GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:12
Tarih:04.11.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki toplumların gerçek anlamda güvenlik ve beka sorunları olur, devletlerin de gerçek anlamda güvenlik ve beka sorunları olur. Biz, özellikle son beş yıldır suni üretilmiş bir beka ve güvenlik söylemi karşısında gerçek anlamda beka sorunlarımızı ıskalıyoruz. Birçok alanda, örneğin, dünyada su savaşları bekleniyorken tarım alanında artık kendi kendine yeten değil kendi ürettiğini dahi pazara sunamayan bir tarım gerçeğiyle karşı karşıyayız.

Geleceğe dair en önemli kaygılarımızdan biri doğurganlık hızının oldukça düşmüş olması. Bunlar da değişik zamanlarda bu kürsüde konuşuluyor ama bugün bizim dikkat çekmek istediğimiz nokta, gençlerimizin ve çocuklarımızın eğitim kalitesi ve bu zor şartlarda dahi kaliteli eğitim alabilmiş gençlerimizin ülkemizde artık istihdam edilemiyor oluşu yani ülkemizde artık yaşamıyor oluşu. Buna geçmeden önce, bir gazetenin bu hafta çok sayıda araştırmadan özetle vermiş olduğu bazı rakamları hızlıca paylaşmak istiyorum: Artık 18-24 yaş arası yaş grubunun üçte 1'i ne eğitimde ne istihdamda yani evde geceleri internette takılıyorlar, gündüzleri uyuyorlar; en küçük bir sorunda aileleriyle, büyük problemlerle karşı karşıya geliyorlar. Türkiye'deki genç kadınların yüzde 42'si artık kariyer fırsatları sistemlerinin tamamen dışına atılmış durumda. Üniversite mezunlarının istihdamına baktığımızda Avrupa'daki 33 ülke arasında sonuncu sıradayız çünkü üniversite mezunlarımızı gerçekten eğitim alacakları bölüme uygun bir şekilde ortaokul ve lisede bir eğitime tabi tutmuyoruz; mezun olduklarında da mezun oldukları, eğitimini aldıkları diplomaya uygun bir şekilde istihdam edemiyoruz; artık o gençlerden ülkeyi terk edebilenler ediyor, edemeyenler de üç harfli marketlerde kasiyerlik yapıyor, kuryelik yapıyor ve tezgâhtarlık yapıyor âdeta. AK PARTİ'nin çok övündüğü bir kalem vardı, eğitim harcamalarının bütçedeki ağırlığının artması; doğru, uzunca bir süre çok ciddi rakamlarla eğitime yatırım yapıldı ama bundan vazgeçildiği günden beridir bütçedeki ağırlık yüzde 12,9 olan en yüksek orandan yüzde 10'lara gerilemiş durumda. Bir öğrenci için yapmış olduğumuz masraflar OECD sıralamasında oldukça gerilerde. Üniversitelerde akademisyenlerimiz, bırakınız doğru düzgün akademik çalışma yapabilmelerini, geçinebilecekleri rakamlarda dahi maaş alamıyorlar. Yurt dışına gönderdiğimiz akademisyenlere 3 liralık kurla sözleşme imzalatmışız, bugün -35 liralık değil 45 lira oldu, artık hafızamız dahi kur artış hızına yetişemiyor- 42 liralık, 48 liralık kurlardan tahsilat peşindeyiz. Oysa bu çocukların Türkiye'de inovatif alanlarda, akademik alanlarda çalışması gerekiyor. Akademik fırsat eşitsizliği, işsizlik, ücret yetersizliği ve araştırma ortamlarının yetersizliği nedeniyle çok hızlı bir kan kaybı içerisindeyiz. Türkiye'de mezunların yüzde 2'si artık yurt dışına çıkıyor, bu oran erkeklerde 2,4; kadınlarda 1,6; devlet üniversitesi mezunlarında 1,7; özel üniversitelerde 4,3. Böyle rakam verince yüzde 2 filan küçük bir şeymiş gibi geliyor ama detaylara baktığımızda, sevgili arkadaşlar -AK PARTİ'li arkadaşlarımız her zaman olduğu gibi sadece 5 üyeyle görüşmeleri takip ediyorlar ama inşallah geleceğin iktidarı olan muhalefet partisi milletvekillerine sesleniyor olayım ben- son beş yılda sadece tıp mezunlarının iyi hâl kâğıdı olarak ülkeyi terk etme istatistiği -eğer orada, yurt dışında doktorluk yapmak istiyorsa bu belgeyi alıyor yoksa gidip kebapçılık ve kuryelik yapanlar da var- 11.733. Biz en büyük yatırımı tıp okuyan çocuklara yapmıyor muyuz hem aileler hem Millî Eğitim olarak ama bunlardan 11.733'ü ülkeyi terk etti ve Sayın Cumhurbaşkanı çok olağan bir şeymiş gibi "Giderlerse gitsinler." dedi. Evet, onlar giderlerse gittiler ama aramızda tıp profesörü hocalarımız var; bugün milletvekillerinin telefonları kulak, burun, boğaz randevusu için siyasi aracılık rica eden aramalarla dolu. Bir MR randevusunu altı aya, bir tomografi randevusunu üç aya veriyoruz.

Bugün moleküler biyoloji alanında mezun olmuş gençlerimizin yüzde 15'i Türkiye'yi terk etmiş, işletmede yüzde 10, bilgisayar ve iletişim teknolojilerinde yüzde 6,8; mühendislikte bu oran 4,9.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmen, lütfen tamamlayın.

MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) - Bu, Türkiye'nin insan kaynağının en kaliteli diliminin Türkiye'yi terk etmesi hâli, yükseköğretimde stratejik planlama yoksunluğu ve aynı şekilde, Türkiye'nin yaşanabilir bir ülke olmaktan hızla uzaklaşmış olmasıdır. Ben size soruyorum: En gözde, en iyi eğitim almış çocuklarımız bir fırsatını bulabildiği için ülkeyi terk edebiliyorken acaba geride kalanların hâli nedir ve biz bu ülkeyi terk etmiş çocuklarımızı tekrar ülkemizdeki nitelikli iş gücüne katamaz isek Türkiye bu içine girmiş olduğu darboğazdan nasıl çıkacak?

Vaktim az, başta Gülcan Kış Vekilim olmak üzere diğer milletvekillerimiz de diğer konulara değinecektir; uzun uzadıya, aylarca bu konuları konuşmamız lazım.

Önergemizin kabulü yönünde oylarınızı rica ediyor, saygılar sunuyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)