| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 02.12.2025 |
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sayın Başkanı, değerli vekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
239 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesinde söz almış bulunuyorum.
Yine, bir çorba kanunla karşı karşıyayız; bu kanun, vergideki adaletsizlikleri daha da çorba hâline getirecek. Bütçede ortaya çıkan açıkları vatandaşın tepesine binerek çözmeye çalışan bir ekonomik düzenden bir sonuç beklemek abesle iştigaldir. 2026 bütçesinde iktidarın hedefi 15 trilyon 600 milyar lira vergi almak, bu da demektir ki saniyede tam 495 lira vergi alacağız ama ne acı ki bu vergi yükü zengine değil daima düşük ve orta gelirli vatandaşa yönelik. Devletteki tüm ihaleleri alan Cengiz İnşaat'ın vergileri sürekli affediliyor. AK PARTİ Cengiz İnşaat'ın 2005-2009 yılları arasında 300 milyon dolarlık vergi borcunu sildi ama depremzedelere bugün 26,5 milyon dolar bağış yaptı, bu da vergiden düşüyor. Cengiz Holding'in yaptığı bu yardım son on bir yılda devletten aldığı tam 19,7 milyar liralık devlet ihalelerinin sadece yüzde 2,5'u değerli arkadaşlar, bu nasıl bir ayrıcalıktır merak ediyorum.
7'nci maddeyle gayrimenkullerin devir ve iktisaplarında emlak vergisi değerinden az olmamak üzere mükelleflerce beyan edilen alım satım bedeli üzerinden tapu harcı hesaplanmaktadır. Eğer vatandaş alım değerini az gösterirse, bu da tespit edilirse aradaki farka ilişkin tapu harcı cezası yüzde 25'ten 100'e çıkacak. Gayrimenkulün alım satımında beyan olunan emlak vergileriyle gayrimenkulün gerçek alım satım beyanı arasındaki fark esasında yüzde 4'lük harcın yüksekliğinden kaynaklanıyor. Yüzde 2 satıcıdan, yüzde 2 alıcıdan vergi alınıyor, bu da kayıt dışı vaziyeti arttırıyor. Ceza oranını artırmak sonuç getirmeyecektir, tam aksine, kayıt dışılığı daha da arttıracaktır. Vergi sistemimiz adil ve orantılı değil; pırlanta, altın, elmas gibi kıymetli madenler KDV'ye tabi değiller ama elektronik kitap ve benzeri yayınların elektronik ortamda satışı 1/1/2019'dan itibaren KDV yüzde 18. Bu arada çiftçi hiç kıyak yok, tarımda büyük bir küçülme var, gıda bekamız kalmıyor. Benzinde ÖTV 11,96 lira, motorinde 11,22 lira, LPG'de ise 9,19 liraya yükseldi. Bu rakamların üzerine bir de bunlar yetmiyormuş gibi yüzde 20 KDV var. Çiftçiye mazotta KDV ve ÖTV'yi acil olarak sıfırlamamız gerekiyor, çiftçiye daha fazla destek vermemiz gerekiyor.
Ekonomi yönetimine buradan sesleniyorum: Bizi dinlemiyorsunuz. Makyajlı olsa da TÜİK rakamlarına bakın çünkü TÜİK verileri tarımdaki çöküşü tam anlamıyla ortaya koyuyor. Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 büyürken tarım sektörü ise tam tersine yüzde 12,7 küçüldü yani sert bir çakılma var. Yani tarım son yirmi yedi yılın en büyük küçülmesini yaşıyor.
AK PARTİ yönetimine sesleniyorum: Zoru başardınız, bu kadar bereketli topraklarda çiftçiyi toprağa küstürüp ithalatı patlattınız. İnşaat büyüyor ama tarım büyümeyen tek sektör. Birinci çeyrekte binde 7 küçüldü, ikinci çeyrekte yüzde 5,5 küçüldü, son çeyrekte ise yüzde 12,7 küçüldü; durum vahim arkadaşlar. Gıda enflasyonunda 1'inciyiz. Tarımdaki küçülme, gıda enflasyonunda Avrupa 1'inciliğimizi de kimseye kaptırmayacağımızın göstergesi.
Yakın zamanda Papa İznik'i ziyaret etti. İznik'teki bir brokoli üreticisi 10 liraya, 20 liraya tarladan brokoli satarken marketlerde 70 liraya 700 gramının olduğunu söylüyor. Yani bu adalet nedir, anlamış değiliz.
Tarladan sofraya kadar gıdanın her aşaması keşmekeş içinde. Çiftçi sahipsiz. Çiftçiye sırt dönmek bu ülkeye yapılacak en büyük hainliktir değerli arkadaşlar. Mercimek, nohutta ithalat, vatandaşı etten sonra bakliyatı da yiyemez hâle getirir.
Kendinize gelin artık, yeter artık, yeter diyoruz size.
Tüm ülkede susuzluk artıyor, susuzluk yaşanıyor ama kimse bunu görmüyor. Türkiye kuraklığa giderken hiçbir konuda yatırım yok. Vatandaşı susuz bırakıp vergiye gelince ise tepesine çıkıyorsunuz. Vatandaşa ne veriyorsunuz ki vergi istiyorsunuz? Bu vergiyi vatandaşa hizmet olarak döndürmüyorsunuz.
Sürdürülebilir çevre, sürdürülebilir iklim ve tarım; başka seçeneğimiz yok arkadaşlar. Ormanlarımız cayır cayır yanıyor, ortada uçak yok, bunun sonucu da sıcaklıklar artıyor. Yurt genelinde yağış yok, barajlar boş ama vergi artışı dışında
hizmet yok. İktidara sesleniyorum: Elinizi vatandaşın cebinden çekin, sizden umut yok derhâl erken seçim, çare Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında ve ülkeyi etmekte diyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, Tekirdağ'ı devamlı gündeme getiriyorum. Tekirdağ'da maalesef 100 liralık vergi veriyoruz bugüne kadar 4,5 lira yatırım almışız, Tekirdağ sahipsiz değil diyoruz. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Devamla) - Tekirdağ'a baraj istiyoruz, Tekirdağ'a yatırım istiyoruz, Tekirdağ'a yol istiyoruz. Ulaştırma Bakanına sesleniyoruz, diyoruz ki: Süleymanpaşadan Gümüşyakaya kadar olan kavşaklara dalçık yapın vatandaşlar orada kuyrukta beklemesin ama duyan yok. Diyoruz ki: Gelin, su kaynakları üretelim büyükşehir sıkıntı yaşıyor, yerin 450-500 metresinden su çıkartıyor, elektrik faturası o biçim ama "Baraj?" dediğin zaman yok. Ya "Bin Günde Bin Gölet Projesi" dediniz, Tekirdağ'da vardı hepsi hayal oldu. AK PARTİ ne demek? Hayal demek. Gerçek? Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi diyorum ama şunu bilin ki bir Ulaştırma Bakanı dedi ki: "Tekirdağ'a Çorlu Atatürk Havalimanı yaptık." Ya, arkadaşlar, havalimanına uçak inmiyor, uçak. İsmini Atatürk yaptınız, bari Atatürk'e saygınız olsaydı da o havalimanına uçak indirseydiniz ama vergiye geldi mi alıyorsunuz, hizmete geldik mi, yok. Artık buna son diyeceğiz; Tekirdağ hakkını alacak. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)