Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 8 |
Tarih: | 16.10.2025 |
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Sayın Başkanım, bir defa milletvekillerimize teşekkür ediyorum.
Burada gördüğüm kadarıyla çok yoğun sorular var. Ben ilk soruyu şöyle... Aslında dünkü genel görüşmede özellikle teklifin neden Adalet Komisyonunda görüşüldüğüyle ilgili eleştiriler gelmişti, onları da cevaplayarak başlamak istiyorum, ondan sonra değerli milletvekillerimizin sorularına geçeceğim.
Şimdi, birincisi bizim Adalet Komisyonumuz biliyorsunuz reform niteliğinde önemli çalışmalara imza atıyor ve özellikle yargı strateji belgeleri doğrultusunda hukuk sistemimizin daha etkin, hızlı ve güvenilir işlemesi adına birçok düzenlemeyi hayata geçiriyor. Bu kapsamda, temel hak ve özgürlüklerin korunması, hukuk güvenliğinin sağlanması, toplumsal düzenin muhafazası ve yargı sisteminin etkinliğinin arttırılması adına önemli değişiklikler de yaptık. Bu gerçekleştirdiğimiz titiz ve detaylı çalışmalarla adalet sistemimizin daha da güçlenmesine önemli katkılarda bulunduk. Bugün gündemimize aldığımız kanun teklifi de yine bu doğrultuda 2025 yılında yayımlanan Dördüncü Yargı Reformu Stratejisi dikkate alınarak gündeme gelmiştir, Meclis Başkanlığımıza sunulmuştur, Komisyonumuza gelmiştir. Bu söz konusu strateji belgesinde ceza adaleti sisteminin caydırıcılığının artırılması temel amaçlar arasında sayılmıştır. Bu kapsamda belirlenen faaliyetler arasında, özellikle bunu değerli milletvekillerimiz görmüştür Yargı Reformu Stratejisi'nde -ki burada 62'nci sayfada- "Ceza adaleti sisteminde caydırıcılığı artıracak yeni hükümler getirilecektir." diye bir hedef konulmuştu. Buna göre, trafikte işlenen suçlar ile trafik güvenliğini tehlikeye uğratan kabahatlerin yaptırımlarının caydırıcılık ilkesi göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesi, ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında zaruret dışında olay yerinin terk edilmesinin ayrı bir suç olarak düzenlenmesi ve trafikte saldırı amacıyla araçtan inme gibi davranışların sürücü belgesinin geri alınması da dâhil olmak üzere müstakil yaptırıma bağlanması yer almaktadır, Yargı Reformu Stratejisi'nde bu şekilde bunlar yazılıdır. Bu hedefler doğrultusunda bu teklifin hazırlandığını görüyoruz. Bu noktada, değerli milletvekillerimizin takdirlerine sunulmuştur.
Şimdi, özellikle, sorulan sorular içerisinde... Bir defa, Karayolları Trafik Kanunu'nda değişiklik yapılmasına neden ihtiyaç duyulmuştur, neden cezalar artırılmıştır? Bunlara da genel olarak cevap verecek olursam, ülkemizde, biliyorsunuz, karayolu trafiğinin daha güvenli hâle gelebilmesini teminen 2021-2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi'yle buna bağlı eylem planları hazırlandı ve 2021/2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olarak 3 Şubat 2021 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Burada amacımız, ülkemizde 2030 yılına kadar trafik kazalarına bağlı can kayıplarını yüzde 50 oranında azaltmak ve 2050 yılına kadar da ülkemizi can kaybının hiç yaşanmadığı, güvenli bir trafik sistemine kavuşturmak. Burada trafik kazalarının azaltılması tabii ki öncelikli hedefimiz. Ülkemizde her yıl binlerce canımızı trafik kazaları nedeniyle maalesef, kaybediyoruz. 2024 yılında toplamda 6.351 vatandaşımız bir anlık ihmal, dikkatsizlik ya da kurallara uymamanın sonucunda maalesef, aramızdan ayrıldı, vefat etti. Her biri geride tarifsiz bir acı, bitmeyen bir özlem ve yüreklerde kapanmayan yaralar bıraktı. Trafik kazalarından en çok 25-45 yaş arasındaki genç ve yetişmiş insan gücümüz etkilenmekte olup meydana gelen trafik kazalarının yaklaşık yüzde 95'inin gerek sürücü gerekse yaya ve yolcu olarak insan unsurundan kaynaklandığı görülüyor. Burada Dünya Sağlık Örgütü tarafından trafik kazaları önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak da kabul edilmektedir. Trafik denetimlerinin önemli oranda artırılmasına rağmen 2024 yılında bir önceki yıla göre sadece 197 daha az can kaybı gerçekleşmiş olması Karayolları Trafik Kanunu'nda yer alan idari yaptırımların caydırıcı olmadığı sonucunu ortaya koymuştur. Kara yolu trafik güvenliğini artırmak ve caydırıcılığı sağlamak, özellikle trafik güvenliğini doğrudan tehdit eden davranışlara yönelik yaptırımların caydırıcılığını artırmak, trafik güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması, trafik kazalarının neden olduğu sosyoekonomik kayıpların önlenmesi, çevre kirliliğinin azaltılması amacıyla bu kanunda bu değişikliklerin yapılması ihtiyacı hasıl olduğunu görüyoruz. Bu sayede sürücülerin trafik kural ihlallerine yönelik davranış biçimlerinin olumlu yönde değiştirilerek her bireyin içinde bir vicdan rehberi oluşturarak bütüncül bir trafik kültürü inşa edilmesi de amaçlanmaktadır. Şunun altını çizmek istiyorum: Burada özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın belirtmiş olduğu bir husus var, burada geciktiğimiz her günün faturasının insan canı olduğunun bilinciyle bu meseleye aslında dört elle sarılmak lazım. Sıfır can kaybı, yaralanma, maddi hasar hedefine de ulaşmak için burada hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Dolayısıyla bu konunun her türlü siyasi ve fikri ayrılığın, her türlü rekabetin, tartışmanın üstünde bir mesele olduğunu da belirtmek istiyorum çünkü bu ülkede yaşayan herkesin trafik güvenliği hususundaki çalışmalara destek vermesi gerektiğine inanıyorum. Bu meselenin, toplumun tüm kesimlerinin elini taşın altına koyarak trafik güvenliğini asgari müşterek kabul ederek başarılı olabileceğimiz bir konu olması gerekiyor.
Bir soru da özellikle 2025 yılının ilk on ayında düzenlenen trafik idari para cezalarının miktarı. 50 milyar TL olduğunu görüyoruz, küsuratı da var; bu tahsil edilmiştir. Tahsilatın 25 milyar TL'si Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna ayrılmıştır, oraya aktarılmıştır.
Takograf muafiyeti olan araçlarla ilgili soru gelmişti, bunların kaç tanesinin kazaya karıştığıyla ilgili. 2024 yılında 891, 2025 yılının ilk dokuz aylık döneminde 1.269 adet takograf muafiyeti olan araç ölümlü, yaralanmalı trafik kazasına karışmıştır. Aslında burada, feci kazayı ya da elim kazayı da hatırlatmak istiyorum özellikle takograf olmadığı için. Mesela hatırlarsanız Mardin Derik'te meydana gelen kazada -ki orada bir kamyonun vatandaşları ezmesi sonucu birçok vatandaşımız vefat etmişti- orada büyük şehirler içerisinde takograf bulunmama zorunluluğu olmamasından dolayı böyle bir kaza meydana geldi ve 21 canımızı orada kaybetmiştik. Onun için de böyle bir düzenlemenin getirilmesinin elzem olduğunu düşünüyoruz.
"Motosikletlerin akrobasi hareketleriyle ilgili özellikle cezai işlem uygulanabilmesinin ve bunların delillendirilmesiyle ilgili ne gibi önlemler alınacaktır?" diye bir soru sorulmuştu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Süre bitti ama ben bir iki dakika daha, evet tamamlamak üzere.
Buyurun.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Tamamlayayım.
Burada trafik kolluğu görevleri esnasında araçlarında radar kamerası ve personelin kendisinde yaka kamerası bulunmaktadır ki bunların sayıları da artırılacaktır, yaka kamerası olan personelin sayıları. Görevli olduğu zaman diliminde bu kameralarla birlikte kayıt yaparak ihlalin delillendirilmesi yapılmaktadır. Yıl sonuna kadar 111 bin yaka kamerası tedarik edilerek denetim birimlerinde görevlendirilen personelin tamamına yaka kamerası verilecektir.
Evet, bir çoğundan bahsettim ama özellikle bir hususu dile getirmek istiyorum çünkü burada, defalarca cezaların miktarının artırılmasının, işte, tahsilat edilmesinin sanki özel bir sebebi varmış gibi, hazineye aktarılacakmış gibi eleştiriler getirildi. Hâlbuki burada şunu belirtmem gerekiyor "Bu trafik cezaları hazineye gelir olması amacıyla mı artırılmaktadır?" sorusuna: Trafik cezalarının amacı hazineye gelir getirmek değildir, trafik kazası kaynaklı can kayıplarının ortadan kaldırılması ve güvenli bir trafik ortamı oluşturmayı hedeflediğini bir defa söylemem gerekiyor. Trafik idari para cezalarının yüzde 50'si 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun 4'üncü maddesi gereğince Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonuna aktarılmaktadır. Ayrıca, yeni düzenlemeyle sadece idari para cezaları artırılmamakta, caydırıcılık kapsamında özellikle sürücü belgesini geri alma ve trafikten men şeklinde yaptırımlar da getirilmektedir.
Yine, benzer şekilde, geçen yıl kasım ayında Trafik Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle hatırlarsanız kamuoyunda "çakar" olarak tabir edilen ışıklı ve sesli uyarı cihazları...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Bitiriyorum efendim.
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - ...bu "sahte çakar" dediğimiz bu cihazları yetkisiz olarak kullananlara yönelik idari yaptırımlar aynı bu kanundaki oranlara benzer bir şekilde artırılmış ve bugün gelinen süreçte denetimler 4 kat artmasına rağmen çakar kullanım oranında yüzde 86 azalma olmuştur; bu örneği özellikle vermek istedim. Bu kanunda yapacağımız caydırıcı düzenlemelerle denetimi artırarak aynı şekilde 2026 yılı sonuna geldiğimizde ihlallerin önemli oranda, bazılarında ise tamamen biteceği öngörülmektedir. Burada cezayı bir gelir kalemi olarak değil, caydırıcı bir kamu politikası aracı olarak görmek gerekiyor. Anayasa'mızın da 5'inci maddesi uyarınca devletin temel görevlerinden biri de kişilerin can güvenliğini sağlamak ve toplumsal düzeni korumaktır. Bu teklifle de anayasal sorumluluğun yansıması olarak görülmesi lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI CÜNEYT YÜKSEL (İstanbul) - Cezaların artırılması hukuk devleti ilkesine uygun bir biçimde kamu yararı ve toplum düzeninin korunması amacıyla gerçekleştirilecektir. Ayrıca ceza miktarları ihlalin topluma ve bireyin can güvenliğine etkisi dikkate alınarak belirlenmiştir. Düzenleme hiçbir şekilde sıradan ve dikkatli sürücüleri hedef almamaktadır. Aksine, trafiği bir şiddet ve saldırı alanına dönüştüren davranışların önlenmesi amaçlanmıştır.
Diğer sorulara da yazılı olarak cevap vereceğiz.
Teşekkür ediyorum.