| Konu: | Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 04.11.2025 |
SERKAN SARI (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Kanun teklifinin 6'ncı maddesinde, döner sermayeye bağlı olan sanatçılarımızın kadroya alınmasıyla ilgili önerge üzerine konuşuyorum. Alınmış olan karar gayet yerinde, doğru bir karar ama yirmi dört yıl gecikmiş bir karar. Bu sanatçılarımız 2001 yılından beri sözleşmeli olarak çalıştırılıyor ve haklarının mahrumiyetini yaşıyorlar.
Sözleşmeli personel olarak başlayan 83 DÖSİMM'li sanatçının ne yazık ki 11'i bu geçen süreç içerisinde umutlarını yitirerek, size olan inançlarını kaybederek ya istifa etmiş ya emekli olmuş ve bu kadroları bırakmışlardır. Şu anda 72 personelin döner sermayeden kadroya geçerek özlük haklarını almak üzere bir değişiklik yapıyoruz. Bu yapılan değişikliğin öncelikle bu hakların geriye dönük olarak verilmesini ve görevi bırakan, emekli olan 11 sanatçımızın da haklarının iade edilmesini talep ederek konuşmama başlamak istiyorum. Alınan karar DÖSİMM'li sanatçıların hakkını savunmakla beraber yarım kalmış eksik bir karardır. Bugün devlet sanatçısı olarak çalışan, figüran kadrosunda çalışan 4/B'li, sözleşmeli olarak çalışan sanatçılarımız da bu hakları almak zorundadır. Bir işi yapıyorsunuz ama ne yazık ki her zaman olduğu gibi doğru düzgün bir işi toparlamayı beceremiyorsunuz. Devlet sanatçısı olarak çalışan kadrolarda 72 vatandaşımızın, arkadaşımızın kadro işini çözdünüz. Peki, figüran kadrosunda çalışan, başrol alan, sanatçılık görevini layıkıyla yapan figüran kadrosundaki sanatçılarımızın, 150 sanatçının sorununu niçin çözmüyorsunuz? Peki, 450'ye yaklaşan 4/B statüsünde çalışan sözleşmeli sanatçıların sorunları niye çözülmüyor? Kim var 72 sanatçı içinde? Sizin için ayrıcalık sağlayan birileri var belli ki. Eğer bir sorunu çözmekse, devlet sanatçısı sorununu çözmek, kadro vermekse bu ayrımcılık niye? Her zaman yaptığınız gibi gene ayrımcı bir anlayışla ne yazık ki sanatçılarımızı da bölüyorsunuz, kutuplaştırıyorsunuz. Yazıklar olsun size! Bunu çözmek çok basit; bugün verdiğimiz önergeyle -buyurun, teklif ediyorum size- 4/B'li sanatçılarımızı, figüran kadrosundaki sanatçılarımızı 657 sayılı Kanun'un 16'ncı maddesine ek bir bent ekleyerek bu sorunu çözebiliriz, bu Meclis bunu yapabilir. Yapıyor musunuz? Yapmıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Sanatçılarımızı da ayrıştırıyor, onları da kutuplaştırıyorsunuz. Yazıklar olsun size!
Tabii, bu bizim sadece sanatçılarda yaşadığımız bir sorun değil, AKP iktidarının göreve geldiği günden beri kamu çalışanlarında, memurlarda yapmış olduğu ayrımcılığın ta kendisi. Yirmi dört yıllık iktidarınızda ne yazık ki kamu çalışanlarını sözleşmeli çalışmaya ittirdiniz. 2015 yılında kamu kadrolu personele göre sözleşmeli personel oranı yüzde 5'ti. Aradan geçen yıllar içerisinde, 2022'de bu oran yüzde 22'ye çıktı. 2023 yılında ne oldu? Bu oran geriledi yüzde 12,6'ya. Niye? 2023'te seçim var, seçim kaybetme korkusuyla hemen taviz veriyorsunuz değil mi? Korkunuz sandık ama o sandık gelecek, kaybedeceksiniz. Hakkını yediğiniz o personel size bunun hesabını sandıkta soracak, merak etmeyin. (CHP sıralarından alkışlar)
İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Yazıklar olsun size!
NURETTİN ALAN (İstanbul) - Her zamanki gibi kazanacağız.
SERKAN SARI (Devamla) - Bugün, gelmiş 2025, yüzde 12,6 sözleşmeli personel oranı var, yaklaşık 2,5 kat sözleşmeli personel oranı arttı. Niçin sözleşmeli personel olarak çalıştırıyorsunuz, hepimiz çok iyi biliyoruz bunları. Onları disipline etmek, onları korkutmak, onları tehdit etmek için sözleşmeli olarak çalıştırıyorsunuz. Çalışma barışını bozdunuz, kamuda çalışma barışını bozdunuz; devlet memuru, devlet liyakatini yıktınız, yerle yeksan ettiniz ama o devlet kadroları size yeri geldiğinde cevabını vermesini bilecek. Korkuyla, zulümle, tehditle memurumuzu teslim alamazsınız, bu memleketi de teslim alamayacaksınız! Bugün kamu personelini neye göre belirliyoruz? Siyasi sadakatine ve itaat kültürüne göre amma velakin onları aileleriyle, çocuklarıyla, geleceğiyle tehdit ediyorsanız, bu da sizin vicdanınıza sığıyorsa helal olsun size be! AKP kadrolarında oturan bu milletvekillerine, helal olsun size! Bu işçiyi, emekçiyi tehdit ederek, zulmederek baskı altında tutuyorsunuz ya; yüreğiniz buna yetiyorsa tebrik ediyorum sizleri. Devlet, güvencesiz büyüdükçe, liyakatsiz büyüdükçe kaybeder ve siz devletimize, kadrolarına kaybettiriyorsunuz, bu emekçilerimizi yok sayıyorsunuz.
Bugün, yaklaşık yarım milyona yakın sözleşmeli devlet memuru ve aileleriyle beraber 1 milyondan fazla aile ne yazık ki sizin bu zulmünüz karşısında mağdur olmuş durumda. Sizlere çağrıda bulunuyorum: Madem 82 DÖSİMM'li sanatçıya kadro verebiliyoruz, 500 bini bulan sözleşmeli kamu personeline de kadro talep ediyorum sizden. Var mısınız kadroya geçirmeye bütün memurlarımızı? (CHP sıralarından alkışlar) Tabii, sizin bunları disipline edip, korkutarak, zulüm altında tutarak iktidarınızı korumak için bundan geri adım atmayacağınızı biliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Sarı, lütfen tamamlayın.
SERKAN SARI (Devamla) - İşte burada, hodri meydan! İşte burada Meclis, elleriniz havaya kalkarsa buyurun, 500 bin kamu çalışanımızın sorununu çözelim. Var mısınız AKP kadrolarında oturan arkadaşlar? Cumhur İttifakı'nın paydaşları, var mısınız, kamu personelinin sözleşme sorununu çözelim. Gelin, hepsini devlet memuru yapalım ama yok, siz seçimi bekleyin, az daha sıkışın, az daha bunalın, o zaman vereceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Sizden atama bekleyen doktorlar, hemşireler, ebeler, sağlık teknisyenleri, sağlık lisans mezunları var ve birçok farklı kurumda çalışan veteriner ve öğretmenlerimiz sizden atama bekliyor. Gençler sizden umut bekliyor. Siz atamalarını vermediğiniz için çocuklarımız hayatına kıyıyor. Utanın artık! Bu çocukları işsiz güçsüz, ekmeksiz bıraktınız, aşsız bıraktınız! Bunun bedelini gençler ödetecek size!
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Sarı, teşekkür ediyorum.
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Çok iyi şov yaptın! Çok iyi şov yaptın!
SERKAN SARI (Devamla) - Buyur gel, hodri meydan!
SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Hadi oradan!
SERKAN SARI (Devamla) - Buyur gel, hodri meydan! Çık gençlerin önünde konuş!