Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 8 |
Tarih: | 16.10.2025 |
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Zülküf Bey'den başlayayım. Hazır yanımda Sayın Bakan Yardımcımız da var. Van Çevre Yolu'nun devam ettiğini kendisi de belirtti; ikmal ihaleleri yapılmış. Edremit Çevre Yolu bağlantı kavşağı da iki ay içerisinde bitecekmiş; o müjdeyi de verelim size.
BAŞKAN - Takip edeceğiz Van vekilleri olarak.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - İnşallah, evet.
Şimdi, sorulan sorular içerisinde trafik kazalarının ülkemizin ekonomisine sosyal ve ekonomik maliyeti konusunda bir soru sorulmuştu. Tabii, trafik kazalarının maliyeti sadece maddi boyutta değil, özellikle ölümlü ve yaralanmalı kazalarda ülkemizin beşerî sermayesi ortadan kalkmakta ya da uzun süre iş gücünden uzak kalmaktadır. Kazalar sonucunda parçalanan hatta yok olan aileler, tabii, bozulan psikolojiler ve yaşanan travmalar önemli fakat bunun hesaplanması mümkün değil. Ülkemizde 2021 yılında yayımlanan bir makalede Türkiye'de trafik kazalarının ekonomik maliyeti üzerine bir inceleme yapılmış. 2013-2018 yılları arasında trafik kazalarına bağlı kayıpların maliyetinin yaklaşık değerinin yaşam kalitesindeki kayıplar da dâhil edildiğinde aşağı yukarı 300 milyara yakın bir rakam olduğu belirtilmiştir. Özellikle trafik kazalarının kamunun üzerinde de mali yük olduğu kadar bireysel olarak da zararları büyük ama bu yeni düzenlemeyle yeterli caydırıcılık sağlanarak can ve mal kaybının azaltılması ve dolayısıyla maliyetin düşeceği de açıktır. Tabii ki bu konuda hepimize büyük görevler düşmektedir.
Diğer taraftan, bir başka soruda trafik ihlallerinde sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması ve aracın trafikten men edilmesinin bu trafik kazaları ve ihlallerin azaltılmasındaki etkisi soruldu. Burada trafik ihlallerine karşı uygulanan sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması ve aracın trafikten men edilmesi yaptırımlarının, trafik güvenliğini artırmada önemli bir caydırıcı etkiye sahip olduğunu söylemem gerekiyor. Bu tür cezalar sürücülerin trafik kurallarına uyması konusunda farkındalık oluşturmaktadır ve ihlal davranışlarını azaltmaktadır.
Sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması, özellikle aşırı hız, alkollü araç kullanma veya tehlikeli sürüş gibi ciddi ihlallerde sürücülerin sorumluluk bilincini arttırır ve benzer ihlallerin tekrarlanmasını önler. Gene aynı şekilde aracın trafikten men edilmesi de sürücülerin hem maddi hem de manevi açıdan kayıplar yaşamaması için kurallara daha dikkatli yaklaşmalarını sağlar. Zaten bu uygulamalar aslında yurt dışında da oldukça yaygın. Ki bu uygulamalar sonucunda trafik kazalarının sayısında ve trafik ihlallerinde belirgin bir azalma öngörülmektedir.
Toplum genelinde trafik güvenliği kültürünün gelişmesini tabii beklemekteyiz bu yeni teklifle birlikte. Dolayısıyla bu tür idari yaptırımlar yalnızca cezalandırıcı değil, aynı zamanda önleyici ve eğitici bir işlev de taşımaktadır. Yani burada değerli milletvekillerimiz sürekli bu teklifin cezalandırıcı yönünü ele aldılar ama burada bir defa önleyici ve eğitici bir işlevi de taşıdığını belirtmem gerekiyor.
Konuşmalar esnasında İYİ Partiden Sayın Karakaş: "Park yasağını ihlal eden araçların çekilmesi uygulamasına son verilmesi sadece ceza yazılması mıdır?" diye bir soru ya da eleştiri getirmişti. Onu da burada cevaplayayım, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde park etme yasaklarına uymayan araçlardan hangilerinin kaldırılacağını ve araçların kaldırılması usul ve esaslarıyla araçları kaldıran ve çekenler ile araç sahiplerinin sorumluluğu belirtilmiştir, belirlenmiştir. Hatalı park eden araçların tamamı bulundukları yerden kaldırılmamaktadır, sadece trafik akışını engellemiş olanlar kaldırılmaktadır. Örneğin, işte yaya kaldırımlarında, otobüs duraklarında, yaya geçidinde, hastane gibi kamu kurum ve kuruluşlarının giriş çıkışlarını engelleyen araçlar çekilmektedir.
Yine, hız sınırlarında oransal bazlı artış yerine kademeli, reel bazlı artışın öngörülüp öngörülmediği konusunda ve yerleşim yeri içiyle yerleşim dışı ayrımı yapılmasıyla ilgili, bir de işte gene eleştiriler içerisinde vatandaşlara bu radar konusunda tuzak algısı yaratmamak için neler yapılıyor konusunu söylemek istiyorum. Şimdi, dünya genelinde tabii, trafik kazalarından kaynaklı can kayıplarının en başta gelen nedeni, sizin de bildiğiniz gibi aşırı hız. Ülkemizde de maalesef konuşmacılarımız da hatipler de belirtti, 2024 yılında günde 17,4 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Sadece hız ihlalinden kaynaklı kazalarda hayatını kaybeden kişi sayısı günlük 10'dur. Sadece 2024 yılı içerisinde hız ihlalinden kaynaklı toplam 3.657 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 2019-2024 yılları arasında 30 kilometre hız sınırının bulunduğu yerde 1.356, 50 kilometre hız sınırının bulunduğu yerde ise 7.689 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Ayrıca, TÜİK verilerine göre 2015-2024 tarihleri arasındaki ölümlü ve yaralanmalı kazaların yüzde 79'u yerleşim yeri içinde, yüzde 21'i yerleşim yeri dışında meydana gelmiştir. Hâlbuki biz normalde yani bu veriler elimizde olmasa tam tersinİ düşünürüz. "Yerleşim yeri içi ve dışı" şeklinde ayırım yapılmasının en önemli nedeni işte budur arkadaşlar. Özellikle bu ihlalin engellenmesi maksadıyla caydırıcılık en temel husustur. Dünya Sağlık Örgütünün 2018 yılında yayımladığı Kara Yolu Trafik Güvenliği Küresel Durum Raporu verilerine göre hızın sadece 1 kilometre artırılması kaza riskini 4 kat artırmaktadır. Diğer bir çalışmada da 80 kilometre hızla giden bir araçta kazaya karışan kişinin can kaybı riski 30 kilometre hızla giden araçta kazaya karışan kişiye göre 20 kat daha fazladır. Bu sebeple aşırı hızla mücadele kapsamında daha hassas tespitlerin yapılarak ceza adalet sisteminin sağlanması maksadıyla reel bazlı artış sistemine geçiş yapılması önem arz etmektedir. Burada özellikle şunu da söylemem gerekiyor: Hız ihlal tespit donanımları vasıtasıyla yapılan denetim uygulamaları öncesinde Bakanlık genelgesi kapsamında mutlaka ikaz levhası konulması zorunludur yani gizli veya şeffaf olmayacak şekilde hiçbir uygulama yapılmamaktadır.
Yine, İçişleri Bakanlığımızın yaptığı çalışmayla önümüzdeki dönemde gidilecek güzergâh üzerinde kaç tane radar uygulaması olduğu vatandaşlarımızla paylaşılacaktır. Burada, bazen vatandaşlarımızın yanlış algılamasına da sebep olacak bilgiler veya "dezenformasyon" diyelim yapılmakta radar konusunda ama bu yapılacak düzenlemeyle vatandaşa karşı tuzak kurulduğu iddiasının tamamen bir defa ortadan kalkması amaçlanmaktadır. Ayrıca, yapılan düzenlemeyle hız ihlal tespit donanımları vasıtasıyla uygulanacak idari yaptırımlarda sürücülere tanınan mevcut mevzuattaki yüzde 10'luk tolerans payının kaldırıldığı, hız sınırını 1 kilometre/saat aşan sürücülere para cezası kesileceği şeklindeki haberler, bu dezenformasyon bu gerçeği yansıtmamaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Bu yeni düzenlemede yerleşim yeri içerisinde 5 kilometre/saat, yerleşim yeri dışında ise 10 kilometre/saat tolerans aşımı öngörülmüştür.
Teşekkür ediyorum.
Saygılarımla.