| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 31 |
| Tarih: | 13.12.2025 |
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Her 2 Bakana da, Bakan Yardımcılarına, değerli bürokratlara geldikleri için hoş geldiniz diyorum. Sunumları için de teşekkür ediyoruz.
Dün de bir başka bakanlığın sunumu vardı, ondan önceki gün de başka bakanlığın sunma vardı. Biz bu sunumları dinlerken hep şu sorunun cevabını aradık, dedik ki: "Bunun memlekete, millete, halkımıza, vatandaşımıza faydası ne?" Elbette ki başarılı işlerle gurur duyarız, bugün her 2 Bakanlık da çok stratejik Bakanlıklar, zira birisi geleceğimizi, sağlığımızı ilgilendiren adımlar, stratejiler kurmak zorunda; bir diğeri de enerji, ki enerji çok önemli, hele de yapay zekânın bu kadar gündeme geldiği bir dünyada enerjisiz de bu alanda herhangi bir adım atamayacağımızı bilerek bunu söylüyorum; enerji ve enerji arz güvenliği de bizim can damarımız. Tabii, bunun farkında mıyız? Bunun ne kadar farkındayız, ne kadar ciddiye alınıyor bu konular, bunu anlamak için sadece seçim dönemine bir bakmak lazım. Hani bir gaz bulundu ve bu gaz bulunduktan sonra da bir ay süreyle, yanılmıyorsam, bir doğalgaz ücreti alınmadı, ondan sonra da bir yıl süreyle 25 metreküp zengin-fakir hiç ayırt etmeden bütün vatandaşların faturalarından bir ücretsiz 25 metreküplük bir destek sağlandı. Şimdi, ben, Sayın Bakan konuşurken hem Şubat 2024 rakamlarına baktım yani bir hane halkı gaza ne ödüyormuş ve danışman arkadaşlara da dedim ki: "Yılbaşında ve yıl sonunda doğal gaza ödediğiniz ücret ne kadar?" Yani anlatılan her şeyden elbette ki bu ülkenin vatandaşı olarak memnun oluruz, gurur duyarız ama bakın, ne olmuş? 0,54'ten birim fiyat 1,01'e gelmiş; Şubat 2024 ve Aralık 2025. Hadi biraz daha yakın tarihe gelelim, yüzde 40'lık bir artış var. Temmuz ayında bir zam yapılmış, temmuz ayında yapılan zamla beraber yılbaşında doğal gaza ödediğimiz para ile bugün ödediğimiz para arasında yüzde 40'lık bir fark oluşmuş. Dolayısıyla, hani bunlar yapılıyor ama şöyle bir hissiyat veriyorsunuz memlekete: Bu bulunan doğal gaz sadece, âdeta bir seçim propagandası, kampanya propagandasından ibaret. Başka hiçbir... Vatandaşa dokunan, memlekete dokunan, enflasyon oranlarının mesela düşmesi ya da akaryakıt fiyatlarının azalması ya da işte, ülkedeki faiz ya da işte, emeklilerle ilgili Ulus'ta gördüğümüz o trajik manzaralarla ilgili bir düzelmeyi bırakın çok daha kötüye giden bir senaryoyla karşı karşıyayız. Dolayısıyla, sonuç burada elbette önemli. Bu doğal gazdan başka enerji konusuyla ilgili tabii bir yatırım iklimi yaratılmaya çalışılıyor. Şimdi, öz tüketim amaçlı yapılan GES projeleriyle ilgili çok ciddi bir şikâyet var bana ulaşan. Aylık mahsuplaşmaların saatlik mahsuplaşmaya dönmesinden dolayı çok ciddi mağduriyetler oluştu. Yatırımcının bu yatırımı yaparken aylık mahsuplaşma üzerinden bir hesap yapıp ondan sonra bunun saatliğe dönüşmesi âdeta dereyi geçerken at değiştirmeye benzeyen bir çözüm önerisi. Zira, bu şekilde yani aylıktan saatliğe dönen mahsuplaşma yatırımın geri dönüşünü de on beş yıla çeviriyor. Az önce de bahsettim, Sanayi Bakanı iki gün önce burada geldi, HIT-30 projesinden yani Türkiye'nin ihtiyacı olan data centerların kurulmasıyla ilgili uzun uzun bize ne yapacağını anlattı. Şu soruyu sordum ona: "Bu data centerların kurulması için gerekli olan enerjiyi nasıl karşılayacaksınız?" Buna cevap alamadım. Bununla ilgili bir öngörünüz var mıdır Sayın Bakanım? Enerji Bakanlığı olarak Türkiye önümüzdeki beş yılda yapay zekâyla ilgili yapacağı yatırımlara ne kadarlık bir enerji ihtiyacı duyuyor ve bunu nasıl karşılayacak? Bununla ilgili bir bilgi verirseniz de memnun oluruz.
Veri şeffaflığı konusunda da sıkıntımız var. 2022 yılı -çünkü 2023 ve 2024 verilerini bulamadım- yüksek kayıp oranları var enerjide, elektrik iletiminde ki yüzde 9,2. Hani düzeltecekseniz memnun olurum çünkü 2022'den sonra herhangi bir veri yayımlamamışsınız. Yani ölçemediğiniz için mi yayınlamadınız ya da yayımlamak mı istemediniz? OECD ortalaması yüzde 5,6; bizden daha kötü durumda olan... Yani enerji arz güvenliğini bu kadar çok konuştuğumuz bir yerde ülkemiz için bu kadar önemli olan, cari açığımızın ana kalemi olan ihracatımızın, ithalatımızın ana kalemi olan enerjiyle ilgili yüzde 9,2'lik kayıp ve kaçak korkunç bir rakam. Burada bir düzelme olmadığı gibi... Yani ne kadar kaçağın büyüklüğü biliyor musunuz? Bir İrlanda'nın toplam enerji ihtiyacı katar biz enerji kaybediyoruz. Bunun son iki yıldaki durumu nedir, 2024-2025 yılındaki durumu nedir? Bununla ilgili bir veri bulamadık.
Şimdi, Sağlık Bakanlığı da tabii... Enerji arz güvenliği geleceğimiz için önemli, Sağlık Bakanlığı da gelecek nesillerin güvenli yetişmesi için elbette ki çok önemli. Zira en büyük 3'üncü bütçesiniz Sayın Bakan ve en fazla bütçe artışının olduğu 2'nci Bakanlıksınız yüzde 44'le. Yani en çok paranın ayrıldığı Bakanlık burası. Tabii, "gelecek nesiller" demişken yani sağlık politikaları için önce insan lazım, bizim nüfusumuz artmıyor; 1,40'lara düşmüş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - İnsanlar bu ekonomik koşullarda bakamayacakları için artık çocuk yapmaktan imtina eder hâle geldiler.
Obeziteyle ilgili değinilen konular oldu, sabah Grup Başkan Vekilimiz Turhan Çömez'de bahsetti yani mahalle ve sokaklara kurulan araçlarla bu obeziteyi ölçmek ne kadar sağlıklı, ne kadar mantıklı? Bakın, size bir veri vereyim: Türkiye'de 21 milyon çocuğun 6 milyonu günde bir kez et, tavuk veya balık yiyemeyecek durumda yani size ayrılan bütçeden bana göre çok daha fazla bütçeye ihtiyacınız var, zira yetersiz beslenen çocuklarımız yani 6 milyon çocuğumuzun ileride yaşayacağı sağlık problemlerini bugünden eğer görebilirsek nasıl bir manzarayla karşı karşıya kalacağımızı da anlamış oluruz. Yani siz istediğiniz kadar iyi işler yapın, adımlar atın ama işte, devlet mekanizması da birbiriyle uyumlu, her alanda standart bir gelişmeyi beraberinde gerektiriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Yani bir taraftan reforma yönelik çalışmalar yaparken bir taraftan hâlen 6 milyon çocuğa protein veremiyorsanız anomaliyle dolu bir büyümeyle, bir kalkınmayla da karşı karşıya kalırsınız.
Uzman doktorlarla alakalı ciddi sıkıntı var. Özellikle cerrahlar ve çocuk doktorları konusunda önümüzdeki yıllarda çok büyük sıkıntı yaşayacağımız net. Artık yeni nesil cerrah olmak istemiyor çünkü korkuyorlar kendilerine açılan mahkemelerden. İşte, ameliyatlarda yaşanan sıkıntılar, güvenliklerinden dolayı özellikle cerrahi alanlarda ve pediatride yani çocuklarla ilgili hekimlik hizmetlerinde çok ciddi sıkıntı olduğunu görüyoruz. Zira, 2.685 uzman hekim kadrosundan sadece 318'i dolmuş yani diğeri boş kalmış. Bununla alakalı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - 8'inci dakika, son dakika.
Buyurun.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Selamlayıp bitiriyorum Başkanım.
Şimdi, bu uzman doktorlarla ilgili de "30 bine yakın bir uzman doktor alınacak." deniyor. Bunlar acaba nitelik açısından nasıl yetişecek? Çünkü yeterli hasta bulunacak mı, buna da bir cevap verilmesi lazım.
Randevuyla alakalı sıkıntılardan bahsettik. Şimdi ben kontrol ettirdim, doğru, arkadaşlarla aradık ve pazartesi gününe randevu aldık ama sabah dikkat çektiğimiz bir konu vardı. Şimdi, daha bir ay önce randevu alamıyorduk bakın, kırk beş gün sonraya randevu veriliyordu, ne olduysa, sihirli değnek değdi, kırk beş günde düzeldi. Bunun 3 sebebi olabilir; ya doktor sayısını artırdınız ya ülkedeki hastaların sayısını düşürdünüz ya da doktorların muayene etme hızını artırdınız -bu da 3'üncü ihtimal- görünen o ki doktorların muayene etme hızını arttırdınız. Yani sabah söylediğimiz gibi on dakika değil, iki dakikada bir bakarsan hastaya tabii randevu verebilecek hâle gelirsin. İnşallah böyle bir durum yoktur ama şeffaf olmayan bir durum bu. Yani nasıl oldu kırk beş günde bu randevu sistemi düzeldi?
Teşekkür ediyorum.