GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 30 MART FİLİSTİN TOPRAK GÜNÜ'NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:86
Tarih:30.03.2012

NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30 Mart günü her yıl Filistin'de Ulusal Toprak Günü olarak kutlanmaktadır. 30 Mart 1948'de İsrail'in işgalinin resmîleştirilmesinden sonraki süreçte Filistin topraklarının bütünlüğüne, işgal edilmiş toprakların Filistinlilere ait olduğuna vurgu yapmak ve İsrail'in hukuksuzluğunu bir kez daha teyit etmek amacıyla yirmi bir yıldır Filistin'de 30 Mart günü Filistin Toprak Günü olarak kutlanmaktadır. Ben de Filistin'in bu Toprak Günü'ne, kutsal gününe destek vermek amacıyla söz almış bulunuyorum ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, Filistin'de kanayan yara kardeşlerimizin yarasıdır. Ne yazık ki bu kan, ecdadımızın bize emaneti olan kültür ve inanç coğrafyamızda akıtılmaktadır. Bu kanın Yozgat'ta, Denizli'de, Urfa'da, İstanbul'da akıtılmasıyla Gazze'de, Batı Şeria'da akıtılması arasında hiçbir fark yoktur. Aynı zamanda, Bağdat ile Bosna arasında bir fark olmadığı gibi, Karabağ ile Kıbrıs arasında da bir fark yoktur.

Bizler, insani hassasiyetlerimiz ve tarihten gelen sorumluluklarımızdan dolayı bu davanın dünyadaki en yakın ve büyük savunucusu durumundayız. Bu nedenle, Türk Dünyası Belediyeler Birliği heyeti olarak 23 Mart günü -geçtiğimiz hafta Cuma günü- üyemiz olan Gazze bölgesi belediyelerini ziyaret etmek, orada çeşitli temaslarda bulunmak, yerinde görmek, Filistinli kardeşlerimizin çektiği sıkıntıları paylaşmak üzere Türkiye'den yola çıktık. 1 milletvekili, 4 belediye başkanı, 6 belediye temsilcisiyle birlikte Filistin'in, Gazze'nin Mısır tarafından giriş kapısı olan Refah Kapısı'na varmak üzere El Ariş kentine vardık. Cumartesi sabah saat 10.00'da Refah Kapısı'nın Mısır tarafına vardığımızda, elimizdeki onaylı listeyle beraber pasaportlarımızı Mısırlı yetkililere verdik. Mısırlı yetkililer, bir saat sonra, 11 kişilik listeden 6 arkadaşımızın onayının olduğunu, ben dâhil 4 belediye başkanımızla birlikte 5 kişinin onayı olmadığını bizlere teyit ettiler. Bu tuhaf ve anlaşılmaz cevaptan hemen sonra ilgili diplomatik girişimlerde bulunduk ve Mısır'ın Ankara Büyükelçisiyle derhâl temasa geçtik, Türkiye'nin Kahire Büyükelçisiyle derhâl temasa geçtik.

Mısır'ın Ankara Büyükelçisi derhâl halledeceklerini? "On beş dakika sonra, yarım saat sonra" diyerek tam altı saat bekledik ve altı saatin sonunda büyük bir hayal kırıklığıyla El Ariş kentine geri döndük ve onay alan 6 arkadaşımıza da Türkiye'den yardım amaçlı götürmüş olduğumuz, karınca kararınca olan değerlerimizi kendilerine teslim ederek onları Gazze'ye uğurladık. Gazze'de, Bölge Başkanı İsmail Haniye ve 25 belediye başkanıyla temaslarda bulundular. İki günlük oradaki ziyaretimizi bir günde gerçekleştirerek geri döndüler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; esasında burada Mısır'a gitmek için hiçbirimizin vizeye ihtiyacı yoktu. Bu onay ve vize, Mısır tarafından Gazze'ye geçmek içindi çünkü buraya girmeyi onaylamak, gelenleri kabul etmek Filistin'in Gazze yönetimine ait değil, Mısır'a aitti.

Bu yetkiyi kullanırken Mısır son derece çekingen davrandı, hatta bir Türk milletvekilini sınır kapısında altı saat beklettikten sonra geri gönderecek kadar korkak davrandı.

Burada sizlerin dikkatine sunmaya çalıştığım esas konu, Filistin-Gazze'ye uygulanan işgal, ambargo ve zulümdür. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir üyesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin diplomatik pasaportuyla Gazze'yi girememiş biri olarak, oradaki insanlara reva görülen şartların ne kadar ağır olduğuna ve yapılan zulmün ise uluslararası anlaşmalara, insan haklarına ne denli aykırılık teşkil ettiğine dikkatinizi çekmek için bu sözü aldım.

Şüphesiz, Gazze'ye girememek bizleri çok üzmüştür ama asıl bizi üzen, bu girememenin Mısır tarafından sağlanmış olmasıdır, Mısır tarafından engellenmiş olmasıdır. Bizler sadece insani amaçlarla bu ziyaretimizi planladık.

Burada şunu özellikle belirtmek istiyorum ki bu yaşananlar bizim Filistin'e olan inancımızı ve ilgimizi azaltmamış, tam aksine, daha artırmıştır. İnşallah en yakın bir sürede yine parlamenterlerimizden, milletvekillerimizden ve belediye başkanlarımızdan oluşan daha kalabalık bir heyetle Gazze'yi ziyaret edeceğiz.

Türk milleti adına sizlere bir dilek ve umudumu aktarmak istiyorum: İnsanlık daha fazla bu zulmün devamına izin vermeyecek ve "dur" diyecektir ve bölgede bütün dinler ve bütün milletler, barış ve kardeşlik içinde, birbirlerinden güç alarak inşallah barışa imza atacaklar ve o günlerin en büyük mimarı da Türkiye olacaktır diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NİHAT ZEYBEKCİ (Devamla) - Bu duygularla yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Zeybekci.