| Konu: | KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 02.04.2012 |
AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 200 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulunuzu saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz tasarı esas olarak iki tane yasa üzerine bina edilmeye çalışılmıştır. Bunlardan bir tanesi, 25 Haziran 2001 tarihli 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'dur. Bu yasayı biz çıkardık 2001 yılında 57'nci Hükûmette. Yine 3 Ekim 2001 tarihli 4709 sayılı bazı Anayasa maddelerinde değişikliği öngören ve düzenleyen Yasa'yla da kamu görevlilerine sendika kurma hakkı getirildi. Gene bunu 57'nci Hükûmet döneminde bizler çıkardık ve son olarak da 7 Mayıs 2010 tarihli 5982 sayılı referandum sonrasında yapılan Anayasa değişikliğini düzenleyen Yasa'dan da bazı madde değişikliklerinin getirdiği zorunlu hâl nedeniyle bu tasarı karşımıza getirilmiş bulunuyor.
Değerli milletvekilleri, burada önemli olan, 12 Eylül 2010 tarihindeki referandumla beraber oldukça hamasi vaatlerin büyük çoğunluğunun yerine getirilememesi durumuyla karşı karşıyayız. Bu tasarıda da yine bu vaatlerin yerine getirilemediğini görüyoruz. Aslında, o referandumda bizler için çok önemli olan ve toplumun en önemli kanayan yaralarından biri olan şehit ve gazilerimiz için de bir düzenleme getirilmedi. Yapılan bu referandumda, kamu çalışanlarına uluslararası normlarda toplu iş sözleşmesi vadedildi ancak aradan geçen on altı aylık süreden sonra, oradaki söylemlerin gerçekleştirilemediği bir tasarı karşımıza geldi. O dönemde memur kesimimizde gerçekten bir umut yaratılmıştı, bir beklenti oluşturulmuştu ancak geçen süre içerisinde önümüzdeki tasarı tam bir hayal kırıklığı.
Öte yandan, bu tasarıda, konfederasyonlarla varılan mutabakatı da göremiyoruz değerli milletvekilleri. Bu mutabakattan, ilk hâlinden oldukça da uzaklaşılmış. Sadece tek bir kamu sendikasına ağırlık verilmiş. Aslında burada da mevcut AKP Hükûmetinin bir kendi görüş ve uygulamasını da görme fırsatı buluyoruz. O da nedir? Kendilerinin önemsediği ve sadece bir sendika üzerinden yapılan bir uygulama. Dolayısıyla, bu önemli bir gösterge, tarafsızlık anlamında tabii ki önemli bir gösterge. Bu tasarının adında "kamu görevlisi" de geçiyor ancak içeriğine baktığımız zaman, kamu görevlisi tanımında dahi bir uzlaşma olmadığını, tam olarak ve net bir şekilde kamu görevlisi tanımının da yapılamadığını görüyoruz.
Değerli milletvekilleri, işin bir de uluslararası boyutu var. Bakın, Avrupa Sosyal Şartı'nı, Hükûmet, 9 Nisan 2007'de, bazı çekinceler koyarak kabul etti ancak bütün uluslararası anlaşmalarda ve bu şartı imzalayan bütün ülkelerde grevli bir toplu sözleşme getirilmesine rağmen, maalesef, bu çekincelerin içerisinde AKP İktidarı, grev de dâhil olmak üzere bütün toplu eylem kararlarını da düzenleyen 6'ncı maddeye çekince koydu.
Değerli arkadaşlarım, şimdi, yaklaşık 5 milyon kamu görevlisini, emeklisini, yakınlarını ilgilendiren bu tasarıda bir temsil imkânı yok. Bu tasarıda, onlara uluslararası normlarda ve ILO sözleşmelerine uygun birtakım hükümler getirilmediğini de görmek mümkün.
Ayrıca, yapılan zamlar, ekonomik şartların ezici baskısı altında kendilerini gerçekten mağdur durumda bulan kamu görevlilerine gerekli düzenlemenin de getirilmediğini görüyoruz. Dolayısıyla bu tasarıyı, bütün bu şartları da göz önüne alırsak tasvip etmemiz, onamamız mümkün değil.
Bizler şunu düşünüyoruz: Çalışanların önemsendiği, çalışma hayatıyla barışık ve taraf olunan bütün uluslararası sözleşmeleri de kapsayacak bir tasarı bir an önce bu Genel Kurula gelsin diye temenni ediyoruz ve hepinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Tanrıkulu.