GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:29
Tarih:11.12.2025

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, tabii, her zaman, her gün olduğu gibi gene klasik bir bütçe görüşmesi yaşıyoruz. Sanayi Bakanlığından başlayayım, Sayın Bakan büyük bir coşkuyla, büyük bir gururla yaptıklarını anlattı, hakkıdır, eline, emeğine sağlık, bizler de ülkemiz, milletimiz için olan her işten elbette ki gurur duyarız. Ama bakın, temel sorun şu: Bunun bana faydası ne yani bunun millete faydası ne? Hadi, TÜSİAD'ı sevmiyorsunuz, aldınız, tutukladınız, yurt dışına çıkış yasağı koydunuz, "Yarın MÜSİAD'da olacağım." dediniz, oraya sorun, İstanbul Sanayi Odasına sorun, İstanbul Ticaret Odasına sorun, önünüze gelen bütün sanayicilere sorun, şu anda hâlinden memnun olan 3 sanayiciden 1'i desin ki: "Ben memnunum." diyeceğim ki tamam, özür dilerim, yaptığınız her faaliyetin bizim işadamımıza, sanayicimize faydası var; durum bu. Şimdi, verilerden bahsettik, kendi perspektifinden Sayın Bakan verileri açıkladı, biz de kendi perspektifimizden birtakım verilerden bahsettik, dedik ki: Gayri safi millî hasıla içinde imalat sanayinin payı, oranı yıllar geçtikçe düşmüş, düşmüş, düşmüş, düşmeye de devam ediyor, bununla ilgili net bir şey duyamadık. Dedim ya "Her günkü bütçe görüşmeleri gibi bir bütçe görüşmesi oluyor." yani bir sürü söylüyoruz, soruyoruz ama bir cevap alamıyoruz. Diyoruz ki: "Avrupa Birliğinde otomotivcilerle ilgili ciddi risk taşıyan bir karar alınabilir. Onunla alakalı durum nedir?" Bu yok. Tekstilcileri kaybettik. Bakın, kayıtlara geçsin, inşallah ben yanılırım, inşallah, önümüzdeki sene Bursa'daki yedek parça üreticileriyle ilgili, tekstilcilerle ilgili duyduğumuz hikâyeleri biz burada anlatmak mecburiyetinde kalmayız. Türkiye'nin en büyük nakliye şirketi en çok hangi malı taşımış bu sene biliyor musunuz Sayın Bakan? En çok taşıdığı kalem makine yani Türkiye'den, makinelerini söken sanayicilerin makinelerini taşımış. "Yüzde 70 makine taşıdım ben; Mısır'a taşıdım, Vietnam'a taşıdım." diyor. Lojistik şirketleri artık ürün taşımıyor, sökülen makineleri taşıyor. Biz burada her şey muhteşem, her şey güzel... Gerçeklerle yüzleşeceğiz. İyi olanları elbette söylemek hakkınız ama bize milletin canının yandığı konularla ilgili bir iki kelam edin ya. Yani savunma sanayisindeki gelişmeler... ASELSAN, kuruluş 1975'te, TUSAŞ 1973'te, ROKETSAN 1988'de bunlar kurulmuş, devam etmiş, çok da güzel çalışmalar yapmış, Allah emeği geçen herkesten razı olsun ama temeli atılmış kurumlar üzerine yapılmış. Bakın, ham maddeden bahsediyoruz. 2014 yılında bir karar aldınız, dediniz ki: "Türkiye'de cari açığın en büyük sebebi, enerjiden sonra ara mal, ham madde, bizim ham madde üretmemiz lazım." sene 2025, on iki yıl geçmiş hâlen bir petrokimya tesisi doğru dürüst kuramamış bu ülke ya. Bundan mahrum mu? Sanayicinin en önemli girdisi bu. Niye bizim ihracat yaptıkça ithalatımız artıyor? Peki, bu kadar başarılısınız, niye hâlen bizim cari açığımız kapanmadı, niye hâlâ bizim ihracatımız ithalatımızın altında ve niye her geçen gün bu makas artıyor? Çünkü bunu kapatacak somut adım atamadınız. Yumurtalıkta bir proje var 15 milyar dolar değerinde, daha dört yıl önce bunun kararı alındı; yok. 2014'te konuşuldu, ben de o kurulan derneğin üyesiydim; "Chemport" diye dernek kuruldu. Bakın, 2014-2015; sene 2025. Daha söyleyecek çok şey var ama biraz da Savunma Bakanlığına vakit ayırmak istiyorum.

Biz İYİ Parti olarak kurulduğumuz günden beri Savunma Bakanlığıyla ilgili her bütçeye "evet" dedik çünkü dış politikayla savunmayla ilgili konuları hep farklı yerde değerlendirdik. Önümüze gelen tezkerelerle ilgili de muhalefetten farklı olarak hep "evet" oyu verdik. Bu sene de "evet" oyu vereceğiz Savunma Bakanlığı bütçesine ama maalesef şunu söylemek zorundayım: İlk defa bu sene, gönül rahatlığıyla bu "evet" oyunu vermiyoruz çünkü yaşadığımız, yaşadıklarımız, gördüklerimiz bu sene gönül rahatlığıyla ve iç huzurla bu "evet" oyunu vermekten bizi alıkoymuyor, gene vereceğiz ama içimiz rahat değil. Niye içimiz rahat değil; bakın, gururla anlatıyoruz, diyorum ya bana faydasını, savunma sanayimiz gelişti; tamam, güzel. Kardeşim, mağaraya giren askerlerimizin 2 bin lira ya, 2.500 lira maske, bu maskeyi takamadan oraya gidecek zafiyet niye olur? Niye bu dönemde biz bu kadar kazaydı, görevle ilgili sorumsuzluktan kaynaklanan birtakım zafiyetlerdi, bütün bunların hepsini, son bir bir buçuk yıl içerisinde yaşıyoruz. Onun için diyorum, ilk defa bu sene, gönül rahatlığıyla bu "evet" oyunu veremiyoruz ve daha birçok söyleyeceğimiz konu var. Bir süreç yönetiliyor, PKK'nın bağlı bulunduğu KCK'nın tüm organlarıyla feshedildiğine dair bir durum da biz ortada görmüyoruz.

Çok detaya girmeyeceğim, amacım burada bir polemik yaratmak değil ama bakın, dış politikada Adalar Denizi'ndeki adalar gayriaskerî statüde olmasına rağmen Yunanistan tarafından sistematik şekilde askerleştiriliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde MEB ilanı bulunmamakta. 2011 yılında imzalanan Kıta Sahanlığı Anlaşması yolu tercih edilmiş çünkü bu hak ilan gerektirmez. "Ab initio", "ipso facto" yani kendiliğinden doğan bir hak. Bu alanda kolaya kaçılmakta.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bir bütçe oluşturuluyor, Rusya'dan S-400 füzeleri alınıyor. Ne oldu, nereye gitti? F-35 programından çıktık. Ondan sonra da dönüyoruz ya uçak alıyoruz İngiltere'den, savaş uçağı. İngiltere Başbakanı yapılan bu anlaşmayı bile kendi iç siyasetine malzeme olarak kullanıyor, diyor ki: "Ben burayla anlaşma yaptım, 20 tane uçak sattım, şu kadar bin istihdam sağlayacağım. İngiliz vatandaşını doyuracağım, yedireceğim, içireceğim." Niye? Yanlış politikaların sonucunda uğranılan zafiyetler bunlar. Alınan S-400 füzelerinin ne olduğu bile belli değil. Onun için bunu söylemekten de üzüntü duyuyorum, onu da çok net olarak ifade edeyim. Bizim bütün sorduğumuz soru önergeleri de maalesef cevapsız kaldı, sebebini tahmin edebiliyoruz. Ben Savunma Bakanının bazı konularda istemeden de olsa sessiz kaldığını düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bizim bu seneki bu bütçeye gönül rahatlığıyla evet oyu vermemizin sebebi de budur diyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Sağ olun.