GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:98
Tarih:18.06.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM AKIN (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Ekranları başında bizleri izleyen bütün halkımızı da buradan dostça selamlamak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, aslına bakarsanız YENİ YOL Grubunun önermiş olduğu araştırma önergesi bizce kıymetli. Türkiye'deki yaşadığımız ekonomik krizin detaylarını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak maalesef hem ekonomik kriz boyutu hem de bu yaşadığımız sürecin değerlendirilmesinde ortak, şeffaf bir şekilde tartışmalar yapamıyoruz. Bu vesileyle şunu söylemek isterim: Ülkemiz bu ağır krizin içerisinde ve enflasyon oranları maalesef gizlenmeye çalışılıyor. TÜİK verilerine değil ama ENAG verilerine göre baktığımızda yüzde 70'i geçen bir enflasyonla karşı karşıyayız. Ortalama olarak bakıldığında, son üç yılda kira artışları yüzde 400 artmış durumda. Buna karşılık olarak da hem emekçilerin hem de çalışanların ücretleri, maalesef, bu dengelerle karşılaştırıldığında çok ciddi bir şekilde açlık ve yoksulluk sınırının çok altında kalmış gözüküyor. Aslına bakarsanız biz bu meselenin adaletli bir şekilde, sağlıklı bir şekilde çözülebilmesi için mevcut rejimin gözden geçirilmesini ve bu rejim vasıtasıyla ortaya çıkan kriz düzeltilmeden asla yapılabilecek bir şey olmadığını düşünüyoruz. Nedeni şu: Bu kriz, aslına bakarsanız, örneğin 19 Mart darbesiyle ortaya çıkan, yaşanmış olanın faturasını düşündüğümüzde bunların hepsi emekçilere fatura edilmeye çalışılıyor. Vergiler arttırılıyor ve son zamanlarda yaygın bir şekilde bu açığı gidermek için inanılmaz bir şekilde, devletin memuru vasıtasıyla halka pusu kurularak, trafik cezaları yükseltilerek ceza kesilmeye çalışılıyor. Böyle bir sistem içerisinde ekonomiyi tartışmak, sağlıklı çözümler üretmek maalesef mümkün değil ve her türlü yasa bu ülkede, bu Mecliste, maalesef, Anayasa'ya rağmen, eleştirilmiş, itiraz edilmiş, değiştirilmesi istenmiş olmasına rağmen geliyor. Dün Sanayi Bakanıyla bir toplantı yaptık, konu Maden Yasası'yla ilgiliydi. Maden Yasası'nı görüşürken gördüğümüz durum şudur: Aslına bakarsanız Türkiye'nin ekonomik krizini çözmek için Sanayi Bakanlığı, üretime dönük ve aynı zamanda bu üretim içerisinde işçilerin çalışmasına dönük herhangi bir politika üretmek yerine bir madenle ilgili yaygın bir siyaset üretmeye, doğayı ve her türlü bizim varlıklarımızı, yer altı varlıklarımızı talan etmeye çalışan bir siyaset üretmeye çalışıyor. Benim kanaatim şudur: Türkiye'nin mevcut ekonomisinin çözümü konusunda siyaset üretemeyenler, buna dönük herhangi bir laf üretemeyenler, politika üretemeyenler artık her şeye el koymaya çalışmaktadır. Karşımızda bir Sanayi Bakanı var, inanın, tablo olarak şöyle gözüküyor: Bir tarafta halkın malını, mülkünü, varlıklarını, zeytinlerini, ormanlarını yağmalamaya çalışan bir zihniyet ama bunun karşısında devletin var olan temsilcisi neredeyse şirket temsilcisi gibi karşımızda konuşuyor. Diyoruz ki kendisine: Ya, bu halkın parasıyla siz orada yaşıyorsunuz, halka mı hizmet edeceksiniz yoksa şirketlere mi hizmet edeceksiniz? "Bizim görevimiz bu şirketleri desteklemektir." diyor açıkçası.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

İBRAHİM AKIN (Devamla) - Şimdi gelinen aşamada, evet, bu ülkede gerçekten bir yabancılaşmanın artık sonuna geldiğimiz bir durumla karşı karşıyayız. Şu andaki mevcut durumda öyle bir yasal düzenleme yapılmaya çalışılıyor ki inanın sadece zeytin, orman değil; şu anda Cumhurbaşkanının uhdesinde oluşturulmuş olan bir kurul vasıtasıyla madenlerin, kritik madenlerin, özellikle stratejik madenlerin aranması konusunda her türlü yetkiyle donatıldığı bir durumla karşı karşıyayız. Yani şunu söylemek istiyorum: Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin her tarafında, her toprağımızda, her meramızda korkunç bir şekilde bir yağma politikası yapılacağı gösteriliyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Biz, yarın, Türkiye'nin her tarafından bu meseleye itiraz eden yurttaşlarımızla beraber bu Mecliste bu yasaya karşı mücadele edeceğiz.

Bakın, halk ne istiyor, yaşayanlar ne istiyor? Zeytininden ormanına, madenlerinden merasına, hayvanlarına sahip çıkan insanlar ne istiyor; maden şirketleri ne istiyor diye bakacağız. İnanın bu maden şirketlerinin yönetiminde bulunan şu anda AKP'li 4 vekil var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İBRAHİM AKIN (Devamla) - Şunu söylemek istiyorum: Bu Maden Yasası karşısında bu halkın mücadelesi çok daha yükselerek devam edecek. İnanın, halktan yabancılaşmış ve kopmuş bir iktidarla karşı karşıyayız. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)