GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:18.01.2012

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (İstanbul) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; aslında bence konu çok net, çok berrak ama yine de Sayın Türmen'in konuşmasından sonra birkaç kelam etmek için huzurunuza çıkmış bulunuyorum.

2007'ye döndüğümüz zaman, Türkiye'nin o günkü 367 kararı çerçevesindeki tabloyu en yakın bilenlerden biri benim. O zaman da Anayasa Komisyonu Başkanlığını yürütüyordum ve 2007'de Cumhurbaşkanını halka seçtirme konusu durup dururken Türkiye'nin gündemine gelmedi. Yani sanki işte, çok böyle güzel giderken, oturduk sağ selim hepimiz düşündük, tartıştık, efendim birçok yerlerle konuşuldu filan. Türkiye'de siyaset böyle gitmiyor. Bunu en iyi muhalefet bilir.

Dolayısıyla, o günün şartlarında böyle bir değişiklik düşünüldü. Sebebi de net: Şu gördüğünüz salon tıkandı. Buraya AK PARTİ dışında kimse gelmedi. O gün,  bakın, burada resimleri falan var. Tabii 367 sayısı da sayı olarak bizde olmayınca toplantı yapılamamış oldu. Anayasa Mahkememiz de böyle bir yanlış karara imza attı ve bu konu tıkanmış oldu. Onun üzerine yapılan "Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilir." değişikliği, seçilmesi meselesi o günkü şartlarda bulunan bir durum. Elbette ki bu, düşünülmeli, tartışılmalı, yarı başkanlık mıdır, benim candan sevdiğim başkanlık mıdır, hangi model gelecek bunlar konuşulmalı idi. Bütün bunları kabul ediyoruz. Ama söylediğim gibi, yani süreç, Türkiye'de siyaset çok mu böyle rayında gidiyor da yapılanlardaki bazı aceleci durumlar burada masaya yatırılıyor? Bir de olayın bu tarafını görmek lazım. Neyse, biz karar verdik. Mademki öyle, asli sahip, asli unsur halk seçsin Cumhurbaşkanını. Halka gitmekten başka çare kalmadı. Tam bu hazırlıklar yapıldı ve referandum süresi de yüz yirmi günden aşağıya çekildi. İkisi için, "Beraber olsun, efendim, referandumla genel seçim beraber olsun." filan dendi ama olmadı. Niye olmadı? Sayın Sezer yasayı geri çevirince, yüz yirmi günlük süre aynen uygulanmak durumunda kaldı ve böylece de bizim seçim yani Meclisin seçimi öne gelmiş oldu, Cumhurbaşkanı seçimi de sona kalmış oldu. Hâlbuki hesap neydi? Evvela Cumhurbaşkanını halka seçtirmekti, hesap oydu; paket yola gitti, öyle çıktı, kargoya verildi!

Şimdi, elimde, o günkü metin var. Şu gördüğünüz metin, Cumhurbaşkanını halka seçtiren Anayasa değişikliğini getiren metin. Geçici 18, 19'da dedik ki: "11'inci Cumhurbaşkanı seçiminin ilk tur oylaması, bu Kanunun Resmî Gazetede yayımını takip eden kırkıncı günden sonraki ilk Pazar günü, ikinci tur oylaması ise ilk tur oylamayı takip eden ikinci Pazar günü yapılır." dendi. Tam bu söylendi ama dediğim gibi, bizim seçim önce olup da Cumhurbaşkanını bu Parlamento seçince bu hükmün bir anlamı kalmadı çünkü bunun bir karşılığı kalmadı, bu artık kadük oldu, karşılığı olmayan bir hüküm oldu ve seçimden sonra, Milliyetçi Hareket Partisiyle beraber -o gün hatırlarsanız, buradaydı arkadaşlarımız, önemli bir bölümü- bu, anlamı kalmayan 19'uncu maddeyi, 18'le beraber, paketten çıkarmış olduk.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - CHP neredeydi?

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Burada Bülent, burada, burada?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Şimdi, bu, paketten çıkarma meselesi?

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Çok merak ediyorsan, burada?

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, lütfen?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Evet, paketten çıkarma meselesi gerçekleşince 18, 19 yani 11 no.lu Cumhurbaşkanını halk değil, biz seçmiş olduk ve böylece artık, yeni seçilen Cumhurbaşkanıyla alakalı kuralların mevcut Anayasa'ya göre işlemesi gerekir, bu kadar nettir konu. Niye? Çünkü diyor ki bu Anayasa, 82 Anayasası, o günkü metinde, seçildiği metinde "Yedi yıllığına seçilmiştir." diyor, yedi yıllığına, yedi yıl için. Dolayısıyla da yorum yapacaksak bu bağlamda yapmamız lazım, kuralı koyacaksak bu bağlamda koymak lazım.

Şimdi, bize diyorlar ki: "Geçici madde koysaydınız." Geçici madde koyduk, söylediğim şekilde geçici madde yazıldı. Ama, niçin yazıldı? Halk tarafından seçilmek üzere yazıldı ama "takdim tehir" dediğimiz hukukta, öncelik sonralık gerçekleşince o normal süre işlemedi. Siyaset normal işlemediği için bugünkü tablo buradan kaynaklandı, evvela arkadaşlarımızın bunu çok iyi görmesi lazım yani bu Komisyonumuzda unutulmuş bir mesele değil.

Şimdi, böyle olunca yorum konusuna geliniyor. Geçici madde konabilir miydi Anayasa'ya? Dediğim gibi o gün konamıyor ama diyelim ki 2010 yılında Anayasa yazıldığı zaman, daha doğrusu yeni?

ATİLLA KART (Konya) - 5697'ye konabilirdi Sayın Kuzu.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Anlamadım.

ATİLLA KART (Konya) - 5697'ye konabilirdi geçici madde.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Nasıl koyacaksınız? Siz oradaydınız.

ATİLLA KART (Konya) - 21 Ekim referandumunda geçici maddeyi koyabilirdiniz.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Yani bu 2010'dakini mi diyorsunuz?

ATİLLA KART (Konya) - Evet.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Tamam, işte onu söylüyorum ben de, ben de tam onu anlatmaya çalışıyorum.

ATİLLA KART (Konya) - 2007'dekini diyorum, 21 Ekim referandumunu diyorum.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi müsaade buyurun.

ATİLLA KART (Konya) - O yönde bir iradeniz oluşmadı çünkü.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Biz kadük kalmış bir maddeyi çıkardık. Cumhuriyet Halk Partisi bunu Anayasa Mahkemesine götürdü. Anayasa Mahkemesi de dedi ki: "Yaptığınız doğrudur. Parti olarak burada Meclisin çıkardığı bu kadük kalmış metni çıkarmak doğrudur." Ancak paket yola çıkmış ve kargoda, bizim oraya yeni bir geçici madde koyma şansımız hukuken sıfır bana sorarsanız. Olmayan bir şey talep ediyor Sayın Kart, olmayacak bir şeyi söylüyor.

ATİLLA KART (Konya) - Maddeleri çıkardığınıza göre geçici madde de koyabilirdiniz.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Hayır, mümkün değil o, o olacak bir şey değil. Öbürünün nedeni kadük kaldı, çünkü o bitti, onu koysan da anlamı yok; ölü, ölmüş bir hüküm o, öyle duruyor orada, kuru bir ağaç.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Peki, çıkardığınız ne?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Onu öyle çıkardık işte. Anayasa Mahkemesi "Doğru yaptınız." dedi, "Yapılanlarda bir aksaklık görmüyorum." dedi.

ATİLLA KART (Konya) - Sizin o yönde bir iradeniz yoktu.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Şimdi, oraya konamazdı. Paket yolda, kargoya gitmiş, geri dönüşü yok. Şimdi gelelim?

ATİLLA KART (Konya) - O gün hesaplarınız farklıydı.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Ha, şunu desen olur: "2010'da konsaydı bu, 12 Eylül referandumunda." o başka, onu konuşalım. Eğer konuşacaksanız, mantıklı bir şey söyleyecekseniz gelin bunu konuşalım. Oraya da gerek kalmadı, çünkü biz söylediğimiz gibi "Cumhurbaşkanını mevcut Meclis seçtiği için, yedi yıllığına seçtiği için bu kurallar geçerli." dedik. Anayasa Mahkememizin kararları, Danıştayın kararı bunu doğruluyor, hukuku, güvenirliği, statünün korunması. Elbette, Anayasa'ya bir geçici madde bugün yazılabilir. Ne denebilir? Filan tarihte yapılan değişiklik mevcut Cumhurbaşkanının süresini kapsar. Olur o zaman beş. Bunu kanunla getiremezsiniz değerli arkadaşlar. Kanuna yazarak yedi yılı beşe indiremezsiniz, yedi yıl orada neyse? Bu kanun uyum yasası sadece, oradaki yediyi buraya yazıyoruz sadece o kadar. Yaptığı bir uyumdur. Yoksa "Efendim, beşti de yediye çıkardık." Böyle bir şey yok, hiç böyle bir şey yok.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Geçen dönem biz beş yıllığına seçilmedik mi Hocam?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Evet, beşe seçildik.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Ee, niye dört yıl yaptınız?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Tamam, dörde indirme şeklindeki duruma biz erken seçim kararı alarak gittik. Yoksa bakın zabıtlarda bunlar var.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hocam, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev sürelerini niye düşürdünüz?

ATİLLA KART (Konya) - Anayasa Mahkemesi üyelerini ne yaptık Sayın Başkan?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - O günkü zabıtlara bakın. Beş yıllık süreyi biz dört yıl uygularken tamamıyla bunları biz öne aldık. İstersek üç ay sonra da gidebiliriz. Hazırsanız altı ay sonra, üç beş ay sonra gidelim; isterseniz, yani bu kadar meraklıysanız. Çünkü bu bizim elimizde olan bir şey.

ATİLLA KART (Konya) - Anayasa Mahkemesi üyelerini ne yaptık?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Bu bizim elimizde olan bir şeydir, öbürü bizim elimizde değildi. Mahallî seçimi kısamazsın, Cumhurbaşkanlığı seçimini kısamazsın; böyle bir yetkin yok. Öbürü bizim elimizde olan bir şey. Kendimize kıydık, başkasına kıyamıyoruz. Sorun bu kadar basittir.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - 2 kereyle sınırlandırmayı getiriyorsunuz ama.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Dolayısıyla, beş artı beş formülü halk tarafından seçilen ve bundan sonra uygulanacak olan bir formüldür. Konuyu böyle görmemiz lazım.

OKTAY VURAL (İzmir) - Halk seçsin Hocam, niye iki yıl geciktiriyorsunuz?

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Cumhurbaşkanını halk seçer, Meclis seçer? "Efendim, parlamenter rejimden uzaklaşılır mı?" Ee, biz de uzaklaşalım azıcık canım. Zaten parlamenter rejim hangi memlekete ne hayır getirmiştir bu dünyada? Çok çeşitli tipleri vardır ve çok da enteresan bir modeldir.

ATİLLA KART (Konya) - Sayın Kuzu, bu, sistemin adı.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Yani Avrupa'ya da bir fayda getirmemiştir. Fransa yıllarca çileden çıktı, en sonunda yarı başkanlığa geçti, azıcık nefes aldı. Gelin, tam Başkanlık modeline geçelim. Yeni bir anayasa yapıyoruz, madem bir iş yapacaksak hiç olmazsa kalıcı bir şey olsun.

Değerli arkadaşlar, "parlamenter rejim" dediğiniz model bu söylediğimiz bağlamda Balkanlarda da var. İşte Balkanlarda 16 ülkede, dünyada 25 ülkede şu: Yani parlamenter model var, ama cumhurbaşkanını halka seçtiriyor. Doğru mu? Doğru, yanlış; ama böyle bir yaygın uygulama başlamış dünyada, gidiyor. Dolayısıyla, bu akıntıya biz de uymuş olduk. Cumhurbaşkanını halkın seçmesinde? Belki yeni anayasada zaten yetkileri bu bağlamda dikkate alınabilir. O başka bir mesele, yani o ayrı bir tartışma konusu.

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Kişiye özel kanun yapıyorsunuz, kişiye özel.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Ama Cumhurbaşkanını salt halkın seçmesi, parlamenter rejim olmaktan tek başına çıkarmaz.

OKTAY VURAL (İzmir) - İnşallah, Cumhurbaşkanı veto eder.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Zaman içerisinde Cumhurbaşkanı ile Başbakan çatışır mı, tartışır mı? Olabilir. Ee, Demirel kimlerle tartışmadı, Özal kimlerle kapışmadı? Ee onlar da kendi partisinin adamlarıydı. Yani dolayısıyla kendileri seçmişlerdi, kendilerinin yanında beraber politika yapmışlardı, hem de parlamenter rejimdeydi. Kavga çıkarsa nerede çıkar? Kavganın parlamenter rejimi, başkanlığı olmaz ki, yeter ki kavga çıkarmak iste yani, istedikten sonra bir kavga çıkarırsın bir yerden!

Bu şartlarda değerli arkadaşlar, bir de şunu söyleyeyim: Geçen dönem, Sayın Kart sizin de bulunduğunuz alt komisyona verilen muhalefet şerhinizde, sizin de imzanız burada?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başkan teşekkür ediyorum.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Yok öyle bir uygulamam Sayın Başkan.

ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU (Devamla) - Peki.

Teşekkür ediyorum, sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.