| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 02.07.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
İYİ Parti grup önerisi üzerine grubumuz adına söz aldım. Genel kurulu ve ekranları başında bizleri takip eden aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Bundan tam otuz iki yıl önce Madımak ve Başbağlar'da art arda yaşanan katliamlar sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bu saldırılarla milletimizin birlik ve beraberliğine kastedilmiştir. Bugün de benzer senaryolar kurgulanıyor ancak biz farklılıklarımızla zengin bir milletiz ve açıkça ifade ediyorum ki Madımak da, Başbağlar da bizim ortak acımızdır. Geçmişteki acıların tekrar yaşanmaması adına herkesi sorumluluk bilinciyle hareket etmeye, aklıselime davet ediyoruz.
Değerli milletvekilleri, dün Bakanlığın il müdürlüklerine gönderdiği bir talimatnameyle Türkiye genelindeki hayvan pazarlarının belirsiz bir süre kapatıldığını öğrendik. Gerekçe olarak şap hastalığı riski gösteriliyor. Elbette sağlık tedbirleri önemlidir ancak burada mesele sadece bir hayvan hastalığı değildir, mesele tarım ve hayvancılıkla sistemli bir şekilde mücadele edilmesidir. Hâlihazırda Meclis gündeminde olan İklim Kanunu Teklifi bu gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Kanun teklifi çevreyi koruma kılıfı altında Türkiye'nin tarımını, hayvancılığını ve üretim sistemini küresel iklim dayatmalarına teslim etmeyi amaçlıyor; "karbon ayak izi", "metan salınımı", "su kullanımı" gibi başlıklarla aslında çiftçimize, köylümüze, besicimize adeta "Sen üretme." deniliyor. Bugün kapatılan hayvan pazarları bu büyük planın küçük parçalarıdır. Baktığınızda, şap aşısı yılda 3 doza çıkarılıyor ancak hastalık azalacağına artıyor, bütün ülkeyi sarıyor. Bu tutarsızlığın bir açıklaması var mı? Hayır. Şap hastalığı bahanesiyle küçük üretici devre dışı bırakılmakta, canlı hayvan ticareti zincirlenmektedir. Peki, o üretici ne yapsın, hayvanını nereye götürsün, nasıl geçinsin? Bu soruların cevabı yok. Ortada planlı bir daralma, sessiz bir tasfiye vardır. Bir yandan hayvan pazarlarını kapatıyorsunuz, diğer yandan ithalat kapılarını açıyorsunuz. Et, süt, yem, hepsi dışa bağımlı hâle gelmiş. Bir millet kendi sofralığını dışarıdan alırsa refaha erişemez, bağımsızlığını muhafaza edemez. Bu sadece bir hayvancılık sorunu değil, bu bir millî güvenlik sorunudur. Kendi üreticimizi yaşatamazsak bir gün aç kalırız. Bugün şehirlerde market kuyruklarına şaşıranlar yarın köyleri suskun, pazarları boş, tarlaları çorak görünce daha büyük krizlerle yüzleşecektir. Hayvan pazarlarını keyfî gerekçelerle kapatmayın, çeşitli bahanelerle üretimi felç etmeyin, İklim Kanunu'yla tarımı ve hayvancılığı küresel projelere kurban etmeyin, birtakım fonlar karşılığında ülkenin geleceğini ataşe atmayın diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)