| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 16.07.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de her yıl yaklaşık 1 milyon öğrenci LGS sınavlarına giriyor. Bu sene çok ciddi tartışmalar yapılıyor bu konuda. Bu tartışmalara girmeden önce, bizim asıl derdimizin eğitim sistemiyle ilgili olduğunu, aslında her bir yeteneğiyle, özelliğiyle toplumda yer edinebilecek, toplumdaki üretim sürecine katılabilecek bireyler varken elemeci bir yaklaşımla bu sınav sisteminin kendisinin sorunlu olduğunu bir kere daha belirtmek isteriz. Hele, AKP'li yıllarda, son on-on beş yılda karşımıza çıkan MESEM ve ÇEDES'lerle bir toplum mühendisliği yapılarak kendileri için itaatkâr nesiller yetiştirmeye, ucuz iş gücü yetiştirmeye dayalı eğitim sisteminin karşısında olduğumuzu da buradan defalarca dile getirdiğimizi hatırlatmak istiyorum.
Peki, bu şaibeler nereden çıktı? Burada bir araştırma önergesi verelim diyoruz ve hemen karşı çıkılıyor. Araştırılsın; kendinize güveniyorsanız, ortalıkta bir sorun olmadığını düşünüyorsanız araştırılmasının da yolunu açmanız gerekiyor en azından aklanmanız için diye düşünüyorum. Bakın "Sınavdan önce, özel bir okuldaki deneme sınavlarında soruların aynıları çıktı." deniyor; bu önemli bir iddia bence. Bir diğer nokta, sınavda gözetmenlerle ilgili sorunlar olduğu, kopya çekildiği yani sınav yapılırken de bazı sorunlar olduğu söyleniyor. İşte hep söylendi burada, bir WhatsApp grubunda sınav daha bitmeden soruların ve cevapların PDF'lerle ortalıkta dolaştığı söyleniyor. Bunlar da ciddi iddialardır ve mutlaka araştırılması gerekir diye düşünüyoruz. Mesela, bir özel okul sınav sonuçlarının ardından bir açıklama yapmış "72 öğrencimiz tam puan aldı." demiş. Bu da önemli bir iddia, sadece özel bir okulda 72 öğrencinin tam puan almış olması.
Peki, neden böyle bakılıyor? İnsanlar neden şüpheleniyor, şaibeyle bakıyor? Acaba 2011 yılında, hani birlikte iş tuttuğunuz o Fetullahçıların Millî Eğitimde her yere yuvalandığı zamanlarda -ben de bir öğretmen olarak onlardan çok çekmişimdir- bu sınav sorularında şifre meselesi ifşa olduğu için olabilir mi acaba? Birlikte yol yürüdüğünüz insanların bu üçkâğıtçılığı, dolandırıcılığı ifşa olduğu için olabilir mi? Size de bu yüzden güvenilmiyor olabilir mi diye mutlaka düşünmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Ben bir eğitimci olarak meselenin şu boyutuna mutlaka dikkat çekmek istiyorum: Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin gerçekten bu ülkenin başına gelmiş, gelebilecek en sorunlu Millî Eğitim Bakanlarından birisi. Ben ömrühayatımda, o kadar eğitimciliğimde böylesini görmedim. "Geri zekâlıya anlatır gibi anlatıyorum." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEZİBAN KONUKCU (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
KEZİBAN KONUKCU (Devamla) - Maalesef ki maalesef ki bazı hatipler de burada çıkıp "Biz de size geri zekâlıya anlatır gibi anlatalım." dediler. Gerçekten çok üzüldüm, bunu ifade etmek istiyorum. Bir kere, "geri zekâlı" dediğiniz çocuklar zihinsel engelli çocuklar ve hiç kimsenin bu çocuklara hakaret etme hakkı yok. Zihinsel engelli olmak bir tercih değildir, bir farklılıktır ama empati yoksunu olmak, ayırımcı olmak bir tercihtir ve toplum tarafından son derece tehlikeli bir yaklaşımdır; etik dışıdır, pedagojik şiddet içermektedir bu dilin kendisi. Kesinlikle ve kesinlikle bu dili kabul etmediğimizi bir kere daha ifade etmek istiyorum. Hiçbir insan, hiçbir çocuk farklılıkları nedeniyle değersiz kabul edilemez. Bütün çocuklar, bütün insanlar bütün farklılıklarıyla birlikte değerlidirler.
Şunu tekrar ifade etmek istiyorum: Yusuf Tekin'in hadsizliği, kabalığı dağları aştı, derhâl istifa etmelidir. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)