GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Birleşimi yöneten Başkan Vekili Bekir Bozdağ’a, Balıkesir Sındırgı İlçe Başkanları Servet Akmeşe’nin mesajına, TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına, zirai don ödemelerine, tarım ve hayvancılık alanındaki problemlere, Mersin’in Akdeniz ilçesinin Eş Belediye Başkanları Hoşyar Sarıyıldız’a ve Nuriye Aslan’a, kayyım uygulamasına, AİHM’in Selahattin Demirtaş kararına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:12
Tarih:04.11.2025

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyoruz.

Sizi de tekrar kürsüde ve aramızda görmekten duyduğumuz mutluluğu ifade ediyoruz. Geçmiş olsun dileklerimizi yineliyoruz, sağlıklı bir şekilde Meclis çalışmalarımıza devam etmenizi diliyoruz.

Sayın Başkanım, bir süredir Balıkesir ve havalisinden çok ciddi deprem haberlerini almaktayız. Deprem haberlerini duyunca ilk tepkimiz şöyle oluyor: "Çok şükür İstanbul'da değilmiş, çok şükür büyük deprem değilmiş." Ama orada ciddi hasarlar oluşuyor. Ben şimdi Sındırgı İlçe Başkanımız Sayın Servet Akmeşe'nin bütün Sındırgı adına paylaşmış olduğu bir mesajı sizinle paylaşmak istiyorum: "10 Ağustos depreminde 624 binada 986 bağımsız bölüm, 24 iş yeri zarar görmüşken 27 Ekim depreminin neticesinde ise 22.164 binadaki 32.576 bağımsız bölümde 607 konut, 93 iş yerinde toplam 760 bağımsız bölümde ağır hasarlı yıkım tespit edilmiştir ve 100'den fazla esnaf için de yıkım kararı verilmiştir. Sındırgılı esnafımızı, çiftçimizi ve vatandaşlarımızı koruyacak, onları finansal olarak güvence altına alacak; BAĞ-KUR, SGK, vergi ve kredi borçlarını, Sındırgı Belediye Başkanlığının yapmış olduğu Belediye kesintilerini yapılandıracak ya da öteleyecek bir kanuna ihtiyaç vardır. Bunun için Sındırgı'nın bir an önce afet bölgesi ilan edilmesini ilçemizin yeniden ayağa kaldırılması açısından hayati önemde görmekteyiz. Sındırgı için bir ve birlik olma zamanıdır. Bu kararı, gündelik siyasi tartışmaların ötesinde, iktidar ve muhalefet olarak hep birlikte alabilmeli; esnafımızın, çiftçimizin, vatandaşımızın nefes alması için el birliğiyle hareket etmeliyiz."

AK PARTİ'li Balıkesirli milletvekillerimizin de bu konudan haberdar olduğunu ve bazı çalışmalar içerisinde bulunduğunu biliyoruz. Sındırgı'nın afet kapsamına alınması için gereken her neyse burada muhalefet ve iktidar ayrımı yapmaksızın hep birlikte hayata geçirmek için hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.

Sayın Başkanım, bu haftanın gelişmelerinden biri de TÜİK'in açıklamış olduğu enflasyon rakamları oldu. Yaklaşık otuz aydır TÜİK'in rakamlarla oynamadığı var sayılıyor, TÜİK'in rakamları manipüle etmediği var sayılıyor ancak buna piyasalar da vatandaşlarımız da inanmıyor ki hâlâ enflasyon anlamlı bir düşüş çizgisine, eğrisine girmiş değil ve bu hafta açıklanan rakamlarda da ENAG'ı bir kenara koyuyoruz, bazı verilere erişim veya bazı hesaplama yöntem farklılıkları olabilir ama İTO ile TÜİK arasındaki açıklanan enflasyon rakamlarında yıllık yüzde 8'lik bir fark vardır. Gerçekten otuz ay sonra Anayasa'mıza göre kamu örgütü niteliğinde olan İstanbul Ticaret Odası ile TÜİK arasındaki bu farkın hâlâ izah edilebilir bir yönü yoktur, olmamalıdır; TÜİK bunu bir an önce açıklamalıdır, bu farkın neden kaynaklandığını izah etmelidir. Devam eden enflasyon, 2026 yılında da daha fazla faiz ödemesi, en az maaş alan emekliye, memura ve asgari ücretliye iyi bir iyileştirme yapılamayacağı anlamına geliyor. İktidarın ekonomide büyük ve yıkım doğuran deneylerden vazgeçmesi doğru ama -ekonomi, İMKB, faiz oranları, kur oranları- ayrıca reel sektöre ilişkin tedbirlerin de alınması gerekir; bu başta hukuk, yargı, adalet mevzuları olmak üzere ülkede gerçek anlamda bir güven ikliminin esas kılınmasını gerektiren bir şeydir; bu da kabul edelim ki ekonomi yönetiminin çapını aşan bir durumdur. Sayın Cumhurbaşkanı başta hukuk, adalet, yargı, demokrasi ve özgürlük alanları olmak üzere başkanlık döneminde yapmış olduğu yanlışlardan ve yönelimlerden behemahâl vazgeçmelidir.

Sayın Başkanım, bu haftanın haberlerinden biri de zirai don ödemelerinin başladığı yönündeki bir haberdi. Bu habere bakınca "Aa, iyi, çiftçimizin eline para geçiyor." diye düşünebiliriz ama maalesef 25 Şubatta ilk don vakasının yaşanmasının üzerinden on ay geçti, bu on ay boyunca çiftçi ne yaptı, kredisini nasıl yönetti; tefecinin eline düştü mü, düşmedi mi? Bütün bunları takip etmediğimiz için maalesef gıda enflasyonu artarak devam ediyor. Bütün dünyada yüzde 7 civarında seyrediyorken bizde yüzde 50'nin üzerinde seyrediyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmen, lütfen tamamlayın.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Tarım ve hayvancılık alanında çok önemli problemlerimiz olduğunu biliyoruz ama daha büyük bir problem artık ithalat politikaları. Mesela, Tarsus ve Çamlıyayla'da çiftçi bir yıl boyunca emek sarf ediyor, cennet hurmasını hasat ediyor, o hafta Azerbaycan'dan Türkiye'ye yüzlerce tır cennet hurması ithal ediliyor. Bu kime yarıyor ve biz niçin çiftçimizi bu duruma düşürüyoruz? Aynı şeyi üç ay önce pamuk hasadının arifesinde pamuk ithalatında da görmüştük. Aynı şeyi fıstık, badem ve cevizleri hasat ederken Amerika'ya fıstık, badem ve cevize verginin sıfırlandırılması vakasında da görmüştük. Çiftçimize madem yardım etmiyorsunuz, adamın elindeki mala çökmeyin bari ya. İthalat politikalarıyla birilerini zenginleştirmekten vazgeçin. Çiftçimizin çok zor şartlarda elde ettiği hasadının tam da hasat mevsiminde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmen, lütfen tamamlayın.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Teşekkür ederim.

Geçen yıl da tam olarak marul hasadında İran ve Pakistan'dan marul ithalatına izin verilmişti.

Sayın Başkanım, bu elimde 30 sayfalık bir not görüyorsunuz. Bu hafta hukuk, adalet, yargı alanında yaşananlar tam 67 madde ve bu 67 madde içerisinde neredeyse iyi olmuş diyeceğimiz bir şey yok. Konuşma süremin sonuna yaklaştım, bunların çok önemli bir kısmını inşallah yarın ve ertesi gün ifade etmeye çalışacağım ama seçim bölgem Mersin'de Akdeniz ilçesinin eş belediye başkanları Sayın Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan on ay tutukluluktan sonra ilk duruşmada tahliye edildiler. Şimdi, buna sevinmeli miyiz yoksa on ay boyunca niçin içeride kaldıklarını anlamaya, sorgulamaya mı çalışmalıyız? Keza, üç gündür tahliye edildikleri hâlde kayyım uygulamasından hâlâ geri adım atılmamasının nedenini sormalıyız. Başkanlara geçmiş olsun diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekmen, son kez uzatıyorum.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Teşekkür ediyorum.

Esenyurt'ta, Batman'da, Mardin'de olduğu gibi kayyım uygulamasının bir an önce sonlandırılarak bu başkanlarımızın görevine iadesini öneriyorum.

Hukuk alanında ikinci güncel gelişme olarak Sayın Demirtaş hakkında yapılan itiraza AİHM karar verdi, bu bir fırsattır. Sayın Bahçeli'nin de bugün bazı değerlendirmeleri oldu. Keşke Sayın Bahçeli'nin tavsiyesine gerek kalmadan, "Türkiye'de hâkimler var." diyeceğimiz bir şekilde Anayasa Mahkemesinin ve AİHM'in kararlarına uygun bir şekilde bu tahliyeler daha önce gerçekleştirilmiş olsaydı; maalesef gerçekleştirilmedi. Bugün itibarıyla bu kararın bir fırsat bilinerek Sayın Demirtaş'ın sekiz yılı bulan tutukluluğuna son verilmesinin hukukun gereği olduğunu ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum.