| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 12.12.2011 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HALUK ÖZDALGA (Ankara) - Sayın Başkanımızı ve değerli milletvekillerini saygıyla selamlıyorum. Avrupa Birliği Bakanlığı bütçesinin görüşülmesi vesilesiyle grubum adına söz almış bulunuyorum.
Sözlerime Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğini öncelikli ve stratejik bir hedef olarak gördüğümüzü vurgulayarak başlamak istiyorum. Bu hedef ve üyelik süreci bir taraftan ülkemizin toplumsal ve ekonomik koşullarının iyileşmesine, demokrasimizin güçlenmesine, diğer taraftan da bölgemizde ve dünya sahnesinde daha etkili bir Türkiye'nin ortaya çıkmasına katkı sağlamaktadır.
Diğer taraftan, hepinizin bildiği gibi şu sıralarda Avrupa Birliği ve özelikle avro para birliği zor günler geçirmektedir. Bu krizin doğrudan nedeni bazı avro para birliği ülkelerinin yüksek kamu borçlarıdır ve bu borçlarının ödeme kapasiteleri konusunda uluslararası finans çevrelerinde duyulan ciddi endişelerdir, o nedenle borçlarını çeviremez hâle gelmiş olmalarıdır.
Geçtiğimiz perşembe ve cuma günü Brüksel'de yapılan kritik zirvede birlik ülkelerinin sıkı bir mali disiplin altına alınması kararlaştırılmıştır. Bu gecikmiş karar tamamen doğru istikamette atılmış bir adım olmakla beraber neticeleri daha çok uzun vadede görülecektir, az önce değindim acil endişeleri dağıtmakta ne kadar yeterli olacaktır henüz belli değildir ve avro para birliği hâlâ ciddi risklerle karşı karşıyadır. Bazı çevrelerin talep ettiği gibi Avrupa Merkez Bankası kaynakları geniş bir şekilde kullanılırsa tahrip edici aşırı bir enflasyon ihtimali vardır. Bir başka risk de avro para birliğinin dağılması ihtimalidir. Bu son derece ağır ve sıkıntılı başka sonuçlar doğurabilecektir. Temennimiz, Avrupa Birliğinin bu ağır krizi bir an önce geride bırakması, sağlıklı bir finansal ve ekonomik işleyişe dönmesidir. Avrupa Birliği Projesi, bizim de bir parçası olduğumuz Avrupa coğrafyasında tarihin en kapsamlı ve en büyük entegrasyon projesidir. Şimdi yaşadığı sıkıntılardan sonra da, tabii ki bu krizden önemli sonuçlar çıkarmış olarak bu büyük projenin devam edeceği muhakkaktır. Bu krizden çıkarılacak sonuçların bizi de oldukça yakından ilgilendirdiğine işaret etmek isterim.
Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinde sorunlar yaşıyoruz. Bunlardan biri Kıbrıs'la ilgilidir. En çok müzakere başlığı o nedenle bloke edilmektedir. Kıbrıs sorununun çok eskilere giden bir geçmişi vardır. Ancak Nisan 2004'ten bu yana yaşadığımız şekliyle Kıbrıs sorunu, Brüksel'de ve Avrupa Birliği tarafından yaratılmıştır. Çünkü otuz yıl süren müzakereler sonunda varılan barış anlaşmasının daha sonra Kıbrıs Rumları tarafından reddedilmesinin sorumluluğu Brüksel'dir, kendi ilkelerini çiğnemek pahasına "Referandum sonucu ne olursa olsun Kıbrıs'ı üye yapacağım." diyen Avrupa Birliğidir. Ancak Avrupa Birliği üyeliği için Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk topluluğunun veya Türkiye'nin çıkarlarından geri adım atmamız, bugüne kadar söz konusu olmadığı gibi bundan sonra da söz konusu olmayacaktır. Bugün dahi Avrupa Birliği içinde Türkiye'nin üyeliğine karşı bazı çevreler, o arada bazı Avrupalı siyasi liderler Kıbrıs sorununun arkasına saklanarak, Rum yönetiminin arkasını sıvazlayarak Türkiye'nin üyeliğini engellemeye çalışıyorlar.
Türkiye'nin üyeliğine karşı olanlar dâhil herkesin, her düşüncesine fikir özgürlüğü çerçevesinde saygı göstermeye ve her görüşü dinlemeye hazırız. Ama Türkiye'nin üyeliğine karşı olduğu için Doğu Akdeniz'de bir ihtilafın sürmesine katkı veren, iki halk arasındaki barış ve iş birliğinin tesis edilmesini engelleyen bazı Avrupalı siyasetçilerin bu tutumu her şeyden önce ahlaken savunulabilir değildir. İkinci olarak, onların bu tutumu, en derin varlık nedeni Avrupa halkları arasında barış ve iş birliğinin tesis edilmesi olan Avrupa Birliğinin temel değerleriyle de uyum içinde değildir.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Avrupa Birliği Bakanlığı bütçesinin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, 2012 bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.