| Konu: | Türkiye Büyük Millet Meclisinin Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi sayesinde kavuştuğu yapıya; "terörsüz Türkiye" sürecine, Mecliste kurulacak komisyona ve "Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik" teması altında gerçekleştirecekleri buluşmalara, İsrail'in saldırılarına ve Batı Şeria'yla ilgili açıklamalarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 03.07.2025 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, öncelikle, kuvvetler ayrılığını daha belirgin hâle getirmiştir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, eski parlamenter sisteme göre daha demokratik ve güçlü bir yapıya kavuşmuştur. Bunu Türkiye Büyük Millet Meclisi bakımından şu şekilde başlıklar hâlinde saymak mümkündür:
Türkiye'de, başta genel seçimler olmak üzere bütün seçimlere katılım düzeyi nispeti çok yüksektir yani yüzde 87, yüzde 88'lerden ibaret bir katılım vardır. Bunu diğer demokratik ülkelerle mukayese ettiğimizde, örneğin Avrupa ülkelerindeki seçimlere katılımın neredeyse 2 katına yaklaşan bir yüksek katılım söz konusudur. Bir; yüksek katılım var.
İki: Vatandaşın verdiği oylar boşa gitmiyor, neredeyse yüzde 99'a varan bir temsiliyet söz konusudur Türkiye Büyük Millet Meclisimizde ve yine Meclisimizde bir çoğulculuk vardır yani 16 siyasi partinin, 6 parti grubunun bulunması da onun en büyük delilidir. Ayrıca, hiçbir siyasi parti de tek başına bir kanun çıkarma imkânına sahip değildir; bu da demokratik uzlaşmayı zorlayan bir yapıdır.
Yüksek katılım, yüksek temsiliyet, çoğulculuk ve uzlaşmacı yapı bir parlamentoda bulunması gereken en temel unsurlardır ki Türkiye Büyük Millet Meclisi de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi sayesinde bu yapıya kavuşmuştur.
Sayın Başkanım, muhterem milletvekili arkadaşlarım; başarının sırrı sadece yaptığınızla değil ne zaman yaptığınızla da ilgilidir; doğru hamleyi doğru zamanda yapmak gerekir. Zamanın ruhuyla örtüşmeyen hiçbir girişim ne kadar iyi niyetli olursa olsun başarıya ulaşamaz. "Terörsüz Türkiye" hedefimiz de işte bu gerçeğin en somut misalidir.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin 1 Ekim 2024'ten itibaren attığı samimi adımlar ve yaptığı çağrılar, asırlık terör kamburundan kurtulma yolculuğunda kritik bir milat olmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da bu sürece verdiği destek "terörsüz Türkiye" hedefimizi daha da güçlendirmekte ve kolaylaştırmaktadır. Bu süreçte bazı çevrelerin "ikinci Habur" ya da "tiyatro" gibi ifadelerle süreci itibarsızlaştırma çabaları milletimizin gözünden kaçmamaktadır. Hedefimize ulaşmamızı engellemek isteyenlere karşı her zamankinden daha fazla uyanık olmalıyız ve uyanığız.
Sözlerimi bu konuyla ilgili tamamlarken bir kez daha vurgulamak isterim ki Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelede edindiği engin tecrübelerle doğru zamanda doğru adımı atmıştır, bu yoldan geri dönüş yoktur; "terörsüz Türkiye" hedefine her zamankinden daha yakınız.
Ayrıca "terörsüz Türkiye" sürecinin toplumsal mutabakatla ilerlemesi açısından önem taşıyan iki önemli gelişme önümüzdedir: Bu adımlardan biri Meclisimizde kurulacak komisyondur, diğer bir adımsa "terörsüz Türkiye" için millî birlik ve dayanışma buluşmalarıdır. Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatacağımız ve 9 ilimiz merkez olmak üzere 81 vilayetimizi kapsayan toplantılar, sadece bir parti faaliyeti değil tüm milletimizi kucaklayan bir millî seferberlik çağrısıdır ve adımıdır. "Asırlık Birlik Sonsuz Kardeşlik" teması altında gerçekleştireceğimiz bu buluşmalar Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a, Şırnak'tan Trabzon'a kadar vatanımızın dört bir köşesini kapsayacaktır. Erzurum'dan İstanbul'a, Van'dan Gaziantep'e kadar 9 ilimiz merkez olmak üzere 81 ilimizde gerçekleştireceğimiz toplantılarla milletimizin her bir ferdine ulaşacağız.
Terör, sadece can alan bir tehdit değil aynı zamanda ekonomik kalkınmamızın, sosyal barışımızın ve gelecek hedeflerimizin önündeki bir engeldir. Bu mücadelede başarıya ulaşmanın yolu, devlet-millet kaynaşmasından ve toplumsal dayanışmadan, demokrasimizi ve kardeşliğimizi pekiştirmekten geçmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bu buluşmalar vesilesiyle esnafımızla, çiftçimizle, işçimizle, memurumuzla, sivil toplum kuruluşlarımızla, şehit ve gazi derneklerimizle bir araya geleceğiz. Çünkü biliyoruz ki en büyük gücümüz birlik ve beraberliğimizdir, kardeşliğimizdir, dayanışmamızdır, demokrasimizdir, hukukumuzdur. 9 Ağustosta başlayıp 27 Eylülde tamamlanacak bu buluşmalar silsilesi, inanıyorum ki millî birlik ve kardeşlik ruhumuzu daha da güçlendirecek ve "terörsüz Türkiye" hedefimize giden yolda çok önemli bir kilometre taşı olacaktır.
Bizim davamız, Türk milletinin huzur ve refahıdır, barışıdır, kardeşliğidir; bizim hedefimiz, çocuklarımıza terörün olmadığı, barış ve kardeşlik içinde yaşayan güçlü bir Türkiye bırakmaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - İsrail, Gazze ve Batı Şeria'da insanlık onurunu hiçe sayan ve soykırıma varan terörist faaliyetleriyle insanlığı yaralamaya devam etmektedir. Dün akşamdan beri, insani yardım bekleyenlerin dâhil olduğu 29 masum insan İsrail saldırılarıyla acımasızca katledilmiştir. Bu hadise, sadece bir savaş suçu değil aynı zamanda insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir. Ayrıca, İsrail Hükûmetinin Batı Şeria'yı ilhak edeceğine dair yaptığı açıklamalar uluslararası hukukun bir ihlali ve sömürgeci bir yaklaşımın tezahürüdür. Bu tür adımlar bölgedeki barış umutlarını zedelemekte ve kalıcı bir çözümün önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalması bu suçların devam etmesine zemin hazırlamaktadır. Bizler, insanlık onurunu savunmak ve adaletin sağlanması için sesimizi yükseltmek zorundayız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - 8'inci dakika... Son kez uzatıyorum.
Buyurun.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Unutmayalım ki bu çağ, kimin ne söylediğini değil kimin sessiz kaldığını da hatırlayacaktır.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.