| Konu: | YASAMA SORUNLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 15.02.2012 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; yasama sorunlarına ilişkin gündem dışı söz aldım, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Mecliste kanun yapım süreci sempozyumu yaptık, Millet Meclisinin idari kapasitesinin geliştirilmesiyle ilgili çalışmaları da tamamladık. Sorunlar hâlâ devam ediyor. Gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı, Genel Sekreterlik gerekse iktidar partisi bu çalışmalara katıldığı hâlde gereğini yerine getirmiyor. Yasamanın problemlerinin çözümü için Genel Kurulda bir öngörüşme yapılması, tali komisyonların etkinliklerinin artırılması, İç Tüzük için komisyonlar arası eş güdümün sağlanması, komisyon gündeminin önceden ayrıntılı olarak planlanması, görüş beyan edeceklerin, kurum ve kuruluşların usul ve esaslarının belirlenmesi, düzenleyici etki analizlerinin yapılarak kullanılabilir hâle getirilmesi hususu bunlardan bazılarıdır.
AKP Hükûmetinin gönderdiği tasarılar ve AKP milletvekillerince verilen kanun teklifleri hakikaten Meclisin tansiyonunun artmasına ve ortamının gerilmesine neden olmaktadır.
Bakın, yetki kanununa davet yazısının imzasının ne zaman atıldığı komisyonda belli değildir. Başkan Ankara'da olmadığı zaman onun yerine atılan bir imza mı? Şayet böyleyse, bu hukuken suçtur. Savcılığın haberi olsa tahkikat açar. Bu olaya Sayın Meclis Başkanı, Başbakan Yardımcısı olarak şahit olmuştur. Buna istinaden onlarca kararname, yüz binlerce kamu görevlisini ilgilendiren düzenlemeler yapıldı. Şimdi bunları düzeltmek için kanun yapmaya çalışıyorsunuz. Bunun bir mantığı olduğunu düşünebiliyor musunuz?
Bir diğer husus İç Tüzük değişikliğine ilişkin. Koca bir yılı oturup çalışıyorsunuz, anlaştığınız metni kaldırıp atıyorsunuz, şimdi de "Ben getirdim, mecburen kabul edeceksiniz." diyorsunuz. Geçen gün burada olan olaylar, iki parti milletvekillerinin on dakikayı aşan fiziki darp hâli yakıştı mı Türkiye Büyük Millet Meclisine, yakıştı mı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanına? Burası Büyük Atatürk'ün makamının koltuğu. Ona yakıştı mı?
Bir diğer husus, komisyonların gönderdikleri gündemdeki konuların kadük olduğundan haberleri bile yok. Aynen bir komisyon başkanının konuşmasını tutanaktan okuyorum: "Biz tali komisyon olarak şimdiye kadar görüşmemiz gereken birçok şeyi görüşmemişiz. Bu tip konuları görüşmemişiz ancak tali komisyon olarak bizim karne notumuzda, daha doğrusu çalışma portföyümüzde bunlar hep bohçalanmış, böyle duruyor. Biz de istedik ki bunların hepsini getirelim, bir an evvel bitirelim, bizim gündemimizden çıksın gitsin, gündemimizde bir şey olarak kalmasın. Onun için bunları getirdik. Yalnız benim gördüğüm kadarıyla bunların bir kısmı kadük hâle gelmiş ama bu kadük hâle gelmesinden mütevellit de bize herhangi bir yazı filan da gelmemiş, yani kadük hâle gelen bir şey gündem maddesi olarak komisyon üyelerinin önüne komisyon başkanınca getiriliyor." Bunun savunulacak bir tarafı var mıdır değerli arkadaşlar? Böyle bir tasarıyı tali komisyon olarak istemişler. Ana komisyondan "Biz bunları kaldırdık" diye yazı gelmemiş. Ana komisyonun yönetimi de dünyadan habersiz. Dolayısıyla "Bu sıkıntılar buradan kaynaklanıyor." deniliyor.
Şimdi, bu hafta MİT Kanunu ile getirdiğiniz teklif. Teklifi veren milletvekilinin güvenlik uzmanı olup olmadığını bilemiyorum. Hele zamanlaması akla ziyan. MİT Müsteşarı sizin talimatınızla gidip geldi mi, gelmedi mi? Eskiden milletvekillerinin dokunulmazlığını "Memurların da var, hep beraber kalksın." diye AKP Grubu olarak, AKP yetkilileri olarak, AKP Hükûmeti olarak iddia ediyordunuz. Şimdi, Sayın Başbakanı kurtarmak için memura dokunulmazlık getirmeye çalışıyorsunuz.
Çek Yasa Tasarısı'nı getiriyorsunuz. "Ekonomik suça ekonomik ceza." diyorsunuz ancak "100 bin mahkûmiyet kararı var." diyorsunuz, "125 bini yolda." diyorsunuz, 235 bin kişinin cezaevine girmesinden korkuyorsunuz. Ama görülüyor ki siz her aklınızdan geçeni kanun hâline getireceksiniz, ondan sonra sıkıntı olursa kanuna da gerek yok diyeceksiniz. Maalesef, bu dönemde yasama zinciri emir ve komuta tahakkümü altına girmiştir. Bunun sonu nedir? Sivil diktadır. Şu getirdiğiniz yasayı bari görüşmelerde sıkıntı çekmemeniz için temel yasa olarak getirseydiniz de probleminiz kalmasaydı.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Ayhan.