| Konu: | Tokat Milletvekili Mustafa Arslan’ın DEM PARTİ grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 22.10.2025 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Aslında itiraf gibi bir konuşma dinlediğimizi söyleyebiliriz. Örneğin, Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf bir ülke ve aynı zamanda Anayasa madde 90'a göre de uluslararası sözleşmeler usulüne göre yürürlüğe girdiğinde uymak zorunda. AİHM kararları Türkiye'nin iç hukuku bakımından bağlayıcı. Hani "Şu kadarını oranlıyoruz, başka ülkelere göre durumumuz daha iyi, bizde az başvuru var." gibi tamamen meseleyi istatistiklere sıkıştırarak bu meselenin içinden çıkamayacağımız çok açık ve net. Şimdi ortada bir hakikat var, o da şu: Demirtaş, Yüksekdağ, Kavala, Aysel Tuğluk -Demirtaş'ın 2 bu arada, 3'üncüsü de geldi, onu da temyize götürdüler- ortada kararları var. Şimdi soruyoruz: Bu kararların gereğini niye yapmıyorsunuz? Bu mahkemenin kararları bizim için bağlayıcı mı? Bağlayıcı. Şimdi, başka kararları icra ediyorsunuz, yerine getiriyorsunuz ama burada siyaseten size rakip olanların, siyaseten sizinle mücadele edenlerin, sizin politikalarınızı beğenmeyenlerin kararlarını, onlara yönelik hak ihlali kararlarını uygulamıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.
Bakın, AİHM bu 18'inci madde ihlalini 2'nci defa veriyor, diyor ki: "Sen rakibin olan siyasi partinin temsilcilerini, rekabet ortamını ortadan kaldırmak için, siyasi saiklerle cezaevine koyup orada tutuyorsun. Bu bir siyasi operasyon, bunun hukukla bir alakası yok." Şimdi size daha nasıl anlatsın, nasıl altını çizsin siz bu AİHM kararlarına uyasınız diye. Bari çıkın "Ya, kusura bakmayın, işimize böyle geliyor; şu anda bunu uygulamamız lazım, politikamız bunu gerektiriyor çünkü sizi elimine etmek, siyaseten tasfiye etmek istiyoruz." deyin, biz de bunu anlayalım. "Yok o kadar istatistik var, yok şu kadar var" diye bari allayıp pullamayın ya. Hakikati eğip bükmeyin, lütfen, rica ediyoruz artık.
Teşekkür ederim.