GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:98
Tarih:18.06.2025

FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yeni göreviniz de hayırlı olsun.

Pek çok alanda düzenlemeler içeren torba yasa teklifinin 8'inci maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve onurlu halkımızı saygıyla selamlıyorum.

Bir selamı da cezaevindeki yoldaşlarımıza gönderiyorum: Sizler özgürlüğünüze kavuşana kadar bizler evimizde rahat uyumayacağız.

Yine, halkın sorularına, beklentilerine cevap olmayan bir torba yasa var. Çözüm bekleyen sorunların başında işsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, yoksulluk, kademeli emeklilik, ataması yapılmayan öğretmenler, tarımsal desteklemelerin yetersizliği geliyor. Peki, torba yasada bunlarla ilgili herhangi bir düzenleme var mı? Maalesef yok. Peki, bu torba yasada ne var, birlikte bakalım. 32 maddelik yasada tam 32 kere "Cumhurbaşkanlığı" kelimesi geçiyor. "Cumhurbaşkanlığı" ibaresi nerede geçiyor, ona bakalım. "Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör Cumhurbaşkanınca atanır." "Ekonomik ve sosyal konseyin üyeleri Cumhurbaşkanınca belirlenir." "Kamu sermayeli şirketlerde yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Cumhurbaşkanı kullanır." "Döner sermaye işletmesine tahsis olunan sermayeye ihtiyaç duyulması hâlinde, Cumhurbaşkanı tarafından 5 katına kadar artırılabilir." Ve bu şekilde devam edip gidiyor torba yasa.

Cumhurbaşkanı aynı zamanda 2025 yılını "Aile Yılı" ilan etmişti. Toplumun yapı taşı olan aileler ne durumda, ona bir bakalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan iktidara gelmeden önce 5 kişilik bir aile için çay-simit hesabı yapmıştı, bu hesabı tekrar iktidara hatırlatıyoruz. 5 kişilik bir aile bugün 3 öğün sadece çay ve simitle beslenirse bir ayda 13.500 TL yapıyor. Bu basit hesaplama asgari ücretle geçinmenin imkânsız olduğunu gözler önüne seriyor; tabii, kalp gözü açık olanlar bunu görebiliyor. Bu süreçte asgari ücretlinin ve emeklinin ara zam talebi insanidir. İktidarın asgari ücretliye verdiği ara zam sözünü yine kendisine hatırlatıyoruz.

Yoksullukla ilgili yakın zamanda bir icra memurunun yaşanmış bir hikâyesini size anlatacağım, özelikle iktidar vekillerinin bu hikâyeyi dikkatle dinlemesini tavsiye ediyorum ve vicdanı olanlar kendilerine bundan bir ders çıkarır inşallah. "Asgari ücretle geçinmeye çalışan bir eve girdik, salonda evin çocuğu çizgi film izliyordu, televizyon da haciz edilecek eşyalar arasındaydı, çocukla göz göze geldik ve ben o gün istifa ettim." Bunu icra memuru söylüyor. Ülkeyi yönetenler toplumsal yoksulluğu görmek istemiyor, vicdanı olan icra memuru karşılaştığı manzara karşısında istifa ediyor.

Ülkenin bir diğer temel sorunu işsizlik artmaya devam ediyor. Seçim bölgem olan Urfa'da 33 kişilik temizlik işçisi için kadro açılıyor, Urfa'da 74 bin kişi başvurmuş. TÜİK'e sorsan "İşsizlik azalıyor." diyecek.

Ülkenin diğer bir kanayan yarası cezaevleridir. Cezaevlerinde 4.900'den fazla tutsak bulunuyor, Türkiye cezaevlerinin kapasitesi 300 bin kişi; 109 bin kişi insani olmayan koşullarda cezaevinde tutulmaya devam ediliyor. Anayasa’nın 17'nci maddesi ceza infaz kurumunda tutulan bir mahpusun içinde bulunduğu şartların insan onuruna yakışır bir şekilde olmasını koruma altına almaktadır, cezaevlerinde Anayasa açık bir şekilde ihlal ediliyor. Her tutsağın aynı zamanda bir ailesi var. Tutsakların keyfî olarak ailesinden uzak cezaevlerine sevki ne kadar insanidir? Sevklerle yaratılan ayrı bir cezalandırma hukukun bir bilinmezliğe naklidir. Sevk edilenlerin ailelerinden ve çocuklarından kopartılıp binlerce kilometre uzağa götürülmeleri ve nakillerin hukuka, adalete uygunluğunu ileri sürebilmenin gerekçesi var mıdır? İnfaz hukuku en az bilinen, en çok uygulanan ve hak ihlallerinin en çok yaşandığı bir hukuktur. Cezaevi kapıları infaz hukukuna, adalete, vicdana ve insanlığa açılmalıdır.

Bayramdan önce onuncu yargı paketi Meclisten geçti. Paket Meclise gelmeden aylar önce iktidar olarak yargı paketine dair topluma büyük beklentiler verdiniz. Son dakikada Covid maddesini paketten çıkartarak toplumda büyük bir hayal kırıklığı oluşturdunuz. Hasta tutsaklarla ilgili bir düzenleme yaptınız, ağırlaştırılmış müebbetleri bunun kapsamı dışında tuttunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FERİT ŞENYAŞAR (Devamla) - Gelin, adaleti saraylarda değil halkın yüreğinde kuralım.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)