| Konu: | 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 04.01.2012 |
AK PARTİ GRUBU ADINA RECAİ BERBER (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de konuşmama başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bütün muhalefet milletvekilleri gerçekten son dönemde, son günlerde, geçen yılın son gününde yaşadığımız elim olayı buradan eleştirerek, daha çok Hükûmeti eleştirerek söylediler. Ben de öncelikle hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına da başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
İşte, burada Millî Savunma Bakanımız ve İçişleri Bakanımız, başta Başbakanımız olmak üzere, bu olayın örtülmeyeceğini, sonuna kadar takip edileceğinin güvencesini vermişlerdir. Dolayısıyla, bu olayın sonunu beklemeden birtakım yargılarla, ön yargılarla hem Hükûmetimizi hem de iktidarımızı ve partimizi itham altına almak son derece yanlıştır, bu tespiti belirterek sözlerime başlamak istedim.
Değerli arkadaşlar, bu 112 sıra sayılı 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi Hakkında AK PARTİ Grubunun görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım.
Bu kanun teklifinin maddelerine geçmeden önce TOKİ ve Emniyet teşkilatımızla ilgili bazı genel bilgiler vermek istiyorum.
Bilindiği üzere Toplu Konut İdaresi Başkanlığı 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'yla belirlenen görevler kapsamında yürütmekte olduğu faaliyetler ile ülkemizde konut ve kentleşmeye ilişkin sorunlara ulusal düzeyde çözüm üretmeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevedeki politikaların üretilmesi ve uygulanması için yirmi yedi yılı aşkın bir süredir görev yapan TOKİ, ülkemizde sağlıklı ve yaşanabilir kentsel çevrelerde yeterli ve nitelikli konut inşa edilmesi yönünde faaliyet yürütmektedir. TOKİ'nin kurulduğu 1984 yılından 2003 yılına kadar on dokuz yılda Toplu Konut Fonu'nun da imkânlarıyla Emlak Bankasından devralınan 7.850 konut ile birlikte toplam 43.145 konut üretebilmişken, Hükûmetimizin Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Programı kapsamında başlatılan konut seferberliğiyle 2003 yılı başından itibaren konut yapımı ülke genelinde hızlandırılmış ve 81 ilimizin tamamında 800 ilçemizde toplam 2.206 şantiyede 518.178 konut rakamına ulaşılmıştır.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - 1 milyon kredi verdi, "Yapmadı." deme.
RECAİ BERBER (Devamla) - Bu rakam 100 bin nüfuslu 20 şehir demektir. Üretilen konutların 1 milyon konut?
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - 1 milyon konuta kredi verdi. 40 binle 518'i karıştırıyorsunuz.
RECAİ BERBER (Devamla) - Evet, gerçekleşen konutlardan da biraz sonra bahsedeceğiz onlardan, ne kadar sürede tamamlandığına da bakacağız onların.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Zaten bu Yetki Kanunu'nda da senin ihmalin var.
BAŞKAN - Lütfen? Lütfen?
RECAİ BERBER (Devamla) - Üretilen konutların 204.278'i dar ve orta gelir gruplarına, 141.500'ü alt gelir ve yoksullara yönelik, 63.352'si gecekondu dönüşümüne, 22.532'si afet konutuna, 4.241'i de tarımköy uygulamaları kapsamında olmak üzere toplam 435.903 konut sosyal konut niteliğindedir. 389 bin konut sosyal donatı alanları ve çevre düzenlemeleriyle birlikte tamamıyla bitirilmiştir.
Yerel yönetimlerle müştereken başlatılan büyük ve kapsamlı kentsel yenileme programı doğrultusunda 168 projede toplam 233 bin konutluk gecekondu dönüşüm çalışmaları yapılarak 134 bölgede 63.352 konutluk uygulama başlatılmıştır. Bunlardan 32 bin konut tamamlanmıştır.
Sosyal donatılar kapsamında?
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - TOKİ memurlarının hakkını kim yedi?
RECAİ BERBER (Devamla) - Dinleyin, dinleyin?
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Hangi kararnameyle yediniz?
BAŞKAN - Lütfen dinleyelim.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Başkan, bunun müsebbibi budur.
RECAİ BERBER (Devamla) - Bakın, 772 okul, 444 ticaret merkezi, 166 hastane, 90 sağlık ocağı, 389 cami, 87 yurt ve pansiyon, 24 sevgi evi, 19 engelsiz yaşam merkezi inşaatları başlatılmış, büyük kısmı tamamlanmıştır. Yatırım maliyeti yaklaşık 40 milyar Türk lirası olan 3.108 ayrı ihale gerçekleşmiştir.
Değerli arkadaşlar, bakın, deminden beri burada TOKİ'nin faaliyetleriyle ilgili birtakım şeyler söyleniyor. 40 milyar liralık yatırım yapacaksınız ve 3.108 ihale gerçekleştireceksiniz, bunlardan 1 tanesi bile yargıya gitmeyecek.
Toplam 20 milyarlık hak ediş ödemesi yapılmış değerli arkadaşlar. Satışa sunulan konutların da 404.223'ü satılmış. Bu projelerin finansmanı için de yapılan yeni bir yöntemle, hasılat paylaşım modeliyle 82.775 konuttan elde edilen 10,3 milyar liradan 5,6 milyar lirası tahsil edilmiştir.
Önümüzdeki dönemde belediyelerle iş birliği hâlinde, kentsel yenileme ve gecekondu dönüşüm projelerine, alt gelir gruplarına ve yoksullara yönelik sosyal konut projelerine, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Diyarbakır gibi büyükşehirlerimizde uydu kentlerin kurulmasına, orta ölçekli il ve ilçelerimizde örnek yerleşim alanlarının oluşturulmasına, tarihî doku ve yöresel mimarinin geliştirilmesi ve tarımköy uygulamalarına, eğitim tesisleri, sosyal donatı alanları, ağaçlandırma ve çevre düzenlemelerinin artırılmasına, özellikle de altyapılı arsa üretimine ağırlık verilecektir.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - TOKİ'deki bu çocukların hakkını kim yedi? Niye düzeltme getiriyorsun?
RECAİ BERBER (Devamla) - Düzeltiyoruz işte.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; esasen, TOKİ'nin özet olarak bahsettiğim icraatları, sadece geçmişte yapılamayan konut sektöründe devletin aktif bir aktör olarak yer alması ve büyük hedefler konulup bunların gerçekleştirilmesi olarak görülmemelidir. Yeni TOKİ'yle 2003 yılından itibaren konsept değişikliğine gidilmiştir. 17 Ağustos 99'da yaşanan Körfez depremi sonrasında Türkiye, bir gerçeği yine büyük acılarla ve büyük bedel ödeyerek öğrenmiştir. O da, konut sektöründe devletin gözetim ve denetiminin mutlaka sağlanması ve özellikle sosyal konutların, orta ve dar gelirli vatandaşlara uygun maliyetlerle ve ödeme koşullarıyla temin edilmesi gerekmektedir.
Esasen temel eğitim gibi, sağlık gibi, sosyal güvenlik gibi, Anayasa'nın devlete yüklediği görevlerden biri olan vatandaşların asgari şartlarda yaşama, insanca yaşamasını temin edecek barınma ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.
Öte yandan, yeni konseptte bu büyük görevi yerine getirmek için en önemli sorun olan kaynak sorunu da yepyeni ve özgün bir model geliştirilerek çözülmüştür. Bu da kamunun elinde atıl vaziyette duran arsa ve arazilerin TOKİ bünyesinde hasılat paylaşım modeliyle değerlendirilmesi ve bu arsaların doğrudan satışından sağlanabilecek gelirin belki de onlarca katı kaynak yaratılmasıyla olmuştur.
Aynı zamanda, TOKİ denetim ve güvencesiyle modern yerleşim alanları ve uydu kentler kurulmuştur. Bu sayede geçmişte sadece merkezî bütçeden sağlanan ödeneklerle iş yapmaya çalışan TOKİ'nin yerini kaynak yaratan ve bu kaynaklarla konut ve kentleşme alanında sosyal projeleri sübvanse edebilen bir idare ortaya çıkmıştır.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Kanun hükmündeki kararnameden bahset. O kadar iyi yaptı da niye hakkını yedin?
RECAİ BERBER (Devamla) - TOKİ bu dönemde hazineye yük olmaktan, hazineden kaynak almaktan ziyade kendi finansmanı ile bu projeleri gerçekleştirmiştir.
Yine, bu konsept kapsamında 2935 sayılı Toplu Konut Kanunu'na ilave olarak, son dokuz yılda kamu yönetiminde yapılan yasal ve idari düzenlemelerle TOKİ'ye ait, TOKİ'ye ek bazı yükümlülükler devredilmiştir. Bu yükümlülükler başta Emlak Bankasının bankacılık faaliyetleri dışında kalan bütün işleri, Konut Müsteşarlığının kapatılmasıyla bu Müsteşarlığın görevleri, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün kapatılmasıyla bu kurumun görevleri, Göçmen Konutları Koordinatörlüğü ve Ahıska Türkleri İskân Koordinatörlüğünün görevleri, Bayındırlık ve İskân Bakanlığına Bağlı olarak faaliyet gösteren Mesken İşleri Daire Başkanlığının Toplu Konut İdaresi Başkanlığına bağlanmasıyla bu Dairenin görevleri ve son olarak Başbakanlık Proje Uygulama Biriminin kapatılmasıyla bu Birimin görevleri Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmiştir.
Sayın Başbakanımızın 61'inci Hükûmet Programı çerçevesinde TOKİ'ye 2023 yılına kadar 500 bin ilave konut talimatlarıyla birlikte TOKİ'nin konut hedefi 2023'te 1 milyon adede çıkmıştır.
Ülkemizde afet bölgelerinde kalıcı konut inşaatlarıyla birlikte mağdur vatandaşların acilen barınma sorunlarını gidermek için konteyner geçici konutları temin edilmektedir. Yakın zamanda Kütahya Simav'da meydana gelen deprem felaketi nedeniyle yapılan kalıcı konutlarla birlikte okul ve diğer sosyal donatılar altı ay gibi kısa bir sürede yapılarak mağdurlarına, mağdur vatandaşlarımıza teslim edilmiştir.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Ondan bu hâle geldiniz zaten.
RECAİ BERBER (Devamla) - Van depremi sırasında yine bölgedeki vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi bakımından 4 bin kalıcı konut inşaatına başlanmış, diğerlerinin de ihaleleri hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Vatandaşlarımızın acil barınma ihtiyaçlarını karşılamak için de konteyner geçici konutlarının temin edilmesine hızla devam edilmektedir.
Ayrıca TOKİ ile çeşitli kamu kurum ve kuruluşları arasında yapılan protokoller kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet binaları inşaatlarının yanı sıra 2011 yılı içinde üniversite öğrencileri için kaliteli ve sağlıklı yurtlarda barınma sorunu TOKİ ve YURTKUR iş birliğiyle çözüme kavuşturulmaktadır. Bu konuda TOKİ ile YURTKUR arasında yapılan protokolle ülke çapında yurtlar TOKİ eliyle inşa edilmektedir.
Sağlık Bakanlığına hastane, rehabilitasyon merkezleri, sağlık ocakları, üniversitelere kampüs binaları, Millî Savunma Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına sınır karakol binaları, Millî Eğitim Bakanlığına okul, spor salonu, kütüphane inşaatları, özürlüler için engelsiz yaşam merkezleri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna sevgi evleri inşaatlarıyla birlikte sosyal donatılar kapsamında cami, ticaret merkezi ile spor kompleksleri inşaatları yapılmakta ve bu faaliyetlere her geçen gün yeni projeler ilave edilmektedir.
TOKİ, doğal afetlerden etkilenen, sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde, işte, geçtiğimiz yıllarda Endonezya, Sri Lanka, Pakistan ve Somali gibi muhtelif ülkelerde konut ve sosyal donatı uygulamalarını da yapmaktadır.
TOKİ'nin kazanmış olduğu bu marka hüviyeti ve edinmiş olduğu tecrübeler doğrultusunda, artık sadece Türkiye'de değil, Afrika'da, Orta Doğu, Orta Asya, Güney Amerika gibi toplu konut modeline ihtiyaç duyan dünyanın pek çok ülkesinde de TOKİ eliyle diğer ülkelerde konut üretimi görüşmeleri devam etmektedir.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Tasarı niye geldi, ondan bahset.
RECAİ BERBER (Devamla) - Bu sayede, dünyada şu anda müteahhitlik hizmetlerinde Çin'den sonra 2'nci sırada olan müteahhitlerimizin de bu alanda daha fazla önleri açılmış olacaktır.
Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; 2/11/2011 tarih ve 28103 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek 12'nci maddesinin üçüncü fıkrasıyla?
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Hukuki dayanağı yok onun.
RECAİ BERBER (Devamla) - Evet, 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu'nun ek 3'üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, TOKİ'nin istisnai memuriyet kadrolarında kadro karşılığı sözleşmeli personel çalıştırılma yetkisi kaldırılmıştır, bu kanun da zaten bunun için buradadır. Bu durum karşısında idarede nitelikli ve kalifiye mühendis çalıştırılması mümkün olamayacağı gibi, uzman kadrolarında görev yapan ve yapacak olan mühendislerin kamudan özel sektöre ve diğer kurumlara kaçışı söz konusu olabilecektir. Bu durumdan TOKİ faaliyetleri olumsuz etkilenebilecektir.
Ayrıca, hizmetin gereği olarak TOKİ'nin yönetim kadrolarında yapılacak görev değişikliklerinde idarede başka unvanlı kadro mevcut olmadığından, yönetici kadrolarından uzman kadrolarına atanacak personelle sözleşme yapılamayacağından, bu personelin ciddi ücret kayıpları olabilecektir.
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Yetkiyi, bozalım diye mi aldınız?
RECAİ BERBER (Devamla) - Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 2985 sayılı Kanun'la belirlenen görevleri ile bu görevlerine getirilen ilave görevlerle idarenin iş yükünde ciddi artış husule gelmiştir.
Değerli arkadaşlar, bu itibarla bu kanun teklifiyle TOKİ Başkanlığı personeli için özlük ve mali haklarında yeni bir artış veya değişiklik getirilmemekte, yalnızca faaliyet alanıyla ilgili sektör içerisindeki konumu dikkate alınarak 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle değişmeden önceki mevzuat hükümlerinin aynen muhafaza edilmesi amaçlanmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanunla getirilen düzenlemelerin bir kısmı da Emniyet Genel Müdürlüğü personeliyle ilgilidir.
Türk polis teşkilatı ülkemizin her köşesinde vatandaşımızın huzur, güven ve özgürlük içinde yaşamasını sağlamak için gece gündüz demeden yirmi dört saat hizmet vererek çalışmalarını sürdürmektedir. Suçla mücadele politikasını önleyici polislik, vatandaşla iş birliği ve toplumun memnuniyeti üzerine kuran polis teşkilatı son yıllarda benimsediği proje ve çalışmalarına devam etmektedir.
Özellikle son yıllarda yaygınlaştırılan ve vatandaşlarımıza güven veren, suçların önlenmesinde caydırıcı etkisi de olan MOBESE kameralarının ülke genelinde yayılması amacıyla çalışmalar yapılmıştır.
Ayrıca, yine geçen yıl yapılan düzenlemelerle pasaport uygulamasında uluslararası pasaport standartlarının uygulamasına geçilmiş, ikinci el araç alımlarında, satımlarında -geçmişte, hatırlayanlar vardır, herhâlde bugünlerde belki notere bu nedenle yolu düşenler de görmüştür- vatandaşlar sadece notere gidip beş on dakika içerisinde ne vergi dairesine ne Emniyete, hiçbir yere gitmeden hem de 20 lira gibi çok düşük bir ücretle aracını devredebilmektedir. Milyonlarca araç, geçmiş yıllarda maalesef sahiplerinin üzerinde değilken bu sayede son dönemde herkes sahip olduğu aracı aynı zamanda tescil ettirmek suretiyle üzerine alabilmiştir.
Değerli arkadaşlar, bütün bu kolaylıkların yanında, Emniyet Genel Müdürlüğümüz bünyesinde Havacılık Daire Başkanlığı, başta terörle mücadele olmak üzere asayiş, güvenlik, kaçakçılık ve istihbarat gibi polisiye görevlerin yanında, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, bakanlarımız ve üst düzey diğer devlet görevlilerinin havadan nakli için çok kritik uçuş görevleri üstlenen bir birimi vardır, Havacılık Daire Başkanlığı. Havacılık Daire Başkanlığınca yerine getirilen bu görevler; merkezde Daire Başkanlığı, taşrada Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Antalya ve Adana'da konuşlandırılmış olan havacılık şube müdürlükleri aracılığıyla yerine getirilmektedir.
Bunun yanında, Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Daire Başkanlığının da bünyesinde kuruluşu yapılmış olan Deniz Limanları Şube Müdürlüğü ve taşra teşkilatı olan sualtı grup amirlikleri de kurulmuş ve 16/11/2000 tarihinde Dalış Hizmetleri Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelikle, teşkilat içinde 110 personel seçilerek kurbağa adam hizmet branşında görev yapmaya başlamışlardır.
Bu kanun teklifiyle, burada görev yapan pek çok arkadaşımızın, görevlimizin, kamu görevlisinin, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle yapılan bazı düzenlemelerin kapsamı dışında kaldığı görülmüştür; böyle bir mağduriyeti gidermek adına bu düzenlemelere ihtiyaç duyulmuştur.
Değerli arkadaşlar, son olarak bu kanun neler getiriyor diye baktığımızda: Biraz önce söylediğim gibi, Emniyet Teşkilatı Uçuş ve Dalış Hizmetleri Tazminat Kanunu'na göre tazminat alanlardan yönetici kadrolarına atanan personel ile kurumlarında aynı veya benzer kadro ve görevlerde bulunan personelin aynı düzeyde ücret almasını; Emniyet Genel Müdürlüğünde görev yapan pilot ve pilot adayları uçuş ekibi personeli ve kurbağa adam adayları arasında bunlarla ilgili tazminatların yüzde 4'ten yüzde 4,5'a yükseltilmesini sağlıyor.
Bunun yanında, yine Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde olağanüstü durumlarda teknik ve zorunluluk nedenlerinde uçuş sürelerinin ve eğitimlerinin azaltılması imkânını sağlıyor.
Değerli arkadaşlar, uçuş okulu görevlisi olan öğretmenlerin tazminatlarını olması gereken noktaya, binde 3'ten binde 6'ya çıkarıyor. Aynı şekilde, 2629 sayılı Kanun'un 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle değiştirilen hükmünde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan denizaltıcı uzman erbaşlara hâlen ödenmekte olan tazminata ilişkin düzenlemeye sehven yine yer verilmediği için burada da onlara yüzde 65 oranında aylık dalış tazminatı ödenmesi getiriliyor.
Yine, uzman erbaşlara da yıpranma tazminatı ödemesi imkânı sağlanıyor.
Değerli arkadaşlar, en önemlisi de Plan ve Bütçe Komisyonunda verilen değişiklik önergeleriyle, ilave olarak 3'üncü maddede yapılan değişikliklerle, 3160 sayılı Kanun'un yine 11'inci maddesi uyarınca yapılan ödemenin 2629 sayılı Kanun'daki düzenlemeye paralellik oluşturması amacıyla şehit olanların kanuni mirasçılarına kıstas aylığının 100 katı, yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz durumda olan maluller için kıstas aylığının 200 katı, diğerlerine ise vazife malulü olanlar hakkında esas alınan nizamnamede gösterilen sakatlık derecesine göre yüzde 25 ila 75 arasında değişen oranlarda maddi ve manevi tazminat ödenmesini temin eden bir madde, fıkra ilave edildi.
Değerli arkadaşlar, bu düzenlemeler? Esasen burada bu düzenlemelerin aleyhinde hiçbir konuşma yapılmadı, ben bunların neler olduğunu bütün yüce heyetimizin, Meclisimizin bilmesi açısından özet olarak belirttim. Bu düzenlemelerin hem bu kurumlarımıza hem de ülkemize ve çalışanlarımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Berber.