GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:3
Tarih:07.10.2025

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Yeni yasama yılımızın her bir milletvekili arkadaşımıza ve Türkiye'ye, Türkiye Büyük Millet Meclisine hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Sayın Başkanım, ben kendi konuşacaklarım dışında bana sıra gelinceye kadar Grup Başkan Vekili arkadaşlarımın ifade ettikleri konulara dair birkaç kelam da etmek istiyorum.

Öncelikle, Mersin Erdemli ilçesinde tarım işçilerini taşıyan minibüsün devrilmesi sonucunda 5 vatandaşımız hayatını kaybetti, 14 kardeşimiz de yaralandı. Bu meselenin çok üzüntü verici olduğunu ifade etmek istiyorum. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum.

Sayın Ekmen biraz evvel buradaydı.

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Buradayım efendim.

SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Burada, burada.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Aslında Grup Başkan Vekillerinin konuşmasını dinlemesini tercih ederdim diyecektim, yerinizdesiniz.

Sayın Ekmen, 2010 yılındaki yönetmelikten bahsettiniz. Bu konuyla ilgili olarak aslında tamamlayan ve daha da gelişen yeni bir düzenleme var, Cumhurbaşkanlığı genelgesi var, 2024 yılında yayınlandı ve genelgenin yürürlüğe girmesiyle birlikte özellikle mevsimlik işçilerin hem kendilerinin hem de ailelerinin çalışma ve yaşama şartlarının daha iyileştirilmesiyle alakalı önemli düzenlemeler yapıldı, valiliklere bütçe aktarımında bulunuldu ve devamında da yeni bir kurul ihdas edildi; Mevsimlik Tarım İşçiliği İzleme ve Değerlendirme Kurulu. Bu Kurul vesilesiyle tüm tarım işçilerinin kaydı yapılarak ihtiyaçlarının giderilmesi ve en önemlisi de çocukların okula gitmesinin teminiyle alakalı önemli bir çalışma yürütülüyor. Tabii ki bunlar var olan kazayı, problemi tek başına ortadan kaldırmıyor ama tarım işçilerinin daha sağlıklı şartlarda çalışabilmeleri, seyahat edebilmeleri ve yaşayabilmeleri için özel bir gayret olduğunun da altını çizmek istiyorum; bunu ifade etmek isterim.

Bugün vefat yıl dönümünü hatırladığımız çok önemli bir siyasetçi, Sayın Recai Kutan, kendisinin vefat yıl dönümü bugün. Bir mühendis kendisi, biz siyasetçi olarak biliyoruz ama Devlet Su İşlerinin önemli mühendislerinden. Hem Keban Barajı hem Atatürk Barajı'nın inşasında önemli görevler ifa etmiş, aynı zamanda siyasete büyük katkı vermiş bir isim Recai Kutan. Hem 41'inci Hükûmette hem de 54'üncü Hükûmette Bakan olarak da görev yaptı. İnsan olarak da çok kıymetli, nezaketli, siyasette örnek bir şahsiyetti; ben kendisini tekrar rahmetle yâd etmek istiyorum.

Bir diğer önemli konu, tabii ki her birimizin yani sadece ülkelerin değil bütün evlerin sofralarında konuşulan, her ailenin, her anne-babanın, hatta çocukların gündeminde olan Filistin, Gazze meselesi. Biz de dün Üsküdar'da... AK PARTİ Kadın Kolları olarak sağ olsun, başkanlarımız güzel bir organizasyon yaptılar, bütün Türkiye'de eylemler yapıldı; her gün, her yerde eylem var. En son, bütün dünyanın kulak verdiği, yakından izlediği Sumud Filosunun yaptığı eylem son derece önemliydi. Buraya katılan pek çok aktivist vardı ve 50'den fazla da Türk vatandaşı bu aktivizme katılmış oldu. Vatandaşlarımızdan 14'ü dönememişti, onların da bugün, 7 Ekim itibarıyla Türkiye'ye gelmeleri sağlanacak, şu an yoldalar, dönüyorlar Türkiye'ye. Sadece Türk vatandaşları değil, farklı ülkelerden 137 aktivistin de Türkiye'ye gelmeleri ve kendi ülkelerine ulaşmaları sağlandı. Şöyle düşünüyorum: Yani bazen hayatta büyük acılar hiç ummadığımız değişimlere sebebiyet veriyor. İsrail'in Gazze'ye uygulamış olduğu bu zulüm, bu katliam dünyada insanların gözünü açtı. Ben geri dönüşü olmayan bir yol olduğunu düşünüyorum yani artık İsrail'in buradan çıkabilme ihtimali çok zor. İnşallah, Allah'ın izniyle Gazzeli kardeşlerimiz hem bu zorluktan çıkacak hem de Filistin özgürlüğüne kavuşacak. Şu anda baktığımızda Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin yüzde 80'i Filistin'in varlığını tanıdı, Türkiye zaten Filistin Devleti'ni ilk tanıyan ülkelerden ama 21 Eylülde hiç olmayacağını düşündüğümüz İngiltere, Kanada, Avusturalya, Portekiz, hemen arkasından Fransa ve Belçika Filistin Devleti'ni tanımış oldular. Avrupa Birliğinin en önemli ülkelerinden Almanya, İtalya, Danimarka ve Yunanistan henüz tanımadılar ama onları da görüyorsunuz, kendi ülkelerinde muazzam bir talep var -başta İtalya olmak üzere- kendi ülkelerinde sivil vatandaşlar, sendikalar eylemler yaparak muazzam bir çağrıyı yükseltiyorlar. Ben dünyada iyiliğin sesinin daha yüksek çıktığını görüyorum ve galip geleceğine de inanıyorum çünkü dünyanın imtihanı şu anda Filistin ve Gazze. Bu imtihandan geçemediğimiz müddetçe hiçbirimize huzur olmadığını düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin lütfen.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Tamamlayacağım Sayın Başkanım.

O sebeple, Genel Kurulda da biz bu konu karşısında her daim birlik içerisinde olduk. 1 Ekimde Genel Kurul açılırken Sayın Cumhurbaşkanımızın burada yaptığı konuşma da fevkalade önemliydi. Aynen Birleşmiş Milletlerde olduğu gibi, Türkiye'de, burada, Meclisimizde her birimize, her bir siyasi partiye hem teşekkür ederek hem de bu davada öncülük etme konusunda tekrar çağrıda bulunmuş oldu.

Bu olumlu cümlelerden sonra ben de Sayın Murat Emir'in şu ifadesine bir şey söyleme ihtiyacı duyuyorum, dedi ki: "Sizi yargılayacağız." Murat Emir savcı mıdır, Murat Emir hâkim midir? Yani bu "Sizi yargılayacağız." ifadesi bütün yaptığınız konuşmalarla çelişen bir ifade.

MURAT EMİR (Ankara) - Emin misiniz Sayın Zengin?

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Evet, aynen böyle söylediniz.

MURAT EMİR (Ankara) - Hayır.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - "Sizi yargılayacağız." dediniz.

İSMAİL ERDEM (İstanbul) - Dediniz, dediniz.

MURAT EMİR (Ankara) - Hayır, tutanaklara bakın.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Dediniz, dediniz, "Sizi yargılayacağız." dediniz.

MURAT EMİR (Ankara) - Benim öyle bir niyetim yok, öyle bir şeyi de söylemem.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - O zaman Sayın Başkanım, arkadaşlarımdan ben rica ediyorum, tutanaklardan çıkaralım.

MURAT EMİR (Ankara) - Aynen öyle yapın. Ben niye sizi yargılayayım?

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Şahsıma söylemediniz, bence grubumuzu kastederek söylediniz.

MURAT EMİR (Ankara) - Hiçbirinizi yargılama gibi en ufak bir niyetimiz yok.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Öyle olmamalı, olamaz da zaten.

MURAT EMİR (Ankara) - Zaten yok öyle, ne münasebet. Ben sadece milletvekiliyim.

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Çünkü yargılama bizim işimiz değil, hâkimlerin ve savcıların işi. Biz her daim hem bireysel olarak hem de grubumuz olarak haktan, hukuktan, adaletten yanayız. O anlamda, bunun altını çizmek istiyorum. Tutanaklar da çıktıktan sonra tekrar konuşuruz.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)