| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 23.10.2025 |
GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
2'nci madde marina, liman ve kıyı tesisleri işletenlere ve deniz aracı kiralayanlara kimlik bildirme yükümlülüğü getiriyor. Buna temelde bir itirazımız yok ancak madem kıyılarımızla ilgili konularla ilgili olarak Mecliste bir düzenleme yapılacak, buyurun, uzunluğu 1.500 kilometreye yaklaşan sahil şeridiyle Muğla'nın kıyılarına dair sorunları konuşalım. Bu kıyılar turizm, tarım, balıkçılık ve tarih açısından paha biçilmez bir mirastır. Değerli milletvekilleri, iktidar bu mirası sistematik şekilde sermayeye açmakta, yerel yönetimleri yok saymakta ve halkın ortak kullanımını gasbetmektedir. (CHP sıralarından alkışlar)
Kıyılarımızı "rant projeleri" adı altında pazarlayan anlayışlara örnekler vermek istiyorum. Marmaris Selimiye'de, Derin Azmak'ta yapılmak istenen 145 tekne kapasiteli marina 300'er iskele, 1 dalgakıran ve beton platform öngörüyor. Oysa proje alanı özel çevre koruma bölgesinde ve doğal sit statüsünde. Planlarda bu alanda marina öngörülmemiş, üstelik 6 deniz mil ötede 380 tekne kapasiteli başka bir marina var yani kamu yararı yok ama deniz çayırları ve zeytinlikler tahrip olacak, ekosistem geri dönülmez zarar görecek. Marmaris Karacasöğüt'te ise 178 tekne kapasiteli bir marina yapılmak isteniyor. Yine, proje özel çevre koruma bölgesi, doğal sit ve önemli doğa alanı sınırları içinde. Kapalı koy özelliği nedeniyle artan yat trafiği deniz ekosistemini kirletecek, mevcut atık tesisleri bu yükü karşılayamayacaktır. Yine, Marmaris Bozburun'da on üç günlük bir şirkete ihalesiz ve otuz yıllığına marina devrine girişilmişti, hem de Datça'da Danıştay kararlarıyla iptal edilen ihalesiz kıyı devirleri emsali ortadayken ama iktidar alışmış bir kere, hukuka meydan okuyor. Gelelim, Fethiye'ye; Aksazlar Koyu'na yapılmak istenen 280 yatlık marina yıllardır kirlilikle boğuşan körfezin üzerine yeni bir yük bindirecek. Bilim insanları "Oksijen seviyesi düşüyor, körfez can çekişiyor." diyor, iktidar önlem almak yerine beton ve kirlilik yükü getiriyor. “Caretta caretta”ların yaşam alanlarında böyle bir proje doğrudan türlerin yok oluşuna kapı aralayacaktır. Göcek ve Dalaman koylarında Türkiye Çevre Ajansının yürüttüğü Mapa Şamandıra Projesi'nde 918 mapa, 891 şamandıra, 857 tonoz ve 22 yüzer iskele kurulacak, kapasite 1.142'den 2.006'ya çıkarılacak. Yargı süreci devam ederken deniz tabanına beton bloklar dökülüyor, koylar marinalaştırılıyor. Bu yalnız doğayı değil, denize erişim hakkını da açık bir şekilde gasbediyor.
Bodrum'a bakalım. Turgutreis'te belediyemiz yerinde itiraz etmesine rağmen Sahil Güvenlik Limanının inşa edilmesine başlandı. Ücretsiz halk plajı yok ediliyor, "caretta"ların üreme alanı yok ediliyor. ÇED süreci işletilmeden, dava da sonuçlanmadan ihalesi yapıldı. Deniz çayırları ve turizm geleceği yok sayılıyor. Hukuk devleti, yargı kararını beklemek demek ama iktidarın ne yazık ki umurunda değil. Muğla kıyılarının ekolojik yenilenme kapasitesi detaylı olarak araştırılmadan yapılacak her yeni marina ve yapı bu cennet koylarımızın kirletilmesini ve ölümünü de ne yazık ki hızlandıracaktır.
Değerli milletvekilleri, Anayasa'yı, çevre hukukunu ve uluslararası sözleşmeleri yok sayan bu anlayış denizleri lüks yatların otoparkı görüyor, bütün Türkiye'nin geleceğini tehdit ediyor. Anayasa’nın 43'üncü maddesi açıktır, kıyılar halkındır, mücadelemiz de halkın kalması içindir. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
GİZEM ÖZCAN (Devamla) - İster Akbelen'e bakın ister Marmaris'i talan eden ucube otel projesine bakın yağmaya karşı yürütülen mücadeleyi göreceksiniz. Muğla halkı talana boyun eğmedi, eğmeyecek. (CHP sıralarından alkışlar) Başta, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerimiz boyun eğmedi, eğmeyecek çünkü biliyoruz ki Marmaris'in geleceğini, Fethiye'nin nefesini, Bodrum'un "caretta"larını, Datça'nın doğasını korumak Türkiye'nin ortak vicdanını korumaktır. Selam olsun Muğla için direnenlere. (CHP sıralarından alkışlar)