GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kızılcahamam'da gerçekleştirdikleri 32'nci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na, 15 Temmuz uluslararası darbe ve işgal girişiminin 9'uncu seneidevriyesine, “terörsüz Türkiye”ye ve Türkiye Yüzyılı'nın inşasına, İstanbul Milletvekili Bülent Kaya ile Ankara Milletvekili Murat Emir'in yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:16.07.2025

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, hepinizi hürmetle, muhabbetle selamlıyorum.

AK PARTİ olarak gelenekselleşmiş istişare ve değerlendirme toplantılarımızın 32'ncisini geçtiğimiz hafta sonu 11-12-13 Temmuzda Kızılcahamam'da gerçekleştirdik ve burada gerçekten interaktif oturumlarla, bütün katılımcıların o konudaki büyük katkılarıyla stratejik plan çalıştayımızı gerçekleştirdik. Bu manada, dış politikadan güvenliğe, ekonomiden savunmaya birçok alanda fikir teatisinde bulunduk, ülkemizin meselelerini, milletimizin sorunlarını masaya yatırdık, hâlihazırda devam eden çalışmalarımızın yanı sıra önümüzdeki döneme ait projelerimizi de değerlendirdik. Samimi, kuşatıcı ve derinlikli değerlendirmeler sonucunda çalıştayımızı ve kampımızı nihayete erdirdik. Bu vesileyle AK PARTİ Kızılcahamam kampımızın milletimize, ülkemize nice hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Dün, 15 Temmuz uluslararası hain darbe ve işgal girişiminin 9'uncu seneidevriyesiydi. Tabii, 15 Temmuz, bir taraftan hain bir darbe girişimi, diğer taraftan da tarihin gördüğü en şanlı direnişi hatırlatıyor. Biz, direnişin temsilcileri olarak hep beraber buradayız.

Bu çerçevede, 15 Temmuz gecesi cesur ve vakur bir tavırla hainlere karşı duran, gövdesini siper edip o hayâsız akını durduran, başını verip ama işgalcilere baş eğmeyen tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum.

Yine, o gece canlarını ortaya koyarak vatanına, devletine, dinine, ezanına, bayrağına sahip çıkan tüm gazilerimize yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.

Darbe girişiminin ilk anlarından itibaren sokakları, caddeleri, meydanları dolduran, havalimanlarına akın edip geleceğine ve iradesine sahip çıkan, zilleti esaret, şehadeti en büyük nimet bilen tüm vatandaşlarımızı aynı şekilde buradan selamlıyorum, teşekkürlerimi ifade ediyorum.

O gece eli yüreğinde Türkiye için dua eden, nerede olursa olsun tepkisini güçlü bir şekilde ortaya koyan yurt dışındaki 7 milyon vatandaşımıza, gönül coğrafyamızın dört bir tarafında bize destek olan, Türkiye ve Türk milleti için kaygılanan dost ve kardeşlerimize de minnettarlığımı iletiyorum.

Bu gerçeği herkes bilmeli ki o gün hepimiz bizzat öncelikle tecrübe ettik; İstanbul'da okunan ezanlar, Bursa'da yükselen selalar Üsküp'te, Bakü'de, Kahire'de, Taşkent'te yankılandı. Pakistan'dan Endonezya'ya, Azerbaycan'dan Özbekistan'a, Bosna'dan Somali'ye binlerce kilometre ötede eller Türkiye için, bizler için, bu aziz ve asil milletin selameti, kurtuluşu için semaya kalktı, dualar bu millet için edildi, Kur'anlar bizim için okundu. Dost ve kardeşlerimiz dualarıyla direnişlerimize, gözyaşlarıyla zaferlerimize ortak oldular.

Ufku ve vicdanı dünyanın dört bir yanına uzanan bu mübarek toprakların ışığı yeryüzünün farklı köşelerini de aydınlattı. O gece millet olmanın şuuruna bir kez daha erdik. O gece ümmet olmanın ne manaya geldiğini bir kez daha gördük. O gece cihanşümul kardeşliğimizin sırrına bir kez daha vâkıf olduk. Türkiye'nin Türkiye'den büyük olduğu gerçeğini 15 Temmuz gecesi bir kez daha hem de çok güçlü bir şekilde hep birlikte tekrar teyit ettik.

Şurası bir gerçek ki asırlardır şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar, tarihe yön veren destanların yazıldığı topraklardır. Engin birikimiyle, müstesna seciyesiyle, taşıdığı güçlü imanla bu aziz ve asil millet, tam bin yıldır mazlumlara umut, düşmanlara korku veren bir millettir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İşte o millet Çanakkale ve Millî Mücadele'den sonra 15 Temmuz gecesi canıyla, kanıyla, bütün varlığıyla kıyamete kadar iftiharla anılacak şanlı bir destan yazmıştır. Bu destan, çıplak ellerin tanklara, uçaklara, bombalara karşı zaferidir. Bu destan, kökü bu topraklarda olan cesur insanların ruhuyla birlikte vatanını da satan mankurtlara galip gelişidir. Bu destan, milletçe bir ve beraber olduğumuzda ne denli iri, diri, güçlü ve yenilmez olduğumuzun en son örneğidir.

FETÖ'cülerin ülkemizi sürüklemek istediği kirli bataklık, o gece sabaha kadar verilen kararlı mücadeleyle ebediyen kurutulmuştur. Milletimiz göğsünü kurşunlara siper ederek sadece hain darbeyi boşa çıkarmakla kalmamış, aynı zamanda bir işgal girişimini de başarıyla püskürtmüştür.

Şundan kimsenin şüphesi olmasın: 15 Temmuz gecesi yaşananlar milletimizin hafızasında silinmemek üzere yerlerini almıştır. Darbeye alkış tutanlar, 15 Temmuzda yazılan şanlı destana gölge düşürmeye çalışanlar, milletimizin zaferine çamur atanlar ve gidişata göre pozisyon alanlar emin olun daima utançla anılacaklardır. O gece burada, bu yüce çatı altında millî iradeye sahip çıkanların isimleri de aynı şekilde milletimizin kalbine altın harflerle nakşedilmiştir. Siyasi parti ayırmaksızın, o gece milletin istiklal ve istikbal mücadelesine destek olan tüm milletvekillerimize gönülden teşekkür ediyorum.

Şunu da çok açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim: Şehitlerimizin fedakârlıkları asla ve kata boşa gitmedi ve gitmeyecek; gazilerimizin mücadeleleri asla boşa gitmedi ve gitmeyecek. Adım adım inşa ettiğimiz "terörsüz Türkiye" inşallah bizzat onların eseri olacaktır. Ülkemiz yarım asırlık terör boyunduruğundan kurtuldukça her alanda şahlanışa geçecek; ekonomide, savunmada, kalkınmada, güvenlikte iç ve dış politikada yepyeni bir dönem başlayacaktır. "Terörsüz Türkiye" terörsüz bölgeye giden sürecin kilidini açacaktır. Türkiye Yüzyılı'nın inşası daha da hızlanacak, çok kutuplu dünyada Türkiye'miz yeni bir kutup başı olarak inşallah hak ettiği yeri mutlaka alacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bundan asla ve kata şüphe duymuyoruz çünkü biz milletimize güveniyoruz, ezeli ve ebedî kardeşliğimize güveniyoruz, demokrasimizin sorun çözme kapasitesine sonuna kadar güveniyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin tıpkı Millî Mücadele'de olduğu gibi, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi tüm farklılıkları bir yana bırakıp dayanışma içinde ülkemizin terörden kurtulma mücadelesine de güçlü destek vereceğine yürekten inanıyorum.

Bu düşüncelerle 15 Temmuz şehitlerimizle birlikte cümle şûhedanın aziz ruhları şad olsun diyor, gazilerimize hayırlı uzun ömürler diliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, şu hususun da hatırlatılmasında fayda var: Sayın YENİ YOL Partisi temsilcisi olarak çok Değerli Bülent Kaya Bey, Türkiye Barolar Birliğine randevu verilmesiyle ilgili bir hatırlatmada bulundu kendince. Ancak bize gelen, Grup Başkanlığımıza gelen böyle bir randevu talebi bulunmadığını, aksi takdirde Grup Başkanımız veya Grup Başkan Vekillerimizden bir randevu talebi söz konusu olduğunda bunun da karşılanacağını belirtmek isterim çünkü biz bu konuda sivil toplum kuruluşlarıyla her zaman diyalog içerisinde ve onların taleplerini de dinlemek suretiyle karşılıklı mütalaa ve müzakerelerle demokratik ortamların oluşmasına azami derecede hassasiyet gösteren bir partiyiz. Herkes bu konuda görüşlerini serdetme, bunları ortaya koyma noktasında net bir şekilde bizimle muhatap olmaya açıktır; biz de muhatap olmaya açığız, bunu da ifade etmek isterim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Son olarak şunu da ifade etmek isterim: Sayın Murat Emir Bey, grubumuza dönük olarak, gündeme gelen ve bugün görüşmeyi ülkemizin çıkarları açısından, elektriğin üretimi ve enerjinin çeşitliliği bakımından gerçekten Türkiye'nin millî ve yerli kaynaklarının mutlaka kullanılması gerekliliği, zorunluluğuna binaen Türkiye'nin menfaatini, milletimizin menfaatini gözeterek teklif ettiğimiz Enerji Kanunu içerisinde bulunan maddelere ilişkin "Rüşvet mi aldınız?" gibi bir soru yönelterek aslında bizi herhâlde CHP'li belediyelerle karıştırdı.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Termik santralleri kapatmadınız. Karbon sınırından çıkacaktınız, ne oldu?

MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bunu kendilerine iade ettiğimi, kendi sözlerini kendilerine iade ettiğimi ifade ediyorum.

Teşekkürlerimi sunuyorum.