| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 106 |
| Tarih: | 08.07.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmama başlarken Pençe-Kilit Harekât bölgesinde şehit olan şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Bugün burada belediyelerde yaşanan operasyonların hukuki mi, siyasi mi olduklarına, tarafsız yürütülüp yürütülmediğine dair verilen bir araştırma önergesini konuşuyoruz.
Öncelikle şunu belirtmek isterim: Bu ülkede hiçbir şahsın yargılanmama diye bir hakkı yoktur, herkes işlediği suçun cezasını çekmelidir ama vahim olanı, yolsuzluklara karşı yürütülen soruşturmaların artık yolsuzluktan bile daha büyük bir adaletsizlikle yürütülmesidir. En azından kamuoyunun inandığı algı da budur.
Öncelikle şunu söylemek isterim: Bu ülkede yolsuzluk var mıdır? Evet, bu ülkede yolsuzluğun âlâsı vardır, bunu hepimiz biliyoruz. Şimdi, bu önergeyle sorulan soru şu: Yargı belediyeler arasında eşit davranıyor mu, hukuki davranıyor mu? Biz İYİ Parti olarak tutuklu yargılamalara da görevden alınan belediye başkanlarının yerine Belediye Kanunu'na göre belediye meclisinden bir başkan vekili seçilmeyip kayyum atanmasına da karşı bir partiyiz ve hepimiz biliyoruz ki bu uygulamaların hukuki hiçbir yeri ve mantığı yoktur.
Ceza soruşturması ve kovuşturması neye göre yapılır? Anayasa ve Ceza Muhakemesi'ne göre. Kanun size soruşturma açtığınız her kişiyi "Şafak vakti evinden, ailesinin yanından gözaltına al." mı diyor? Hayır. Şimdi, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun var. Bu kanun kime uygulanıyor? Cumhur İttifakı belediyelerine. Diyeceksiniz ki: "Efendim, bazı suçlar izne tabi değil." Tamam, peki, iddia düzeyinde olan suçun vasıflandırılmasını kim yapıyor? Cumhuriyet savcısı. Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarında memleketin Genelkurmay Başkanı hakkında iddia neydi? Terör örgütü lideri olmak. Şimdi de suçun adı yine aynı, örgüt. Ancak memlekette günlerdir kamuoyunu bu kadar meşgul eden, Türkiye Büyük Millet Meclisinde her gün konuşulan bu konuda... Memlekette bir de Hâkimler ve Savcılar Kurulu var, görevi ne hakikaten? Yani bunca iddia, isnat varken bir müfettiş görevlendirelim de bunlar neymiş diye araştıran var mı, o da yok. Belediyelerin dolaylı olarak bağlı bulunduğu İçişleri Bakanlığı var, belediye başkanlarının yargılanmasına izin veren makam. Peki, bu Bakan diyor mu, "Ya, sen bu adamları her gün topluyorsun arkadaş, niye topluyorsun? Gel bana bir anlat bu adamların suçunu." diyen var mı? O da yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Olgun, lütfen tamamlayın.
HAKAN ŞEREF OLGUN (Devamla) - Şimdi, herkesin hukuk garantisi olması gerekiyor arkadaşlar. Bugün hepimiz biliyoruz ki ceza yargılamasında mahkemelerin ve cumhuriyet savcılıklarının da yetki alanı var. Allah'ın aşkına, bugün Seyhan'ın, Adana Büyükşehrin, Adıyaman'ın Belediye Başkanlarının İstanbul'da ne işi var, orada niye yargılanıyor? (CHP sıralarından alkışlar) Yani bu olayları gördükten sonra, bunları gördükten sonra hiç kimse bu kovuşturmaların ve soruşturmaların siyasi değil hukuki olduğuna vatandaşı da bizi de inandıramaz.
Hukuk bir gün herkese lazım olacak diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti, CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)