GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:88
Tarih:02.04.2012

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, 200 sıra sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerinde tarafımızdan verilen değişiklik önergesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kamu görevlilerine toplu sözleşmenin yolunu açan yasa tasarısında, her şeyden önce geç kalınmıştır. Gecikmiş bir yasanın emekçileri memnun etmesi gerekirken, uluslararası sözleşmelerin vurgu yaptığı "örgütlenme özgürlüğü", "grev hakkı" ve "toplu eylem biçimleri" bu değişiklik kapsamına alınmamıştır.

Tasarı, genel anlamda kamu görevlilerinin haklarının minimize edildiği, toplu sözleşmenin kapsamının daraltıldığı, sadece Hükûmetin isteği dâhilinde imzalanmasının mümkün kılındığı, en önemlisi de itiraz hakkının olmadığı bir içeriğe sahiptir.

Toplu eylem biçimleri ve grev hakkı, demokrasilerin olmazsa olmazı niteliğindedir. Bu nitelik, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve birçok uluslararası sözleşme ile teminat altına alınmıştır ve diğer uluslararası anlaşmalarda olduğu gibi sözleşmelere taraf olan ülkeler açısından bağlayıcı bir niteliğe sahiptir.

Anayasa'nın 90'ıncı maddesi "Temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." hükmünü içermektedir.

Buna göre, milletlerarası anlaşmaların garanti altına aldığı ve sosyal hukuk devletinin gereği olan grev hakkı, yapılan Anayasa değişikliği ve sonrasında önümüze getirdiği bu yasa tasarısı ile yasal güvence altına alınmamıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının en önemli eksiklerinden biri, yerel hizmet iş kollarında uzun süredir toplu sözleşme yapılmış ve bu sözleşmeler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla tescil edilmesine rağmen yerel hizmet iş kolları ve yerel yönetimlerle ayrı şekilde toplu sözleşme yapılmasını öngörmemesidir.

Tasarının 22'nci maddesi "Mahalli idarelerde sözleşme imzalanması" başlığıyla mahalli idareler olan belediye ve il özel idarelerinde sözleşmelerin içeriğini düzenlemekte, ancak bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla garanti altına alınan yerel hizmet iş kolundaki bütün toplu sözleşmeleri yok saymaktadır. 22'nci madde, mahalli idarelerde yapılacak sözleşmelerin toplu sözleşme sayılmayacağını ve bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulamayacağını belirtmektedir. Sözleşmelerin süresini mahalli idareler genel seçimleri süresince uygulanacağını hükme bağlayan yasa tasarısı, bu sözleşmeye dayanılarak yapılan ödemelerin kazanılmış hak sayılmayacağını söylemektedir. Bu bağlamda, yerel yönetimlerde kazanılmış olan ekonomik ve sosyal haklar yok sayılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının sorunlu olan bir diğer yanı da toplu sözleşmelerdeki temsiliyet meselesidir. Toplu sözleşmeleri yürütecek ve imzalayacak Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinde ciddi bir temsiliyet sorunu vardır ve birçok sendika bundan rahatsız olmaktadır. Tasarının 19'uncu maddesinde düzenlenen hükümlere göre en fazla üyesi olan üç konfederasyon toplu sözleşmeye katılabilmekte, sadece bünyesinde en fazla üye bulunduran konfederasyon bu sözleşmeyi imzalama yetkisine haiz olmaktadır.

Bunun yanı sıra, toplu sözleşmenin kapsamı oldukça sınırlı tutulmuş, hukuki açıdan kapsamın sınırlı olması bağlamında mali ve sosyal haklar tanımlaması yapılmış ve kamu görevlilerinin mesleki ve özlük lakları, demokratik ve siyasi taleplerine karşılık verecek bir düzenlemeden özenle kaçınılmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamuda çalışan pek çok kamu emekçisine sendika kurma ve mevcut sendikalara üye olma hakkını engelleyen yasa tasarısının ülkemizin temel üreticisi olan emekçilerin lehinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtiyor, tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Dora.