GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 9 Ekim komplosuna, 10 Ekim Ankara Gar katliamının yıl dönümüne ve AYM’nin Veysel Atılgan’la ilgili verdiği karara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2025

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Sayın Başkan, Sayın vekiller; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bugün aslında tarihin seyrini değiştiren, dönüm noktası olan bir gündeyiz. Evet, 9 Ekim 1998'de Sayın Öcalan uluslararası bir komployla Türkiye'ye getirildi ve aradan yirmi yedi yıl geçti. Bu süreç tabii ki sıradan bir tutuklama, sıradan bir getirme olarak değerlendirilemez çünkü küresel güçlerin aslında Orta Doğu'yu kendi çıkarlarına göre yeniden şekillendirme planının bir başlangıcı, bir startı olarak da ifadelendirebiliriz 9 Ekim komplosunun kendisini. Bölge halklarının demokratik talepleri ve özgürlük arayışları engel olarak görüldü ve aslında uluslararası hukuk, insan hakları bu komploda hiçe sayıldı. 9 Ekim komplosuyla yalnızca Kürt halkı değil, bütün Orta Doğu halklarının hedef alındığını çok iyi biliyoruz ancak bu komplonun sonuçlarını boşa çıkarmak için de yoğun bir çaba gösterildi, çatışmayı büyütme planları boşa düşürüldü, barış ile demokratik çözüm iradesi Sayın Öcalan tarafından ısrarla sürdürüldü. Bu vesileyle 27 Şubatta yapılan barış ve demokratik toplum çağrısıyla halkların ortak geleceğini esas alan tarihsel bir adım attı. Bu çağrı bu topraklarda halkların eşit, özgür ve barış içinde bir arada yaşayacağı demokratik bir yaşamın aslında inşasına yönelik önemli tarihsel bir adımdı. Evet, 9 Ekim komplosuna da bu çağrı tarihî bir yanıt oluşturdu. Orta Doğu'nun yeniden dizayn edilmeye çalışıldığı, küresel hegemonya mücadelesinin enerji ve ticaret hatları üzerinden kızıştığı, katliamların, açlığın ve soykırımın derinleştiği bir tarihsel momentte halklar arası büyük barışın zeminini kurmaya dönük bir çağrıydı.

9 Ekim komplosunun yıl dönümünde bir kez daha buradan vurgulamak istiyoruz: Halkların barış içinde bir arada yaşadığı demokratik bir yaşam mümkündür. Bunun yolu, hakikatle yüzleşmek, demokratik çözüm iradesini büyütmek ve bunun gereği olan yasal adımları bir an önce atmaktır. Herkesin bu çabanın anlamını doğru kavrayıp tarihî sorumluluğunu yerine getirme çağrısını da buradan, Meclisten bir kez daha yapmak istiyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yarın toplumsal tarihimizin en karanlık, en acı günlerinden biri olan 10 Ekim Ankara Gar katliamının yıl dönümü. Bu saldırı onlarca yurttaşımızın yaşamdan kopmasına yol açtı, yüzlerce insanımızı kaybettik. Evet, tam 103 canımız barış isterken, çatışmaların sonlanmasını isterken hunharca bir saldırı sonucunda yaşamlarını kaybettiler. Her biri bir umut, her biri bir yaşam, her biri bu toprakların acısıyla, yasıyla hayatta kalmaya çalışan ve hâlâ adalet mücadelesi veren yurttaşların annesi, çocuğu, sevgilisi, babası, yoldaşı ve bizlerin arkadaşlarıydı; hepsi bu ülkenin barış, özgürlük ve eşitlik mücadelesine dair hayalleri olan yurttaşlarımızdı ama bu katliamla katledildiler, ne yazık ki hayatlarını kaybettiler. Bu katliamın bedelini aslında sadece 103 insanımızı yitirerek ödemedik; aynı zamanda, toplumsal güvenimizin, barış arzumuzun ve demokratik toplum mücadelesi umudunun da derinden sarsıldığını ifade etmemiz gerekiyor. Çok iyi biliyoruz ki bu saldırı aynı zamanda birlikte yaşama iradesine, barış içinde yaşama iradesine, bir arada eşit ve özgür yaşama iradesine yönelik karanlık bir saldırıydı. Bugün hâlâ o acıyı derinden hissediyor ve kayıplarımızın yasını tutuyoruz.

Biz kayıplarımızın yasını tutup adalet mücadelesi verirken ne yazık ki bu ülkenin mahkemelerinde adaletsizliğe imza atılmaya devam ediliyor. Az önce milletvekili arkadaşım Beritan Güneş'in de söylediği gibi, AYM'nin Veysel Atılgan'ın yaşam hakkının ihlal edilmediğine dair verdiği kararın tarihe düşülmüş kara bir leke olduğunu ve acımızı kanattığını ifade etmek istiyoruz.

Bizler DEM PARTİ olarak bu karanlık günün sorumlularının adalet önünde hesap vermesi için araştırma komisyonu kurulması talebini bu yıl bir kez daha yenileyeceğiz. 10 Ekim Gar katliamını gerçekleştiren karanlığın üstüne birlikte yürüyelim ve bu karanlığı birlikte aydınlatalım istiyoruz. Adalet yalnızca geçmişin karanlığını aydınlatmakla kalmaz, geleceğe güvenle bakabilmenin de temelini oluşturur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Bu adım toplumsal hafızayı canlı tutmak ve benzer acıların tekrarını önlemek açısından da çok önemlidir. 10 Ekim bize aynı zamanda demokrasinin, barışın ve eşitliğin ne kadar kırılgan olduğunu da hatırlatıyor. Bu ülkenin halkları farklı kimlik ve inançlardan oluşsa da ortak, eşit, özgür, demokratik bir geleceği ve elbette ki barışı hak ediyor. Bunun umudunu taşıyor, bunun mümkün olduğuna inanmak ve güvenmek istiyoruz. Güven verici adımları hep birlikte atalım, toplumda güven inşa edelim. Bu güveni kurmak için de bir adım atmak, geçmişle yüzleşmek, acıyı unutmamak ve sorumlulardan hesabın sorulduğunu görmek, göstermek de hepimizin sorumluluğudur.

DEM PARTİ olarak bir kez daha ifade ediyoruz; 10 Ekim Gar katliamını unutmadık, unutturmayacağız. Barış, adalet ve eşitlik mücadelesini büyüteceğiz. Bu mücadelede hayatını kaybeden yurttaşlarımızın ve ailelerinin hatırasına ve ailelerimizin adalet mücadelesine sahip çıkacağız. Yaslarımızla, acılarımızla, kimseyi arkada bırakmadan yan yana, umutla barış, demokrasi ve özgürlük için yürümeye devam edeceğiz diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)