GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:19
Tarih:19.11.2025

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aziz milletimiz; "Depremde sorun bitti." diyorlar ama bitmemiş kanun teklifinin 1'inci maddesi deprem bölgesindeki sorunlara ilişkin, elhak burada tescillendi.

Burada -iktidara- şununla başlamak isterim: İşinize gelince bir adayın hesabını anında kapatıyorsunuz ama kumar, bahis sitelerine gelince kapatamıyorsunuz. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Çanakkale'deki arazilerin kime devredileceğini konuşuyorsunuz, ben size Hatay'daki arazilerden bahsedeyim.

Değerli milletvekilleri, Hatay âdeta bu ülkeye düşmanmış gibi davranılıyor. Maalesef, Hatay'ın sınır bölgesindeki köylerde arazisi olan vatandaşlarımız arazilerine gidemiyor. Şu anda Sarıbük, Hacıpaşa, Kansu, Bohşin, Keskincik, Kıyıgören, Ziyaret, Karbeyaz köylerindeki vatandaşlarımız ne yapıyor, anlatayım size: Senenin başında kaymakamlığa liste veriyor. "Bizim tarlamıza şu, şu, şu elemanlar çalışacak. Nüfus cüzdanları bunlar." İncelenip onay çıkarsa bu vatandaşlar her gün tarlasına gitmeden önce karakolun gözleme noktasına geliyor, tek tek sınır kontrolü, kimlik kontrolü ve üst baş araması, sonra tarlalarına gidiyor. Bakın, bu bahsettiğim yer sınır ötesi bir yer değil ha, Suriye değil, Hatay'daki çiftçi kendi tarlasına gitmek için bu işlemlerden geçiyor. Bayan görevli yok; hanımların üzeri aranıyor, görevli dedektörü yanındaki erkeğe veriyor, "Al bacını veya her kimse akrabanı ara." diyor. Böyle bir başka sorun var. Tarlalara 1 metreden fazla ürün ekmek yasak. O bölgede en fazla tütün yetişiyor, yasak; Türkiye'nin en önemli mısır tarlalarına sahip Hatay, mısır yetiştirmek yasak. Sonrasında ne ekeceksin? Sadece biber. Başka ne oluyor? Vatandaş tarlasına gideceği zaman uzun kuyruklarda bekliyor. Az sayıda jandarma görevlisi var; dolayısıyla aynı anda yığılma olduğu için çiftçi, tarla sahibi; 20 eleman üç saat sıra beklemişse üç saat bekletildiği sıra için yevmiye ödüyor yani bunlara kulak vermemiz gerekiyor.

Değerli milletvekilleri, Hatay'ın sorunlarından bahsediyoruz. Eğer siz listeyi değiştirecekseniz kaymakamlığa listeyi yeniden bildirip yeniden işlem yapacaksınız. Hatay'ın Altınözü ilçesi, Samandağ ilçesi, Reyhanlı ilçesi, Yayladağı ilçesi insanları bu ülkenin asil, onurlu insanlarıdır, eşit yurttaşlarıdır, buradaki insanlara ikinci sınıf muamele yapamazsınız. Daha ötesini ifade edeyim: Çiftçi tarlasına gitti, traktöre, römorka eşyayı yükledi, biber getirdi; jandarma traktörün üzerine çıkıyor -o arkadaşlar da bilmediği için, başlarındaki sorumlular da kendilerinden bihaber yaşadığı için bunlar yaşanıyor- ayaklarıyla biberleri eziyor, bir naylon biber tahrip oluyor, telef oluyor. Elindeki demir çubukla "Acaba kaçak malzeme var mı?" diye tek tek biberlere... Biberden başka bir şey de ekilemiyor, bütünüyle halk zarar görüyor. Defalarca bu size ifade edildi ama hiç kılınız kıpırdamadı ama Gelibolu Yarımadası'nda bir kontrol dışı alan varmış, Millî Saraylara kontrol ettirilecekmiş, ihalenin kimlere verileceği kontrol edilecekmiş diye şu gece yarısı Meclisi çalıştırmaktan çekinmiyorsunuz.

Eğer gerçekten sorun çözecekseniz Hataylı insanların bu sorunlarını çözün. Hatay'daki insanlar yabancı ülke insanı değildir, hain asla değildir; bu insanlar bütün zorluklara rağmen topraklarına sahip çıkmış insanlardır. Eğer siz bu toprakların ekilmesine engel olursanız her gün ithalata para ödemeye devam edersiniz. Bu toprakların ekilmesine engel olursanız buralarda insanlar barınmaz, iç göç başlar, Hatay tahliye edilir; Hatay eğer tahliye edilirse Hatay'ı koruyacak kimse kalmaz çünkü Hatay bu ülkenin sınır karakoludur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Başka bir ilde araziler ekilmese, bunun maddi bir kaybı vardır elhak; eğer Hatay'da arazi ekilmezse biz sınır telini geriye çekmiş oluruz, Hatay iddiamıza da halel getirmiş oluruz, bölgede demografik yapının oynamasına neden olunur. Bir taraftan diyeceksiniz ki bu ülkede ekilmemiş bir karış toprak kalmayacak, bir taraftan da gelip Hatay'ın Altınözü çiftçisinin yüzlerce yıldır dededen, atadan kalma kendi arazisine -kim olduğunu bildiğiniz hâlde- girmesine izin vermeyeceksiniz. Ve sınır teli var, beton bariyerle duvar örülmüş, etrafı kapalı; buna rağmen bu halka bu zulmün hiçbir şekilde izahı yok. Onun için, Çanakkale yasasını Altınözü yasası olarak değiştirelim, diyelim ki Hatay'daki insanlar da bütün yurttaşlarımız gibi topraklarına rahat şekilde girsin, bu zulüm son bulsun. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)