GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:3
Tarih:07.10.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; YENİ YOL Grubu olarak yine bir Filistin, yine bir Gazze meselesiyle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinin duyarlılığını, vicdanını seslendirmek üzere bu önergeyi vermiş bulunuyoruz. Yetmiş bir yıldır süren bir işgal, 2007'den bu yana yaklaşık on sekiz yıldır devam eden abluka, ambargo, insanlık dışı kuşatma sebebiyle artık temel insani ihtiyaçlara bile kavuşmakta zorlanan Gazzelilerin bir açık cezaevine dönüştürülmüş kendi topraklarındaki mücadelesine destek vermek üzere, dünyanın değişik ülkelerinden vicdan sahibi insanlar ayaklandı. Bizler de Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan, bulunmayan bütün partiler ve milletvekilleri olarak zaman zaman, Filistin'e destek noktasında burada ortak bildirilere imza attık, bütün gruplar bu konudaki hassasiyetlerini ortaya koydu. Burada iki konu önemli çünkü bu işgal, soykırım ve ambargo nedeniyle insani ihtiyaçları bile giderilemeyen durumla ilgili insanlık vicdanı ve sivil toplum harekete geçti, önemli aksiyonlar, eylemler ortaya koydu. Bu sivil eylemlerin iki amacı var, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milletvekilleri olarak bizlerin de iki amacı olduğu gibi. Bunlardan bir tanesi İsrail'in bu terörist eylemlerine dikkat çekmek, İsrail'in uluslararası hukuka aykırı bir şekilde yapmış olduğu uygulamalara itiraz etmek ve yine, İsrail'in bu terörist eylemlerini gündemleştirmektir, yapmış olduğu işleri lanetlemektir; eylemlerimizin, konuşmalarımızın amaçlarından bir tanesi bu. Buna iktidarıyla, muhalefetiyle hep beraber ortak oluyoruz ve hep beraber kınıyoruz. Ama gerek bu eylemi yapan kişilerin, gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisinde milleti temsil eden milletvekilleri olarak bizlerin ikinci bir sorumluluğu, borcu ve amacı var; bu zulmü durdurma konusunda yeterli adım atmayan dünya devletlerinin iktidarlarına çağrıda bulunmak, onları etkili eylemler yapmak noktasında zorlamak, atamadıkları adımlardan dolayı eleştirmek, hatta gerekirse kınamak bizlerin en tabii hakkıdır, buradaki bütün milletvekillerinin hakkı olduğu gibi.

Birinci amaçta hep beraber ortaklaşıyoruz; iktidarıyla, muhalefetiyle, muhalefet seçmeniyle, iktidar seçmeniyle herkes İsrail'in yapmış olduğu zulmü tespit edip kınama noktasında hemfikir ama söz konusu olan iktidarlar olunca hemen ilk amaç konusunda "Siz bizim hassasiyetimizi nasıl sorgularsınız?" Biz sizin hassasiyetinizi değil yapmak durumunda olup da yapamadıklarınızı sorguluyoruz. Yirmi üç yıllık iktidarınızda hâlâ Gazze'de soykırım varsa sizin kadar Birleşmiş Milletlerdeki bütün devletlerin iktidarları suçludur ve sorumludur. Sorumluluklarımızın farkında olmamız lazım. Biz hiç kimsenin hassasiyetini sorgulamıyoruz ki, İspanya Başbakanının da hassasiyetini sorgulamıyoruz, İtalyan Başbakanınınkini de İngiltere ve diğerlerininkini de sorgulamadığımız gibi. Bunlardan çok daha fazla hassasiyet sahibi olan ülkemizin Cumhurbaşkanının da hassasiyetlerini sorgulamıyoruz. Ama devlet adamlarının tek şeyi hassasiyet değil ki.

Bugün 46 ülkeden 497 insan niye, bu açık sularda bu kadar tehlikelerle yüz yüze kalarak oraya doğru yürüyor? Bir, İsrail'in yapmış olduğu zulme dikkat çekmek için; iki, mensubu oldukları devletlerin iktidarlarının yapamadığını aynı zamanda ifşa etmek için o denizlere çıkıyor. Dolayısıyla bu insanlar giderken gerekli güvenlik önlemlerini alamayan iktidarlar sorumludur, bu insanların uluslararası sularda teröristçe alıkonulmasına müdahale edemeyen iktidarlar sorumludur ve yine, bunların tutuklanmalarına, gözaltına alınmalarına engel olamayan iktidarlar sorumludur. Sadece oraya bir uçak gönderip, onları oradan kurtarıp daha sonra da burada, havaalanında zafer naralarıyla karşılamak bir iktidarı sorumluluktan kurtarmaz. Sizin vazifeniz, onların yüklenmiş olduğu o insani yardımları Gazze'ye ulaştırmayla ilgili gerekli tedbirleri almaktır; donanma eşlik etmesi gerekirse donanmadır, buradan tezkere çıkarılması gerekiyorsa tezkereyi çıkarmaktır. Süreçlerin hiçbir tanesinde yoksunuz, sonuçlarda hep beraber maşallah ortaya çıkıyorsunuz. Dolayısıyla değerli arkadaşlar, biz sizin hassasiyetlerinizi sorgulamıyoruz çünkü en az bizim kadar, yer yer bizden de fazla hassasiyetinizin farkındayız ama yirmi üç yıllık bir iktidarsınız, bizi kendinizle kıyaslamayın; biz yirmi üç yıl iktidarda olmadık ki "İktidarımız şunları şunları yaptı." deyip bizi "Siz neler yaptınız?" diye sorguluyorsunuz. İşte neler mi yaptık? 3 milletvekilimiz biz bugün buralarda bu çalışmayı yaparken Gazze'ye doğru yol almaya devam ediyor, muhtemelen bugün İsrailli askerlerle karşı karşıya gelecekler. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Devam edin, buyurun.

BÜLENT KAYA (Devamla) - Buradan sadece grubumuzu temsilen değil 600 milletvekilinin vicdanını, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onurunu ve zulme karşı duruşunu temsilen o açık sularda Gazze'ye doğru yol alan Sayın Sema Silkin Ün'ü, Mehmet Atmaca Bey'i, Necmettin Çalışkan'ı bütün milletvekilleri adına saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ve yine "Bu milletvekillerimize yapılacak kötü muameleleri engelleyin." diye iktidara bir çağrıda bulunmuyorum çünkü onlar belli bedelleri göze alarak zaten o yola çıktılar. Gazzelilere yapılan soykırım karşısında "Bunlara kötü muamele yapılmasını engelleyin." demeyi bir acziyet olarak görüyorum. Sizin yapacağınız tek bir şey var ey iktidar: Bunların yüklendiği amacı gerçekleştirmek için, Gazze'ye o yardımı ulaştırmak için gerekli tedbirleri alın. Bırakın tutuklanmalarını, gözaltına alınmalarını, kötü muameleleri, zaten onlar bunları göze alarak oraya gitti; sizden bir yardım dilenmiyorlar, iktidar olarak gereğini yapmanızı bekliyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (Devamla) - Başkanım, arkadaşlarımızın şu an bizim sesimize... Eğer uygun görürseniz bir dakikayla daha toparlamak istiyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

BÜLENT KAYA (Devamla) - Çok teşekkür ederim.

Değerli milletvekilleri, bu arkadaşlarımız yarın sabahtan itibaren uluslararası hukuka göre, İsrail'in teröristçe saldırıda bulunacağı sulara girmek üzereler. Dolayısıyla, dediğim gibi, bu arkadaşlar YENİ YOL Grubunu temsilen gitmiyor, 86 milyon milletimizi ve buradaki 600 milletvekilini temsilen gidiyor. Hep beraber bu duyarlılığa sahip olalım ve onların bu yüklenmiş oldukları vicdanı Gazze kıyılarına ulaştırmak için iktidarımızı zorlayalım, hep beraber zorlayalım. İsrail'in ne haddine ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını gözaltına alıyor, milletvekillerini alıkoyuyor! Ve bizler de iki üç gün bunlar gözaltında tutulduktan sonra İsrail bunları serbest bırakmaya karar verince onlara uçak göndermeyi bir marifet olarak bu millete anlatacağız... O açıdan, buradan tekrar iktidara sesleniyorum, Dışişleri Bakanı buraya geldiğinde de seslendim: Tutuklandıklarından sonra zaten iki üç gün sonra serbest bırakılacaklar, bu devlete yakışan tutuklanmadan onların Gazze'ye ulaşmalarını temin etmektir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (Devamla) - Bu konuları detaylı bir şekilde burada konuşmayacaksak Trafik Kanunu'nu konuşmak bu millete hakarettir. Dolayısıyla bu konuda bu genel görüşmeyi açıp hep beraber bu konuları konuşmak üzere genel görüşme talebimize destek vermenizi diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve CHP sıralarından alkışlar)