GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Deprem bölgesinin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:110
Tarih:17.07.2025

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; deprem bölgemiz iki yılı aşkın bir süreden beri toparlanma sürecinde. Elbette hizmet yapılıyor, inşaatlara devam ediliyor. Bu konuda gayreti olan herkese müteşekkiriz. Ne var ki yapılanın yanında yapılması gerektiği hâlde çok çok eksik kalan hususları da mutlaka gündeme getirmek durumundayız.

İktidar mensupları, TOKİ inşaatı yapıyor; evet, ev yapılıyor ama karşılığında vatandaş boş senede imza atıyor, kaç lira borçlu olduğunu bilmiyor. Yirmi yıl süreyle çocuğunu değil torununu da töhmet altında bırakacak şekilde geleceğini ipotek altına almaya imza atıyor ama kaç lira borçlu olduğunu bilmiyor. "Bu binaları kaça yaptınız? Bu milletin alın teri harcanıyor." dendiğinde kimyaları bozuluyor. Oysa burada bu işlerin kaça mal olduğuyla ilgili bilgi vermek de iktidarın görevidir, Meclisin görevi de bunun hesabını sormaktır.

Değerli milletvekilleri, rezerv alanı sorunu hâlen devam ediyor. Hâlen gece rüyalarında ne görürlerse sabah "Şu bölgeyi rezerv alanı ilan ettik." diyorlar. Oysa sorumlu bir idare işin gereğini yapar, master planı çizer; burası rezerve çevrildi, şuralar çevrilmeyecek, ne olduğu bilinir. Bugün Hatay'daki ve genel olarak deprem bölgesindeki bütün mülk sahipleri evlerine, iş yerlerine herhangi bir para harcamaya korkuyor çünkü restore ettiği yer pekâlâ yarın birdenbire rezerv alanı ilan edilebilir. Bu konuda halkımızın tedirginliği devam ediyor. Rezervle ilgili projelerin bir an önce sonlandırılması gerekiyor.

Bunun dışında, hibe olarak verildiği açıklanan 750 bin lira üç yıl öncesi için belki makul bir rakamdı ama bugün, bu şartlarda zerre kadar insanın sorununu çözmeyecek derecede az bir rakamdır, bunun da en az 1 milyon 500 bin liraya çıkartılması lazım.

Bunun dışında, yerinde dönüşümlerle ilgili başvuru süreci 30 Haziran 2025 itibarıyla sona erdi. Deprem bölgemizde sorunlar tahmin edilenin çok çok ötesinde yaşandı. Bu açıdan da birçok insan sağlık sorunlarıyla yakınlarını kaybetti, başka illere taşındı, mirasçılar arasında sorunlar çıktı, resmî evrakta yazışma sorunu çıktı, bütün bu sebeplerle hak sahipliği gecikti, bazı vatandaşlarımız başvuramadı. Bu sürenin de tekrar uzatılması gerekiyor.

Değerli milletvekilleri, evet, konut teslim ediliyor ama en büyük sorun âdeta depremzedenin başına çalarcasına "Al, imzayı at, kurtulalım." mantığı güdülüyor; oysa müteahhit olarak belli başlı tanışlara iş verildiğinden çok ciddi anlamda altyapı sorunu var. Hele de kurumlar arası problem yaşandığından, koordinasyonsuzluk olduğundan bütün kurumlar suçu başkasına atıyor. Depremzede evini teslim almış ama doğal gaz bağlatamıyor. Niye bağlatamıyor? TOKİ ihalesini alan firma ile belediye arasında anlaşma olmadığı için. TEDAŞ'a gidiyorsunuz, Karayollarını suçluyor; her biri birbirinin üzerine sorunu atarak hiçbir problem çözülmüyor.

Hatay'ın en büyük sorunlarından biri yol sorunu, hava sorunudur. Şu anda çok dikkat çekici bir hususu belirtmek isterim: 6 Şubat depreminde memleket nasıl sarsıldıysa, psikolojik travma yaşandıysa taş ocakları, maden ocaklarıyla aynı şeyler yeniden yaşanıyor. ÇED raporu zorunlu olmadığından, denetimsiz bir süreç geçtiğinden her bir taş ocağı patlatmasıyla âdeta insanımız yeniden depremi yaşıyor. Evet, iş yapılmalı ama iş yaparken de bir teneke süt devrilmemeli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Dolayısıyla da deprem bölgemizin en önemli sorunlarından biri altyapı sorunları; internet, doğal gaz, elektrik, yol, su; bunların hepsi bir tarafta duruyor. Bir taraftan belirsiz bir geleceğe, boş kâğıda imza atıyor ve hepsinden de önemlisi ciddi bir ekonomik zorluk var Türkiye genelinde olduğu gibi. Siz sadece konut teslim ederseniz, iş yeri olmazsa orada yaşam sürmez. Hatay'daki esnafa destek vermek gerekir. Sanayi siteleri bir gün başlıyor, ertesi gün duruyor. Evlere kirayla beraber eşya yardımı yapılacaktı, her ikisi de şu anda yapılmıyor ve bütün bunlarla beraber, 8 kilometrelik Narlıca Küncülü boğaz yolu hâlen bitirilemedi. Dün büyük bir facia yaşandı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)