GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:24
Tarih:03.12.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ama engelliler için her gün dünya engeller günü. Her şey engellilerin karşısına dikilmiş arkadaşlar, engelliler trafikte, yolda, sokakta, her yerde engellerle karşılaşıyor. Bilinçsiz insanlar... Belediyeler direkler dikiyor ve engelliler çok büyük zorluklarla karşılaşıyor; engelli aylıkları azaltılıyor, bakım aylıkları azaltılıyor, engellilere bilimsel anlamda hizmet veren rehabilitasyon merkezlerinin ödemeleri azaltılıyor, her açıdan engelliler kaybediyor. BM Engelli Hakları Sözleşmesi erişilebilirlik yükümlülükleri Türkiye tarafından yirmi yıldır yerine getirilmiyor arkadaşlar. Engellilerin çoğu çalışamıyor ve yüzde 3'lük engelli kotası da uygulanmıyor maalesef. Bakın, engelliler emekli olamıyor çünkü 2008 öncesi işe giren engelliler 15 Ocak 2025'te çıkan bir yasa nedeniyle engellendiler, hakları engellendi, vergi indiriminden kaynaklanan emekli hakları gasbedildi ve iktidar yetkilileri bu kürsüde defalarca söz verdi "Engelliler bundan zarar görmeyecek." diye ve şu anda binlerce engelli bundan büyük zarar gördü, umurlarında değil.

Engelli aylıkları 4 ile 7 bin arası ama bu ülkede açlık sınırı 30 bin lira arkadaşlar, düşünün. Yoksulluk sınırı 97 bin lira, engelli bakım aylığı ancak 11 bin lira. Gel de yaşa. Engelli nasıl yaşasın arkadaşlar? Bunu size soruyorum.

Yine, cihazların SGK ödemeleri ile gerçek fiyatları arasındaki o dev uçurum arttıkça artıyor. Rapor süreleri niye süreli? Zaten süreğen bir hastalığı var. Niye ha bire doktora gidip periyodik rapor alacak? Bunun düzeltilmesi lazım.

Yine, emekli oranları sürekli iktidar tarafından düşürülüyor. Diyelim ki yüzde 50'yle bir avantaj sahibi olacak; uğraşıyorlar, kurul da yüzde 47'ye düşürüyor, gariban emekliyi mahvediyorlar. Yine hane halkı gelirine göre hesaplanıyor, bu da yanlış. Kişi başına gelire göre asgari ücretin altında ise asgari ücret verilmesini öneriyoruz.

Yine, anneler çocuklarına bakarken sigortalı olamıyor ve bu yüzden çocuklarına bakan annelerin de sigortalı olması gerektiğini söylüyoruz.

Erişilebilirlik meselesi son derece önemli arkadaşlar. Şimdi, engellilere soruyoruz, diyorlar ki: "Otobüslerde engelliye ayrılan bölüm normal vatandaş tarafından dolduruluyor. Engelli alanı dolu olduğunda şoför bizi almıyor. Orası engelliye ayrılmış bir yer ama çoğu zaman işgal ediliyor." Bir engelli araca bindiğinde ikinci bir engelli asla alınmıyor arkadaşlar, bunu biliyor musunuz? "Halk otobüsleri bizi almamak için görmezden geliyor." "Camilere giremiyoruz, soğukta, sıcakta dışarıda namaz kılıyoruz." diyorlar. "E-KPSS iyi bir kazanım ama YKS, LGS, üniversite sınavlarında engelli düzeyinde soru yok. Bu sınavlar bize göre uyarlanmıyor, zorlandığımız çok soru oluyor." diyorlar. Kaldırımlar hâlâ düzgün değil, görme engelli vatandaşlarımız da büyük sıkıntı yaşıyor "Akülü araçla rahatça gezemiyoruz, bir sürü duyarsız vatandaş var." diyorlar.

Şimdi, 27 Aralık 2024'te çıkarılan kanun geriye dönük işletildi ve beş yılda bir araç alma hakları gasbedildi, on yıla çıkarıldı. Önceki günlerde Danıştay bu geriye doğru işletilen yasayla ilgili bir iptal kararı çıkardı ama bu Meclis bununla ilgili bir yasa çıkarmalı arkadaşlar; engellilere her türlü engeli çıkaran bir iktidarla karşı karşıyayız. Yine, engellilere toplu taşıma becerileri öğretilmeli yoksa bu konuda çok zorluk yaşıyorlar arkadaşlar.

Yine, sağlamcı bir mantıkla bakmamak lazım, engellilerin gözünden bakmak lazım; her şey sağlamlara göre ayarlanmış durumda bu toplumda, engelliler yük olarak görülüyor, buna karşıyız. Bir lütuf olarak üç beş kuruş vererek engellileri kimse susturamaz.

Engelliler konusunda veriler de eksik arkadaşlar, bilimsel veriler eksik olduğu için hizmet de gerektiği oranda verilemiyor. Türkiye'deki engelli çocukların yüzde 70'inin ilkokuldan sonra okulu bıraktığını biliyor musunuz arkadaşlar? Gerisi de sırasıyla sonraki aşamalarda eğitimden ve sosyal hayattan kopuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - AB ülkeleri içinde bu oranın en yüksek olduğu ülke Türkiye. "Ben sınıfımda otizmli çocuk istemiyorum, ben okuluma otizmli çocuk almıyorum." diyebilen okul idarecilerine ve velilere karşı Millî Eğitim Bakanlığı ne yapıyor, neden net politikalar geliştirmiyor? Özel eğitim sınıflarında sık görülen öğretmen değişimleri önlenmelidir arkadaşlar. Yeni inşa edilecek eğitim mekânları engellilerle birlikte tasarlanmalıdır. Körler için ulaşım araçlarının tümünde iç ve dış sesli tabela sistemleri geliştirilmeli, iş merkezlerinde, AVM'lerde engelli tuvaletler erişilebilir hâle getirilmelidir. Engellilere sosyal danışmanlık bireysel olarak verilmelidir. Nöroçeşitliliği olan çocukların uzman kişilerin refakatinde zaman geçirecekleri mola evleri açılmalıdır sevgili arkadaşlar. İşaret dili eğitmenleri bakanlıklarda daha çok yer almalı.

Cezaevlerinde, bakın, engellilerle ilgili hiçbir husus yok, mahpus engelliler ve onların yakınları çok büyük zorluklar çekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Devamla) - Ayrıca, engellilere rehabilitasyon hizmeti veren merkezler denetlenmeli, çok skandallar var. Geçtiğimiz hafta Urfa'da Poyraz Efe ismindeki 7 yaşındaki otizmli bir çocuk yanarak hayatını kaybetti. Engellilere bakım hizmeti veren yerlerin sıklıkla denetlenmesi ve iyi hizmet vermesi sağlanmalıdır.

Teşekkür ederim. (DEM PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)