GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:19
Tarih:19.11.2025

ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 15'inci maddesi üzerine grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifi yalnızca teknik bir düzenleme olarak değerlendirilemez çünkü bu teklif ülkemizin tarihsel hafızasında çok özel bir yere sahip olan vakıfların işleyişini, kamu yararına hizmet etme kapasitesini ve karar alma süreçlerini doğrudan etkilemektedir. Vakıflar bu coğrafyanın en köklü toplumsal kurumlarıdır. Sadece mal sahibi tüzel yapılar değil, sosyal destek, eğitim, kültür ve dayanışma mekanizmalarıdır. Bu topraklarda vakıflar kimsesizin yurdu, öğrencinin bursu, hastanın tedavisi, yolcunun lokması olmuştur. Bu nedenle, vakıfları konuşurken yalnızca hukuki ve ekonomik çerçeveyle sınırlı düşünemeyiz, meselenin merkezinde toplum yararı vardır. Tarih boyunca, vakıflar devletin ulaşamadığı alanlarda hizmet üretmiş, sosyal yapının yükünü paylaşmış, toplumsal bütünlüğü güçlendirmiştir. Vakıflar, özel sektör ile kamu arasında köprü kuran, sivil toplum anlayışının kurumsal taşıyıcısı olan yapılardır. Dolayısıyla, getirilen her düzenleme bu işlevlerin güçlenmesi ya da zayıflaması yönünde sonuç doğurur. Bizim anlayışımızda, vakıf malı, kazanç mantığıyla değil emanet bilinciyle korunur. Bu kurumlara ait taşınmazlar herhangi bir şirket mantığıyla ele alınamaz, burada temel ölçü kamu yararı ve toplumsal katkıdır. Dolayısıyla, vakıflara ilişkin düzenlemelerin odağı ekonomik kazanç değil hizmet kapasitesini artırmak olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, bu perspektiften bakıldığında, mevcut teklifte önemli boşluklar bulunmaktadır. Teklif, vakıf taşınmazlarında kira süresinin üç yıldan beş yıla çıkarılmasını, vakfa ait şirketlere doğrudan kiralama imkânı tanınmasını ve işgalli taşınmazlara ilişkin yeni uygulamalar getirilmesini öngörmektedir. Bu düzenlemelerin tamamı yüzeyde esneklik ve pratiklik sağlıyormuş gibi görünse de hangi denetim mekanizmalarının devreye gireceği, rekabetin ve şeffaflığın nasıl korunacağı konusunda ciddi belirsizlikler içermektedir. "Rayiç bedelden düşük olmamak" ifadesi tek başına güvence değildir çünkü rayiç bedelinin belirlenmesi, süreçlerin kim tarafından yürütüldüğü ve hangi kriterlerin geçerli olduğu açık değilse kamu yararı otomatik olarak sağlanmış sayılmaz. Doğrudan kiralama yöntemi rekabeti azaltabilir, karar alma süreçlerini dar bir çerçeveye sıkıştırabilir, bu da hem kamu yararını hem de vakıf geleneğinin kurumsal temizliğini riske atar. Ayrıca, kira süresinin uzaması taşınmazların denetimi açısından ciddi bir sorun yaratabilir çünkü süre uzadıkça kullanım amaçlarının kontrolü zorlaşır, kamu yararına aykırı dönüşümler daha geç tespit edilir. Bu açıdan bakıldığında, mevcut teklif kamusal denetimi güçlendirmemekte, aksine zayıflatmaktadır.

Bir diğer önemli konu, karar süreçlerinde merkeziyetçiliğin artması ihtimalidir. Yerel ihtiyaçları en iyi bilen, taşınmazların sosyoekonomik etkisini değerlendirme kapasitesine sahip olan yerel aktörler teklifin ruhu itibarıyla sürecin dışında kalabilir.

Değerli milletvekilleri, aslında temel soru şu olmalıdır: Bu düzenlemeler vakıfların hizmet kapasitesini güçlendiriliyor mu yoksa kamusal rolünü zayıflatıyor mu? Teklif, bu hâliyle hizmet kapasitesini arttırdığına dair bir güvence sunmuyor. Hangi denetim mekanizmalarının işletileceği, tahsil süreçlerinin hangi kriterlere göre yürütüleceği, yerelde hangi yapılarla iş birliği yapılacağı net değil. Bu belirsizlikler vakıf mal varlığının amacına uygun kullanılmasını riske atmaktadır. Bizim önerimiz açık, vakıf taşınmazlarının kullanımına ilişkin düzenlemeler şeffaflık, denetim, yerel katılım, kamu yararı temelinde yapılandırılmalıdır. Doğrudan kiralama istisna hâline getirilmelidir. Kira sürelerinin uzatılması bağımsız ve düzenli denetime bağlanmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Yerel paydaşların süreçlere katılımı güvence altına alınmalıdır. Taşınmazların değerlendirilmesinde ekonomik kazanç tek kriter olamaz; eğitim, kültür, sosyal destek gibi toplumsal fayda başlıkları mutlaka esas alınmalıdır. Bu çerçeve kurulmadan çıkarılacak düzenlemelerin vakıf geleneğini güçlendirmesi beklenemez diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)