| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 17.12.2011 |
MHP GRUBU ADINA EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 2012 yılı merkezî yönetim bütçesinin 15'inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun görüşlerini arz etmek üzere söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu madde yatırım harcamalarıyla ilgili. Bakınız, bu maddede parantez içi hükümdeki harcamaların -ki bunlar dâhil değil- bütçenin sabit sermaye yatırımları içindeki payı nedir, bunun bir anlatılması lazım. Eğer bu, sabit sermaye yatırımlarından fazla ise onu oraya koymanın hiçbir anlamı yok, baştan sokmamak daha faydalı. Hakikaten kimse bilgi sahibi değil.
Yine, keza, kamu sabit sermaye yatırım harcamaları hedefleri ise 2 seferdir -geçen yıl da bu yıl da- reel olarak negatif, zaten iyiye giden bir tarafı da yok. Buraya ne yazarsak yazalım, ne koyarsak koyalım başlangıçta farklı başlıyor, sonra, koyduğunuz ödeneklerden bir şekilde aşılıyor. Aslında Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütçe yapma hakkını gasbediyorsunuz Sayın Bakan, AKP Hükûmeti olarak, iktidar olarak.
Şimdi, 12'nci maddede konuşurken kamu mali yönetiminin makroekonomik politika ve tedbirlerinden ne kadar uzak olduğunu ifade etmiştim. Aslında -şimdi moda herkes 4x4 kullanıyor da epey vekilde de var fakat- bir şeyi ifade etmek istiyorum: AKP'nin 3x5'i vardı Sayın Bakanım, başlangıçta. Neydi bunlar? Cari açığın yurt içi hasılaya oranı, bir. İkincisi: Enflasyon oranı 5. Arkası, büyüme, o da 5 civarındaydı. Ne diyorduk, 3x5. Peki, bu makroekonomik politikalar ne oldu? 3x5, 3x10 oldu. Ne oldu 10 olan? Cari açığın millî gelire oranı -yurt içi hasılaya- 5 iken hedef 10 oldu. Enflasyon 5 iken 10 oldu. Öbürü neydi? Büyüme, o da 5 iken 10 oldu.
Şimdi, bunun neresi iyi? "İşsizliği azalttık." diyeceksiniz. Büyüme sizin istediğinizden fırlamış gitmiş hiç alakası olmayan bir tarafa. Cari açığın millî gelire oranının -kelalaka- hiç alakası yok. Ya, bunun neresi başarı? Yani aslında işsizlik rakamlarındaki başarının gerisinde de o kriz esnasında tarım sektörüne 1 milyon işsizin nasıl şekillendirildiği?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Monte edildi.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Bak, "Monte edildi." dedi Başkanım.
Yani şimdi, bunları konuşurken gerçekten ciddi ciddi konuşalım. Aslında şunu ifade etmek istiyorum: Hükûmet içinde siz gerek burada gerekse Komisyonda gerçekten ciddi olarak hadiseleri tartışıyorsunuz. Burada, bu konularda muhalefete iktidarın davranışı hoş değil. Bu, AKP'ye yakışıyor da sizin gibi gerçekten bu işi tahsil etmiş bir bakan için olmuyor Sayın Bakanım, gerçekten onu söylemek istiyorum.
Şimdi, gelelim şu Orta Vadeli Plan, 2012-2014. Bu kadarcık şey! Mayıs ayının sonunda yazılıp verilecek kadar bir şey bu. Ya, bu 13 Ekime kadar beklenir mi? Kimse bir şey bilmiyor, ne yapacak bilmiyor, enflasyon ne bilmiyor, büyüme ne bilmiyor. Ha, keza haklısınız "5" dediniz 10 çıkıyor. Ne yapacaksınız, orada da sıkıntı var da.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Onlar da bilmiyor yani!
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Şimdi, burada, gerçekten Devlet Planlama Teşkilatı işi sıkıntıya soktu. Ben Sayın Bakana sordum, "Bunu Devlet Planlama Teşkilatı yapar." diyor. "Kalkınma Bakanı" dediniz, hakikaten, Sayın Bakan, Maliye Bakanı, dün "DPT" dedi, dili Kalkınma Bakanlığına gitmiyor. Ne dedik? Bakana sorduk geçen sene, "Bunu, Devlet Planlama Teşkilatı hazırlama görevi olmasına rağmen hazırlamadı ve siz hesap sormadınız mı? Veya siz yapmayın diye talimat mı verdiniz?" Biz bunun cevabını istedik, alamadık. Ben şahsen bunun cevabını alsaydım, savcılığa gidecektim, filanca cevabını yapmamış diye.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Görevini.
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Kalkınma Bakanı, mesela bu Orta Vadeli Program bu kadar geç açıklanırken orada gerçekten yoktu. Alim Bey de soru sordu galiba. Neredeydi bilmiyorum, neden bulunamadı, onu da bilmiyorum.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Lojman satın alıyordu, lojman!
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Yani Orta Vadeli Program açıklanırken Kalkınma Bakanı orada yoktu. Bunu hazırlamak ve açıklamak onun görevi.
UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sayın Bakan sizi dinlemiyor!
EMİN HALUK AYHAN (Devamla) - Yo, o zaten benim söyleyeceklerimi biliyor, yani onda bir sıkıntısı yok.
Şimdi, baktığınız zaman, gerçekten burada sıkıntılı. Yani siz 4x4'e -her ne kadar- binmeye hevesliyseniz de, millete 3x5'i gösteriyorsanız da 3x10'a gidiyor. "Büyüme" kulağa hoş geliyor. Obez bir büyüme. İşsizlik, rakamlarla oynuyorsunuz, çözüyorsunuz. Zaten şeyde hiç probleminiz yok, cari açık bölü millî gelir, yurt içi hasıla, Allah versin, o zaten gidiyor, frene basmaya falan gerek yok ama her yıl şu bütçede, gerekçesinde var, ne diyor bütçe gerekçesinde, bakın, bulmuşum, ayırmışım: "Cari açığı alınacak yapısal tedbirlerle azaltarak sürdürülebilir seviyelere çekmek." Dokuz senedir, asıldıkça sürdürülebilir seviye millî gelirin daha fazla büyük oranına doğru çıkıyor. Bunun sevinilecek bir tarafı yok, gerçekten yok. Haa, dünyada kriz var. Tamam, sıkıntılı ama buradaki eksiği de ne yapmamız lazım? Açık ve net bir şekilde ifade etmek lazım.
AKP'nin bütün günahını size taşıttırıyorlar Sayın Bakanım. Gerçekten, siz dayak yiyerek ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Bu, ölümcül bir darbe almaktan daha kolay diyorsanız, ona diyecek bir şeyimiz yok ama hakikaten sıkıntılı bir iş.
Bakın, OVP geciktirildi. Ben kanun teklifi verdim. Daha önce bu kürsüde de ifade ettim, dedim ki: "Bunu yapamıyorsunuz, dünyada kriz var, işte, 3X5 iken 3X10 çıkıyor. Hükûmet de mahcup olmasın, Türkiye Cumhuriyeti de mahcup olmasın, gelin bunu çözelim." Hükûmet istediği zaman çıkarabilir, destek de verecektik. Ben grup başkan vekillerine sordum, öyle bu kanun teklifini verdik buraya ama siz ne yaptınız? Kanun hükmünde kararname? Aslında biliyorsunuz, o Yetki Kanunu? Haddizatında Cumhurbaşkanı o Yetki Kanunu'nu geri göndermeliydi. Neden? Çünkü, o Yetki Kanunu'nun davet yazısı bile usulsüz, hukuka aykırı. Baktığınız zaman, ne oldu? Oradaki problem devam ediyor.
Bakın, Kalkınma Bakanlığını Orta Vadeli Program'ı açıklamaya çağıramıyorsunuz, gelmiyor. Gelmiyorsa da onun bundan daha önemli hangi işi var da gelmiyor canım? Yapacağı bir tek o iş kaldı. Devlet Planlama Teşkilatında? Siz de dün -biraz önce ifade ettim- biriyle konuşuyordunuz, televizyondan izliyordum dışarıda, "Kalkınma Bakanlığı " demediniz, "Devlet Planlama Teşkilatı" dediniz. Kayıtları getirip baksınlar. Sizin de içinize sinmiyor ama şu Orta Vadeli Plan'la ilgili, 5018'le ilgili yapacağınız değişikliği de o kanun hükmünde kararnamenin bir tarafına sıkıştırıyorsunuz.
Ben şunu da biliyorum Sayın Bakanım: Siz buna vicdanen razı değilsiniz. Ama bunun böyle olmasının ne anlamı var? Ne kazandınız? AKP bununla ne kazandı? Türkiye ne avantaj sağladı? Yani biz bunu tenkit ederken sizleri mahcup etmek için, Adalet ve Kalkınma Partisini, AKP'yi tenkit etmek için yapmadık ki, memleketin bir işi görülsün diye yaptık. Ne işvereni ne dışarıdaki yabancı sermaye getirecek ne başkaları, ekonomik aktörlerin hiçbiri 3x5'i bilmiyordu. 3x5'i koysanız da 3x10 çıktı zaten. Yani böyle baktığımız zaman ne var? Orada problem var.
Şimdi, zamanlama koordinasyonunu Orta Vadeli Program'da yapamadınız. Büyüme tahminleri sıkıntılı. Bütün dünya "2" demeye başladı "4" dediğinizi.
Şimdi, bu derinleştiği ortamda krizin sıkıntılı. Döviz kuru beklentileri sıkıntılı. "Merkez Bankasıyla koordineli yürütüyoruz." dediğiniz hadiseler, onlar da sıkıntılı. Merkez Bankası yönetimi kim ne derse desin itibar kaybına uğruyor. Bunu söylemenin bir muhalefet partisi milletvekili olarak, eski bir bürokrat olarak benim hoşuma gittiğini söyleyemem ama maalesef uyguladıkları politikanın kendi içinde bir ahenk taşıdığını, kendi içinde bir bütüncül olduğunu, makroekonomik politikalarla, kamu mali yönetiminin uyguladığı, para politikası yönetiminin uyguladığı politikalarla fevkalade birbiriyle uyumlu olduğunu söylemenin mümkün olduğunu siz de ifade edemezsiniz Sayın Bakanım.
Ben şimdilik bu kadarını arz etmek istedim. Yüce heyete saygılar sunuyor, şahsınıza teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ayhan.