| Konu: | Orman yangınlarına, 1 Temmuz Kabotaj Bayramı'nın 99'uncu yılına, Gönül Elçileri Projesi'ne, 30 Haziran Koruyucu Aile Günü'ne ve bir dergi tarafından Hazreti Muhammed'e yönelik yapılan saygısızlığa ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 01.07.2025 |
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaz mevsimiyle birlikte başta memleketim Manisa olmak üzere Bilecik, Sakarya, Hatay, İzmir ve yurdumuzun çeşitli bölgelerinde ne yazık ki orman yangınları gündeme gelmiştir. Türkiye'nin akciğerleri olan ormanlarımızı korumak hepimizin vazifesidir. Devletimiz Tarım ve Orman Bakanlığımız öncülüğünde, uçaklarımızla, helikopterlerimizle, arazözlerimizle, orman teşkilatımızın fedakâr mensuplarıyla birlikte havadan ve karadan cansiparane bir mücadeleyi yürütmektedir. Bu vesileyle vatandaşlarımızı dikkatli ve duyarlı olmaya davet ediyorum. Piknik ateşi, sigara izmariti, cam kırıkları, küçük bir ihmal büyük bir felakete dönüşebilir. Ormanlarımız sadece ağaç değildir, içinde bir milletin hatırası, nefesi ve geleceği vardır. Milletimizden, her ferdimizden ricamız, yeşile, toprağa, nefese ve ormanlarımıza sahip çıkmasıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Rabb'im memleketimizi her türlü afetten muhafaza etsin diyor, yangınlardan etkilenen tüm vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, denizlerimizdeki egemenlik hakkımızın tescili olan 1 Temmuz Kabotaj Bayramı'nın 99'uncu yılını büyük bir gururla idrak ediyoruz. 1926'da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu Türkiye'nin kendi kara sularında söz sahibi olduğu bir dönemin kapılarını aralamış, denizlerde bağımsızlığın simgesi olmuştur. Ancak bugün geldiğimiz noktada, kabotaj sadece bir hukuki kazanım değil, stratejik bir vatan meselesi hâline gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, mavi vatan vizyonuyla sadece deniz taşımacılığında değil, enerji aramadan savunma sanayisine, balıkçılıktan deniz turizmine kadar denizlerimizde tarihî hamleler gerçekleştirdik; millî sondaj gemilerimizle Doğu Akdeniz'de, Karadeniz'de varlık gösterdik; limanlarımızı büyüttük, deniz ticaret filomuzu dünyanın en büyükleri arasına taşıdık; millî gemilerimizi kendi tersanelerimizde inşa ettik. Bu duygu ve düşüncelerle tüm deniz emekçilerimizin Kabotaj Bayramı'nı kutluyor, denizlerde bağımsızlığımızı perçinleyen her adımda emeği olan herkese şükranlarımı sunuyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aile sadece kan bağından ibaret değildir; aile, yüreğiyle büyüten, sevgisiyle koruyan, emeğiyle yoğuran bir kavramdır. İşte bu anlamda, koruyucu ailelik medeniyetimizin vicdani mirasını günümüz sosyal politikalarına nakşeden bir modeldir. On iki yıl önce, Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde başlatılan Gönül Elçileri Projesi bugün yalnızca Türkiye'nin değil, insanlık vicdanının ortak bir çağrısına dönüşmüştür. Bu proje sayesinde çocuklarımız sıcak ve sevgi dolu yuvalara kavuşmuştur. Bugün ülkemizde 10 bini aşkın çocuğumuz, 8 bini aşkın gönül elçisi ailenin yanında büyüyor. 2002 yılında sadece 515 olan bu sayı azmin, inancın ve merhametin yol göstericiliğinde on binleri aşmıştır. Özel gereksinimli, savaş mağduru, yetim, öksüz demeden her bir evladımız milletimizin vicdanına emanet edilmiştir.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız Koruyucu Aile Akademisi, Rehber Koruyucu Aile Uygulaması, Akraba Koruyucu Aile Modeli gibi yeniliklerle sistemi her geçen gün daha da güçlü hâle getirmektedir. Bu meydanda Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'ye süreci vizyoner bir liderlikle sahiplendiğinden dolayı şükranlarımızı sunuyor, Sayın Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş'a sistemin güçlendirilmesi için ortaya koyduğu kararlı çalışmalar nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, 30 Haziran Koruyucu Aile Günü'nü en içten dileklerimle kutluyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dergi görünümlü bir paçavra tarafından Sevgili Peygamber'imiz Hazreti Muhammed'e (SAV) yönelik yapılan saygısızlığı lanetliyoruz. Bu garabetin sanatla ya da ifade özgürlüğüyle en ufak bir ilgisi yoktur. Zorbalığı çağdaşlık, faşizmi medeniyet, sapkınlığı modernlik olarak dayatan bu çapsızlara her platformda en ağır cevabı vereceğimizin altını çizmek istiyorum. Buradan açıkça ilan ediyoruz: Bu kendini bilmez, çürük zihniyetle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Biz bu mücadeleyi sadece siyasi görev değil, ahlaki, vicdani, insani bir sorumluluk olarak görüyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Bu vesileyle, aziz milletimizin tüm fertlerini inancı, kökeni, meşrebi ne olursa olsun bu tür provokatif saldırılar karşısında sağduyulu ama kararlı bir duruşa davet ediyoruz.
Son olarak, yapılan alçak saldırıyı lanetlediğimizi bir kez daha ifade ediyor, değerlerimizi hiçe sayan mukaddesat düşmanlarıyla hukuk önünde hesaplaşacağımızı vurgulayarak teşekkürlerimi sunuyorum.