GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2025

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün hüzün ve mutlulukla karışık bir hâl içerisindeyiz. Aradan iki yıl geçti ve iki yıl içerisinde Gazze'de 67 binden fazla insan hayatını kaybetti, şehit oldu ve 149 bin -150 bin de diyebilirim- bebek, kadın, çocuk, erkek yaralandı. Böyle baktığımız zaman, bu iki yıl içerisinde olanlar tabii ki çok ama çok üzüntü verici.

Pek çok defa bir araya geldik, toplandık, Filistin'le ilgili konuda hepimiz ortak bir duruş sergiledik. Bu anlamda, hem Türkiye'de yaşayan insanlarımız hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi hep dediğim gibi dünyanın imtihanını da geçti diye düşünüyorum. Zaman zaman çok temel tartışmalarımız oldu, çatışmalarımız oldu ama asgari müştereklerde bir araya geldik. O sebeple, bugün saat on iki itibarıyla imzalanan anlaşmayı çok önemsiyoruz. Dünya için çok anlamlı fakat tabii ki bize düşen ve aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisine düşen bu anlaşmanın hayata geçmesiyle alakalı süreçleri takip etmek, uluslararası hukuk anlamında da takibin arkasında olmak ve tabii ki Gazze'nin imarı için neler yapacağımız meselesi de önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız bugün çok yeni bir açıklama yaptı, Gazze'nin tekrar ayağa kaldırılmasıyla alakalı yapılacak olan tüm uluslararası çalışmalarda Türkiye'de içinde olacak ve bu anlaşmaya uyulmayla alakalı olarak sahadaki takiple ilgili bir görev gücü oluşacak ve bu görev gücünde de inşallah Türkiye'nin de yer alacağını Sayın Cumhurbaşkanımız ifade etti. Buradan baktığımız zaman, yeni başlayan bir süreç var ve bu sürecin ben başta Gazze halkı olmak üzere dünyadaki tüm mazlum insanlar için bir fayda getirmesini ümit ediyorum ve tabii ki dünyada özellikle sivil insanların ortaya koyduğu tavrın da çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Milletvekillerimiz de inşallah gün içerisinde burada olacaklar, yarın da geriye kalan tüm siviller işlemler tamamlandıktan sonra Türkiye'de olacak inşallah. Bunun da tekrar altını çizmekte fayda var diye düşünüyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, ilginç bir öneride bulunmak istiyorum. Dünyada bir Holokost film endüstrisi var, bu "Holokost" kelimesi sadece ve sadece Yahudi soykırımı için kullanılan, ihdas edilmiş bir kelime ve rakamlara baktığınız zaman ilginç bir şey görüyorsunuz, bugüne kadar 182 tane Holokost'la alakalı film çekilmiş ve 116 tane de belgesel çekilmiş. Sizlerin de evinizde otururken rastladığımızı düşünüyorum. Bütün bu Filistin'le alakalı, Gazze'yle alakalı katliamlar yaşanırken evinize televizyonunuzun düğmesine basıyorsunuz, sabah, öğle, akşam Holokost'la alakalı bir film görüyorsunuz, bütün kanallarda bu var, adını vermeyeceğim, pek çok platform var, bu platformların hepsinde de bu filmler gösterilmeye devam ediyor. Filistin'de, Gazze'de İsrail'in yaptığı bütün bu soykırım bitene kadar bu filmlerin gösterilmesini Türkiye'de yasaklamak gerektiğini düşünüyorum, bu filmler gösterilmemeli. Utanmalılar; yani dünyaya bir taraftan soykırım yapıp bir taraftan da Holokost'la alakalı ısrarla bu filmlerin gösterilmesine devam edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Buradan ben kamuoyuna bir çağrıda bulunuyorum: Bunu muhakkak takip edelim ve Gazze'de, Filistin'de yapılan bu zulümle alakalı da bir kelime ihdas edelim, bir kelime; o kelimeyi duyan herkes bu zulmü hatırlasın, İsrail'in yaptıklarını hatırlasın, bu utancı hatırlasın. Gerekirse dünya çapında filmler üzerinden bir festival yapalım çünkü filmlerin gücü çok önemli, bunu önermek istiyorum.

Şimdi gelelim şu bağırarak söylediğiniz darbecilik meselesine. Türkiye'de darbelerin tarihini çok konuştuk burada, belki daha fazla da konuşabiliriz. Doğrusu, bugün belli bir uzlaşı içerisindeyiz, o yüzden... Türkiye'deki darbelerin tarihinde hangi siyasal hareketlerin, kimlerin, nerede, nasıl durduğu ortadadır. AK PARTİ kurulduğu günden itibaren ve daha öncesinde de her birimizin fikirlerine baktığımız zaman her bir hareketi darbecilik karşıtı bir harekettir, AK PARTİ'nin inşasında özgürlük vardır, inşasında darbecilere itiraz vardır. inşasında yasaklara, her türlü yasağa direnmek vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun lütfen.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - sebeple, darbeciliği eğer siz bir sıfat olarak kullanıyorsanız ben bunu iade ediyorum, kimin nereye yakıştıracağını kendisi bilir.

Şimdi, biz bekliyoruz yani bu yargılamaların başlamasını bekliyoruz. Ben buradan, Genel Kuruldan da daha evvel ifade ettim, pek çok kişi söyledi, Sayın Devlet Bahçeli söyledi, iddianameleri görelim. Biz herkesin hukuk önünde adaletle, hukukun içerisinde yargılanarak neticelenmesinden yanayız.

Şimdi, uyuşturucuyla alakalı şunu söylemek isterim: Bu konudaki takip sürecinin, bu konudaki soruşturma süreçlerinin, muhataplarının lekelenmeme hakkını koruyarak yapılması lazım. Yani burada insanlar, işte kullandı kullanmadı, azdır çoktur, bundan öte bir şeyden bahsediyorum. Tüm bu soruşturmalar, tüm bu konuya dair yapılan işlemlerin ünlü olsun ya da olmasın her bir insanın en tabii hakkıdır lekelenmeme hakkını kullanarak bunların yapılması. Bunun da altını çizerek iyi bir çalışma günü temenni ediyorum.

Teşekkür ederim.