Sadece bu değil değerli arkadaşlarım. Bakın, hukuku yerle bir ettiniz, Türkiye'de Anayasa'yı ve kuvvetler ayrılığı ilkesini yok ettiniz. Anayasa ne diyor arkadaşlar? Diyor ki: "İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine açıktır." ama bu sizi ilgilendirmiyor. Artık, özelleştirmeyle ilgili konularda mahkeme kararlarını, siz, Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirecek yasa kabul ettiniz.

NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Bağırma kardeşim, bağırma!

GÜRKUT ACAR (Devamla) - Evet, ben buradan bağırıyorum çünkü bütün Türkiye sesimi duysun gecenin bu vaktinde.

2/B yasasında ne yaptınız değerli arkadaşlarım? 2/B yasasında da vatandaşa dava açma yolunu kapattınız. Bakın, hükmü okuyorum size: "Hak sahiplerinden idarenin teklifini kabul etmeyenler doğrudan satış hakkından yararlanamazlar, başka talepte bulunamazlar, hak ve tazminat davası açamazlar, dava açamazlar." diyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, bu gidiş iyi gidiş değildir, çoğunluk her şey demek değildir. Halkın, kamunun vicdanı vardır, sizi de vicdanınızı dinlemeye davet ediyorum.

Saygılar. (CHP sıralarından alkışlar)