| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 2 |
| Tarih: | 02.10.2025 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28'inci Döneminin Dördüncü Yasama Yılında millî iradenin tecelligâhı yüce Meclisimizde bir kez daha milletimizin emanetini taşımanın sorumluluğuyla bir araya geldik. Yeni yasama yılının Meclisimize, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını ve başarılı bir çalışma dönemi olmasını diliyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kutlu bir tarihin mirasçısıdır ve dünyada eşi benzeri olmayan "gazi" sıfatıyla anılmaktadır. İşgal altındaki vatanımızda "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." ilkesini tarihe nakşetmiştir Meclisimiz ve bu yüce Meclisimiz, istiklal mücadelemizin karargâhı, cumhuriyetimizin kurucusu, demokrasimizin teminatı ve milletimizin kalpgâhıdır. 15 Temmuz gecesi bombalanırken dahi milletin emanetine sadık kalarak millî iradeye bağlılığımızla çalışmalarımıza devam ettik. Bu vesileyle, belirtmek isterim ki bu çatı altında hepimizin birinci vazifesi Gazi Meclisimizin vakarına eksiksiz sahip çıkan bir şuurla sözümüzü de işimizi de aynı ciddiyetle sürdürmektir. Meclisimizin itibarını korumak, buradaki işleyişi sürdürmek her birimizin sorumluluğundadır. Şu veya bu gerekçelerle Meclisi çalışamaz hâle getirecek tutum ve davranışlardan kaçınmak tüm milletvekillerimizin sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun gereği olarak, parti farkı gözetmeksizin millî meselelerde ortak aklı önceleyeceğiz; Meclis İçtüzüğü'nü verimliliği ve nezaketi artıracak biçimde işletmeye, gerekiyorsa güncellemeye hazır olacağız. Temel hak ve özgürlüklerin, hukuk devleti ilkesinin ve yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi için yasama gündemini reform odaklı, tahkim ve ıslahat odaklı tutacağız. Bütün bunları yaparken dilimizin birleştirici, üslubumuzun saygılı, siyasetimizin çözüm odaklı olmasına özen göstermemiz gerekmektedir. Zira milletimizin beklediği gerilim değil sonuçtur, polemik değil icraattır.
Değerli milletvekilleri, Meclisimiz için bu yasama yılının ayrı bir önemi vardır. En mühim vazifelerimizden biri de Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarının başarıyla ve zamanında tamamlanmasıdır. Bu Komisyonun ortaya koyacağı yol haritası millî birlik ve beraberliğimizi güçlendirecek, demokrasi standartlarımızı yükseltecek ve milletimizin ortak geleceğine güven katacaktır. Karşı karşıya olduğumuz küresel ve bölgesel sorunlar her zamankinden güçlü bir Meclis yapısını gerekli kılmaktadır. Başta Filistin'deki İsrail katliamları ve soykırımı olmak üzere çevremizdeki savaşlar bölgesel istikrarsızlığı tetiklemektedir. Dış politikadaki bu kırılganlıklara karşı içimizi, birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmeliyiz. Bunun için de millî konularda millî duruşumuzu Meclis çalışmalarımıza yansıtmalıyız. Pusulamız nettir: Milletimizin huzuru, devletimizin bekası, milletimizin kardeşliği, birliği ve beraberliği. Hedefimiz nettir: Büyük ve güçlü Türkiye. Bu yolda milletin vicdanını, devlet aklını ve adaletin terazisini birlikte tutacak, yürüyüşümüzü aynı kararlılıkla sürdüreceğiz.
Bu istikamette Gazi Meclisimizde kurumsal kapasitenin, istişare kültürünün, yasama kalitesinin güçlendiği bir yasama yılı geçirmemizi temenni ediyor, yeni yasama yılının bir kez daha ülkemize, milletimize ve tüm milletvekillerimize ve Meclis çalışanlarımıza hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Ayrıca, Gazze'de yıllardır süregelen bir kuşatma, yerle bir edilmiş şehir; açlıkla, susuzlukla eziyet edilen, katliama ve soykırıma tabi tutulan bir halk var. İşte tam da bu nedenle, yalnızca ekmek, su ve ilaç taşımak için yola çıkan ve sadece gönüllülerden oluşan küresel Sumud Filosu'na dün akşam itibarıyla yönelen İsrail saldırıları hukuksuzluğun ve zorbalığın en açık hâlidir. Bu saldırılar uluslararası hukuka meydan okuma değil, uluslararası hukuku alenen ve pervasızca çiğnemektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Barışçı bir sivil hareketi hedef alan bu saldırı, Gazze'yi kıtlığa sürükleyen soykırımcı Netanyahu hükûmetinin soykırımcı politikalarının yalnızca Filistinlilerle sınırlı olmadığını, İsrail'in zulmüne karşı mücadele eden herkesi hedef aldığını açıkça ortaya koymaktadır. Aç bırakmak, susuz bırakmak, yardım gemilerine ateş açmak savaş suçudur; İsrail'in bu saldırganlığına sessiz kalan her aktör de bu suçun ortağıdır. Gazze'ye insani yardımı engelleyen her adımı reddediyoruz. Sumud Filosu'na yönelik saldırıları en sert biçimde şiddetle kınıyoruz ve saldırıların derhâl durdurulması çağrısında bulunuyoruz. Büyük bir insani trajedinin şafağında Birleşmiş Milletler ve ilgili tüm kuruluşlar Gazze'ye yönelik ablukanın kaldırılması için derhâl harekete geçmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Lütfen devam edin.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Gazze'nin nefesi kesilemeyecektir, yardım gemilerinin yolunu kesenler insanlığın vicdanına er geç çarpacaktır. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. İsrail bir gün mutlaka aldığı ahların bedelini en ağır şekilde ödeyecektir.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.