GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:43
Tarih:20.12.2011

MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2010 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 2'nci maddesi hakkında Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Esasen, bu madde gelir bütçesiyle ilgili, bir önceki madde gider bütçesiyle ilgiliydi. Bütçe gelirine yaklaşık "236,9 milyar TL" demişiz, 254,3 milyar TL olmuş. Bütçe giderine yaklaşık "286,9 milyar TL" demişiz, 294,4 milyar TL olmuş. "Bütçe dengesi 50 milyar TL açık verecek." demişiz, Hükûmet başarı göstermiş, açık 50 milyar TL değil, 40 milyar TL olmuş. Şimdi, vergi gelirlerine "212,6 milyar TL olacak." demişiz, 210,6 milyar TL olmuş.

Gerçekten bunların hedeflere yakın çıkması bir işte başarılı olunduğunun göstergesi midir? Yalın baktığınız zaman hiçbir problem yok, göstergesidir ama bu Hükûmetin özellikle bütçe ve vergi konularında, harcama konularında samimi olmadığını çok açık ve net bir şekilde ifade edebilirim.

Daha bütçe kanunu tasarısı burada görüşülmekte iken, hesabı kitabı yapılmış, "Önümüzdeki sene bunu uygulayacağız." diye Hükûmet bunu Türkiye Büyük Millet Meclisine ve komisyonlara getirmiş iken, bir taraftan da onları delmek için başka kanun tasarılarını yani bu tasarıyı delmek için başka kanun tasarılarını komisyonlarda görüşülmek üzere? Ve bu kanun tasarısı, bütçe kanunu tasarısı uygulamaya girmeden diğerlerini alelacele çıkarma gayreti içinde olduğunuz çok açık ve net bir şekilde görülüyor.

Şunu söyleyebilirsiniz: "Ya biz bir iş yapıyorduk, atladığımız birçok problem oldu, onları düzeltme amacıyla, farkına vardık yanlışımızın, bunu çıkarıyoruz" diyebilirsiniz. Bu makul karşılanabilir. Muhalefet de ne yapar? Buna katkı sağlar. Ama gerçekten siz çıkardığınız her tasarıda daha çıkmadan yenisini getirmeye çalışırsanız bunda yaptığınız yanlışları düzeltmek için hadise nereye geliyor? Sizin beceriksizliğinize, acizliğinize kadar geliyor.

Bütçede samimi değilsiniz. Allah rahmet eylesin, benim fakültede hocam Profesör Doktor Nezihe Sönmez Hanımefendi bütçe dersini anlatırken, o kargaşada, o çok kargaşa olan yıllarda bile bütçede bize bir şeyi öğretti: Bütçenin samimilik ilkesini. Bundan sonraki maddede de ben konuşacağım grubum adına. O nedenle oraya o zaman geleceğim. Siz, hedefler yakın birbirine düştü diye gerçekleşmeyle, diğer hedefleri unutarak, onları görmezden gelerek bu işi hallettik sanamazsınız. Onun mukayesesini orada yapacağım.

İlk olarak ne diyorsunuz? Bütçe geliyor Meclise, daha sunulur sunulmaz biraz önce ifade ettiğim gibi tasarılar sağından, solundan ne yapmaya başlıyor? Delinmeye başlıyor. Şimdi, kanun hükmünde kararnamelerde yaptığınız düzenlemelerin aksaklıklarını gidermek için yeni tasarılar getiriyorsunuz. Asıl kıyamet ocak ayının 15'inde mali uygulamalar başladığında, özellikle özlük haklarına ilişkin uygulamalar başladığında kimlere ne haksızlık yaptığınızı o zaman göreceksiniz. Aslında bir sefere mahsus imkân olsaydı da o kanun hükmündeki kararnamelerin arkasına bir şey ilave edip de, "uygulamayı önceden yapıp" deyip bütün saymanlıklara gönderseydiniz de şu curcunada neler çıkacak, yılbaşından önce yani, bir prova yapmış olurduk, görürdük ne olacağını.

Gelelim, bu gelir hadisesi? Gelirde neyi düzelttiniz Allah'ınızı severseniz? Geldiğinizde dolaylı vergilerin oranı neyse, toplam vergi gelirlerinin içinde, şimdi de benzer oranlar var, daha da kötüye gidiyor. Hatta, sıkıştığınız zaman dolaylı vergilere ilişkin ne yapıyorsunuz Sayın Bakanım? Güncelleme yapıyorsunuz. Zam falan yok orada, artırmıyorsunuz. Çünkü dolaylı vergilere doğru? Daha bütçe tasarısı buraya geldiğinde, daha o olmadan. Önümüzdeki senenin bari onun bütçe tasarısına bir koyma şeklinde olsa da, oraya konulsa, oradan çıksa ama maalesef öyle çıkarıyorsunuz. Dolaylı vergiler, gerçekten? O konularda nesiniz? Gerçekten, beceriklisiniz, onu hallediyorsunuz. Özelleştirmeden aldığınız kaynaklar gerçekten çarçur edildi. Yerel yönetimlere aktardığınız kaynakları da burada konuşuyoruz, çarçur edildi.

Şimdi, sizin konuşmanızda ne yazıyor? Birincisi: "Vergi yönetiminde idari kapasitenin artırılması?" İkincisi: "Vergi mevzuatında iyileşme?" Vergi mevzuatında iyileşmeye filan gerek yok. Siz getiriyorsunuz torba tasarıları vatandaşın önüne koyuyorsunuz. Yirmi madde gelen kırk oluyor, kırk sonra seksen oluyor, seksen de olmuyor, iki yüz elli maddeye kadar çıkıyor. Sonra vatandaşla, bizimle de helalleşmek istiyor komisyon başkanları ama ne oluyor orada? Yeni vergi mevzuatına falan gerek kalmıyor. Siz, zaten komisyona getirdiğiniz torba tasarının içinde o problemi çözüyorsunuz, çözmeye çalışıyorsunuz. O problem çözme falan değil, pislikleri toplama, bir yere süpürme, bir yere düzeltmeye çalışıyorsunuz. Birikmiş problemleri belki ne yapmaya çalışıyorsunuz? Düzeltmeye çalışıyorsunuz. Vergi yükünün sanıldığı gibi yüksek olmadığını söylüyorsunuz. Vergi yükünün vallahi yüksek olmadığını? Beni  kaç gündür Çivril-Çıtak'tan Osman arıyor: "Ben çekimi ödeyemedim, çek kestim ödeyemiyorum ama öbür taraftan da malım var, ayçiçeği duruyor, satamıyorum. Ben cezaevine gireceğim." diyor. Ciddi söylüyorum, her gün arıyor. Bu insanlara bir çare bulun Sayın Bakanım. Burası Hükûmet, çare müessesesi.

Bakın, siz 5018 sayılı Kanun'la ilgili? Esasında bu giderlerin yapılmasıyla ilgili falan konuşacaktım, vakit kalmadı. Burada da bakın, makro çerçeve orta vadeli mali programı, mali çerçeve orta vadeli mali plan tarafından oluşturuluyor. Mali çerçeveyi belirleyen orta vadeli program, kalkınma planları ve uzun vadeli stratejiyle uyumlu olan Hükûmet politikalarının hem merkezî hem de sektör düzeyinde açıklanması. Makro çerçeveyi belirleyen mali plan ise, Hükûmetin maliye politikası ya da mali strateji beyanı oluyor.

Şimdi, işin temeli bunlar. Kalkınma planı, orta vadeli program, mali disiplin, arkasından onun uygulamaları bütçe çağrısı, arkasından ne geliyor? Yatırım genelgesi. Ya bunlar, daha önce de söyledik, Ekimin 13'ünde çıktı. Allah'tan korkmak lazım. Hangi kurum buna hazırlıklı geldi? Siz de hazırlıklı gelmediniz ya da daha önceden görüşüyordunuz kamuoyundan saklıyorsunuz. Gerçekten kötü.

Siz de söylüyorsunuz, "Ekonomide ulusal tasarruf oranı düşük." diyorsunuz. AKP geleliden beri daha kötü oldu. İyileştiğini söyleyemezsiniz ki. Hele özel sektörün ki rezil kepaze oldu. Tasarruf oranı falan kalmadı. Vakit olsa da keşke şurada o rakamları bir söylesem. 12'ye kadar düştü millî gelirin, o yüzde 12'sine kadar düştü özel tasarruf oranları. Bu insanlar açık veriyor. Siz kamu gelirlerini artıracağım diye özel tüketimi de şey yapmadan, özel kesim tüketimi de artıyor. Onların harcanabilir geliri azalıyor. Dolayısıyla sıkıntı ortaya çıkıyor Sayın Bakanım. Bunların düzenlenmesi lazım.

Enerjide dışa bağımlılığın düzeldiği yok sizin söylediğiniz. Katma değer de "nispeten" diyorsunuz "alt sıralardayız." Nispeten falan değil, alt sıralarda.

İşte 2012 yılında sanayinin durumu. Kaçıncı sahife? Bu sene de yazmışsınız. 164'üncü sahife. Ne hâle geldiğini sizler kendiniz yazıyorsunuz. Gerçekten bu durum iyiye doğru gitmiyor. Bütçenin durumu iyi gözükmesine rağmen onu diğer konuşmamda ifade edeceğim.

Teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum Sayın Başkan. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ayhan.